İÇ MİMARİDE YENİLİKLER…

 

Conde Lumiares ecsanesi, sıradan eczanelerle hiçbir alakası olmayan farklı bir eczane. Yıllar boyunca hizmet veren bu eski eczanenin eski görünümü böyle değildi, asma tavana sahip bir iç mekanı vardı. Tahmin edebileceğiniz gibi küçük, sıradan, küçük bir pencereye sahip sıkıcı bir mekandı. Tasarımda değişiklik yapmaya karar verilince iç mekandaki yükseklik 2 metreyken 5 metre oldu. Bu değişiklik sadece çalışanlar için değil müşteriler için de oldukça faydalı oldu. Oluşturulan ikinci katta laboratuvar ve bir depo oluşturuldu. Bu oluşan geniş ve ferah mekan mükemmel tasarımlar uygulamak için ortam yaratmış oldu. Mimar öncelikle 5 metrelik yüksekliği fazla bulmuş, müşterinin kendini güvensiz hissedebileceğini düşünmüş. Bu yüzden tavandan asılı olarak aşağıya sarkan silindirler tasarlamış (2-3 ve 4 metre uzunluğunda). Eczanenin tavanından toplam 256 silindir sarkıtılmış ve mekanda bir sıcaklık yaratılmış.

Mekanın sıcak yapısı dışarıdan başlıyor. 5 metrelik yüksek iç mekanın ferahlığı açılan yüksek pencerelerle dışarıdan çok rahat hissediliyor. Bu uygulama ile standardın dışında bir tasarım projesi oldu. Logo tasarımı için MOBILE Stüdyo’su 9 çemberden oluşan noktaları birleştirerek tasarlamış. Amaç aynı zamanda iletişimin dinamik duygusunu vermek ve minimalist olarak yansıtmaktır. Bu modern ve farklı tasarımı ile eczane dünya çapında bir marka olmayı amaçlıyor.

Mimarlar: Mobil E
Yer: Alicante, İspanya
Mimari Sorumlu ve iç tasarım projesi: Daniel Ferrer (YTRASD) Mobil M
Grafik kimliği ve mobilya: Mobil E
Fotoğraflar: Pelut I Pelat

MAĞAZACILIK ANLAYIŞINA YENİ SOLUK “ALU”

Fonksiyon, estetik ve iletişimin birleştiği nokta; ALU

Mağazacılık anlayışına farklı bir yaklaşım sunan Alu, yeni sistemleri ile Terminal’de

Tasarım ve mekân çözüm merkezi olarak kurgulanan, tasarım dünyasına yeni bir soluk getiren Terminal, ALU markası ile birçok sektör için farklı ve fonksiyonel mağaza çözümleri sunuyor.

ALU; tüketici ve ürün arasında iletişimi kolaylaştıran sistemler geliştirerek ve bu ürünlerle bir mağaza ya da satış noktasını; vitrin, raf ve çeşitli display gereksinimlerini karşılayarak, farklı işlevlere göre düzenlenebilen bir mekâna dönüştürüyor. Tripodun mucidi Manfrotto patentli, tavan ve zemin arasında sıkıştırılarak sabitlenen ana taşıyıcılar ve buna bağlantılı olarak özel gereksinimlere göre kişiselleştirilebilen tamamlayıcı ürünlerden oluşan sistemler ile ALU, bu sektörün ihtiyacı olan her türlü çözümü sunuyor.

ALU; Orizzontale, Ribbon, Oyster, Mobile gibi sistem seçenekleri ile mağazacılık anlayışına yeni bir boyut kazandırıyor.

Orizzontale:askı, grafiker ve aydınlatmalar için duvarda, zeminde, tavanda ya da bağımsız bir ünite olarak kullanılabilen güçlü dinamik ve değişken bir sistem olma özelliği taşıyor. Ribbon: Yüzeylere kesintisiz olarak uygulanabilen bu sistem, Alu’nun devrim niteliği taşıyan sistemlerinden bir tanesidir.

Oyster:Grafik bir yüzeyden, açıldığında teşhir rafına dönüşebilen fonksiyonel bir mekanizmadır.

Mobile: Mağaza alanlarında çok amaçlı olarak kullanılabilen, değişime açık ve ekonomik bir sistemdir.

ALU, özellikle iletişim ve hazır giyim sektörünün dünya çapında markaları için yaptığı uygulamalarla başarısı kanıtlanmış mağaza çözümleri sunuyor.

SHANGAY’DA,YENİDEN DOĞUŞUN HİKAYESİ!!!

Birkaç yıl önce pek çok eski bina Şangay’da yıklıyordu. Şehrin sokaklarında dolaşırken, binaların bir çoğunun duvarları tahrip olmuş durumdaydı. Soluk ve yırtılmış duvar kağıtları, kırık dökük mobilyalar, çökmek üzere olan tavanlar, şehrin mimari geçmişten uzaklaştırıyordu.

Super Sense Spa, 1930’larda işgal edilen kent merkezinin alışveriş bölgesinde dar bir sokakta bulunuyor. Son zamanlarda bir çok dükkan, kafe ve restoran bu sakin sokak boyunca açıldı. Spa merkezi, bu tür eski binaların yaşanmışlık hissini uyandırmak amacı ile bu bölgede kurulmuş. Eski ve yeni, sonra ve şimdi gibi zaman ayrımına varmak için.

Spa merkezinin duvarlarında farklı malzeme ve renk uygulanmıştır. Kil duvarlar ve kiremit görünümlü duvar kağıtları mekana tarihsel bir derinlik hissi vermiş. Eski ahşep tavan kirişleri orjinal hali ile korunmuş. Loş ışıklar, ahşap dokular mekanı büyülü kılmış. Rahat ve huzur verici bir mekan yaratmanın asıl amaç olduğu spa merkezinde doğal ürünler de dikkat çekiyor.

Mimarlık Şirketi: KUU
Yer: Shanghai, Çin
Proje yılı: 2009
Proje alanı: 220 m²
Fotoğraflar: Jeremy San

ÖZEL OTELE,ÖZEL İÇ TASARIMLAR…

SOFITEL LYON BELLECOUR Hotel’in tasarımcısı Patrick Norguet ipek üretiminden, ipekten ve ipeğin tarihinden esinlenerek bu özel bir iç mekan konseptine sahip otelin iç tasarımını gerçekleştirdi.

Sofitel Lyon Bellecour’un planınında bulunan giriş salonu, spa merkezi, rastoranlar titizlikle tasarlandı bunun yanında 5 yıldızlı otelin diğer bölümleri de konsepte uygun bir biçimde düzenlendi.

Tasarımcı mekanın duvarlarını ön plana çıkartarak ortamı büyülü hale getirmiş. Kırmızı, yeşil, sarı ve daha bir çok rengi aynı ortamda başarılı bir biçimde kullanan tasarımcı modern ve klasiği bir araya getirmiş. Duvarlardaki hareketlilik bazı bölümlerde tavanlarda da kullanılmış.

Restoranlardan birinde kırmızıyı ağırlıklı kullanırken birinde metal rengini kullanmış. Konuklara rahat ve huzur verici bir mekan yaratan tasarımcı unutulmaz bir mekan tasarımı ile hafızalarda kalıyor.

HOLLANDA’NIN EN İYİLERİNDEN…

Fabbrica isminin verildiği bu mekan İtalyan restoranı için uygun bir isim oldu. Tjep Mimarlık şirketinin tasarımını gerçekleştirdiği bu proje oldukça beğeni topladı. Özel ve sıradışı tasarımı ile dikkatleri çekerken, mekanda uygulanan aydınlatma tercihleri de projenin başarısını ortaya koydu.

Uzun bir koridor şeklindeki iç mekan yeşil ve pembe renkleri ile hareketlendirilmiş. Kimi duvarlarda; ayna kimisinde eski görünümlü taş kaplamalar kullanılmış. Genelde uzun masalar tercih edilmiş. Her ayrıntıda gizlenen göz yormayan renkler ve dekoratif ürünler endüstriyel bir zenginliği temsil ediyor.

Mimar: Tjep
Yer: Rotterdam, Hollanda
Müşteri: Özel
Proje yılı: 2006
Fotoğraflar: Daniel Nicolas

MODERN YAŞAMDA YENİLİKLER

The Marmara Taksim ile bütünleşen boyacı sandığı, üniversiteli öğrenciler tarafından yeniden yorumlandı. Mevlevi kültüründen yola çıkan Muhammed Emre Kılıç’ın tasarladığı sandık otelin bundan sonraki simgesi olacak…

Tasarımcı ve iç mimar Dan Kwan imzasıyla renove edilen The Marmara Taksim, otelle özdeşleşen boyacı sandığını yeniden yorumlamak için ‘Boyacı Sandığı Tasarım Yarışması’ projesini hayata geçirdi. Renove edilerek yeni bir Ata Eremsoy kimliğe bürünen The Marmara Taksim’deki yeni temayı, otelin simgesi haline gelen meşhur Boyacı Sandığı’na da taşımaya karar verdiklerini belirten The Marmara Taksim Genel Müdürü Ata Eremsoy, “Otantik tasarımına sadık kalınarak modern bir yorumla tasarlanmasını amaçladığımız boyacı sandığımızı mevcut bir Türk tasarımcıya yorumlatmak yerine, genç tasarımcılarımızı teşvik etmek için bir tasarım yarışması düzenledik. Ekim ayında, The Marmara otellerinde kullanılan ayakkabı boyacı sandığının, misafir sandalyesi ile beraber yeniden tasarlanacağı, üniversitelerin endüstriyel tasarım bölümlerinin, lisans ve yüksek lisans programlarına kayıtlı öğrencilerine açık olan bir tasarım yarışması başlattık” diye konuştu.

SADE, GÜÇLÜ VE MERAK UYANDIRICI

Yarışmada birincilik alan Atılım Üniversitesi İç Mimarlık Bölümü Öğrencisi Muhammed Emre Kılıç, Mevlevi isimli tasarımının bu topraklarda yeşeren bir kültürün, kinetik olarak soyutlanması neticesinde oluşan hatlarla oluşturulduğunu; sade, güçlü ve merak uyandırıcı bir çalışma olduğunu söyledi. “Mevlevi konulduğu ortamlarda Sema ritüelinin görsel estetiğini, evrensel bir tasarım diliyle sunarak hem ülkemizin hem de turistlerin ilham aldığım kültüre olan ilgilerini arttıracak” diyen Kılıç, kendi tasarımının böyle bir platformda sergilenecek olmasından da mutlu olduğunu söyledi.

BU PROJEDE,OTEL VE OFİSLER BİR ARADA’

OryaPark Otel-Ofis Projesi:

Yoğun trafik arterlerinin kesişme noktasında yer alan kompleks, beş yıldız sınıfında 22 katlı bir kent oteli ile 31 katlı bir ofis bloğundan oluşuyor..

Bloklar dairesel bir formasyonla aralarında müşterek kullanıma açık, her iki bloğa da giriş sağlayan bir plaza tanımlamaktalar. Üstü şeffaf bir kubbeyle örtülü olarak plazanın, barındıracağı çeşitli aktiviteler ile bir kentsel odak noktası oluşturması düşünülmüş. Blokların karşılıklı kompozisyonu bu çevrede giderek yoğunlaşan yüksek yapılar arasında sembolik bir tanımlamayı amaçlıyor. Yapımı devam eden proje 2013 yılında tamamlanacak..

BODRUM’UN YENİ GÖZDESİ

Jacaranda Estate Bodrum:

Jacaranda Estate projesi, Bodrum Yalıkavak’ta 15 villalık bir yerleşmeden oluşmakta, Bodrum’un tipik eğimli topoğrafyasının sunduğu, hemen her yerde manzarayla ilişki kurabilme imkanı etrafında kurgulanan proje toplam üç tipten meydana gelmekte.

Bodrum’un doğal taş dokusu, daha geçirimli ve hafif bir malzeme olan ahşap ve mekansal zenginliği ve verimliliği arttıran betonun dengeli bir biçimde bir araya getirilmesinden oluşturulan bu tiplerin her birine büyük bahçeler içerisinde yer verilmiş. Villalar, manzarayla açık bir ilişki kurarken kendi iç yerleşiminde mahremiyetlerini üst düzeyde koruyan bir kurgu düşünülmüş.

Projenin ana fikri, tüm bu fonksiyonel girdilerin ötesinde “hep oradaymış gibi” başka bir bir değişle “oraya ait olan” bir tasarıma ulaşmak olmuş. Bu bağlamda yapılar,çevre verilerini iyi analiz eden, kullanıcı ihtiyaçlarını karşılayabilen, Bodrum’a ait proporsiyonları yakalayan nitelikte üretilmiş.

HER ODAYA UYGUN,RENKLİ DUVAR BOYALARI

Sasufi İmzalı Renkli Duvarlar

Fransız tasarımcı Sasufi, Melbourne eteklerinde bir pastanenin duvarlarında ondokuzuncu yüzyıl Fransız iç dekoratif panellerini yeniden kullanarak, göze hoş gelen ve basit kullanıma sahip bir ahşap duvar yapısı elde etmiştir. Parlak beyaz boyanın üzerine bitki çayları ve renkli paketlere sahip diğer içecek ve yiyecekleri koyması tasarımı göz alıcı bir hale geitrmiştir. Herkesin kendi mutfağında uygulayabileceği bir yapıya sahip bu tasarım, temiz ve iç açıcı haliyle oldukça dikkat çekiyor.

ŞEHRE GÜÇ KATAN YENİLİK!

Ağaoğlu Grup Maslak 1453

Şehrin tam içinde fakat şehrin gürültüsünden uzak yılın projelerinden Maslak 1453 tam sizin ve ailenizin rahatlığı için tasarlanan bir proje…

Kendi bünyesinde bulundurduğu imkanlar sayesinde kültür, sanat, yeme içme, eğlence ve gece hayatını en başta kendi sakinleriyle hareketlendirecek bir yapıdır. Maslak 1453 şehrin ana caddesi imgesini ortadan kaldıracak bir projedir. Halen inşası sürmekte olan projede Ağaoğlu güvencesi ile sizlere rahat ve hayalini kurduğunuz yaşam sunulmaktadır.

KUMAŞLARLA,RENGARENK TASARIMLAR

Göz Kamaştıran Renkler

Bu yılki Stockholm Tasarım Haftasında Danimarkalı tekstil üreticisi kendi standın da dikkat çekici ve göze hoş gelen bir tasarımla, standının kenarlarında tavandan askılı yüzlerce şerit kullanarak görenlerin beğenisini kazandı. Ahşap bir zemin ve duvar yapısı üzerine renkli kumaş parçalarını yerleştiren kravat firması yukarıda asılı olan 1500 kumaş ile de dikkatleri üzerine çekmeyi başardı. Rahatlatıcı ve dinlendirici olan bir tasarımın mimari İsrailli bir tasarımcı.

HAYATIMDA KİTAP OLMAZSA,OLMAZ DİYENLERE!!!

Kitaplara Değer Verenlere Özel…

Reinier de Jong imzalı bu müthiş kitap vitrini başta özel bir müşteri için tasarlanmıştı. Dar bölmeler dergiler için uygunken, dik bölümler kalın kitaplar için hem görsel açıdan hemde basit tasarımıyla sizlere eviniz için büyük kolaylık sağlacaktır. Orijinal rengi beyaz olan kitaplığı ünlü tasarımcı gri ve koyu renkte görenlerin beğenisine sunmuştur. Hantal olmayışının yanı sıra duvarınızda renkli kapalı kitaplarınızla beraber hem işlevsel hemde görsel olarak çevrenizdekilerin gözlerini kamaştıracak.