Seçkin, farklı, rafine ürünleri ve tasarım üzerine kurgulanmış hizmet felsefesiyle Koleksiyon, kendi kültürüyle diğer etnik kültürleri sentezleyerek günümüz modern insanının ihtiyaçlarına uygun tasarımları yaratıyor.
İnsanlar nerede olurlarsa olsunlar, ne yaparlarsa yapsınlar daha iyi bir hayat düşlerler. Ancak, hayat bir evren dolusu ihtiyaçtan başka nedir ki… İşte hayatımıza buluşlar ve yenilikler getirip yeni bir anlam, çevremize yeni bir şekil veren insanoğlunun yaratıcılığını tetikleyen bu ihtiyaçlardır. Çevremizin yaratılışının kaynağıdır düşler.
Böyle diyor 1998 yılında yaptığı bir konuşmada Koleksiyon Mobilya’nın yaratıcısı Faruk Malhan. Türkiye’de mobilya ve dekorasyon alanında yarattığı kendine özgü çizgisinin yanı sıra yerli ve yabancı bir çok ismin imzalarını taşıyan tasarımlara da yer verdiği Tarabya’daki showroom’u küçük bir kasaba adeta Koleksiyon’un. Katlar arasında gezerken önce nereden başlayıp nerede bitirmeniz gerektiğini bilemeyeceksiniz bir türlü. Giderek bireyselleşen yeni yaşam tarzının odağındaki bütünsellik arayışlarına tasarım çözümleri sunan Koleksiyon, yeni dönem ürünlerinde geleneksel ve çağdaşın sentezini kendi çizgisiyle buluşturuyor.
Koleksiyon‘un bu yaklaşımı, kimi zaman bir sedirle kimi zaman Türk kültürünün geleneksel öğesi bir çay bardağıyla kimi zaman da dünyanın bir ucunda yaşayan ama Osmanlı izlerine hayran olmuş ustaların tabak, çanak veya koltuk yorumlarıyla karşımıza çıkıyor.
Geleneksel ince belli çay bardağı
Örneğin, keyifli sohbetlerin ve öğün sonlarında vazgeçilmez içeceği çayın ülkemizdeki geleneksel aksesuarı ince belli çay bardağı, Koleksiyon’da Faruk Malhan’ın tasarımı olan yepyeni yorum kazanıyor. Çay bardağını çağdaş çizgilerle bir araya getiren Faruk Malhan, ayrıca su, ayran ve rakı bardaklarını da yeniden tasarladığı İstanbul Bardak Serisi‘ni “Bu coğrafyaya ait renklerin ve hassasiyetlerin yeniden yorumlanması için çıkılan yolculuktaki ilk adım” olarak tanımlıyor.
Çay bardaklarının ayrılmaz bir parçası olan çay tabağı ise bu tasarımda içiçe geçmesi itibarıyla da bardakla bir bütün olarak ele alınmış. Paşabahçe tarafından Koleksiyon için özel olarak üretilen İstanbul Bardak Serisi, Koleksiyon markası için yepyeni bir sürecin başlangıcını da işaret ediyor. Koleksiyon ilk defa kendi endüstrisinin sınırları ötesinde de tasarımlar gerçekleştiriyor ve ticari ve endüstriyel yapısını odaklandırdığı tasarımcı kimliğine, “editör” kimliğini de ekliyor.
Sedir’in çağdaş yorumu “sekü”
Kendi coğrafyasının izlerini belli referanslarla taşıyan ve bunu da çağdaş bir tasarım diliyle sunan Koleksiyon’un öne çıkan yeni dönem ürünleri arasında “sekü kanepe” de yer alıyor. Eski Türk evlerindeki sedirin çağdaş bir yorumu olan Sekü tüm dünyada giderek benzeşen ve monotonlaşan tasarım çizgisinin karşısında duruyor. Yani, terel ve coğrafi özellikleri barındırmakla beraber bunu dekoratif öğelerinden çok, yaklaşımıyla vurgulayan bir tasarım.
Sekü kanepenin altındaki imza da yine Faruk Malhan‘a ait. Ürün, gerek oturma yüksekliği ve derinlik ilişkisiyle, gerekse gövdesi ile minderler arasındaki sert-yumuşak karşıtlığıyla, bir zamanlar cumbalı evlerin cam kenarlarından hiç eksik olmayan halen Anadolu’da kullanılmaya devam edilen geleneksel sedirin izlerini taşıyor.
Son derce çağdaş bir tasarım diline sahip olan Sekü’de yenilikçi bir malzeme seçimi ile giydirilen kasa ile üzerinde serbest dağılan oturma ve sırt minderi tasarımın kimliğinde önemli etki sağlıyor. Geleneksel mobilya detayları olan kolçak, ayak ve oturma sırt ilişkileri ise tek bir kabuk içinde bütünleştirilmiş. Koleksiyon ürün seçkisinde sunulan “Ottamane” kanepe de İtalyan tasarımcı Pascal Mourgue’un Osmanlı dönemi gravürlerini ve resimleri aldığı ilhamla tasarlamış. Padişahın ayaklarını da içeri topladığı bir tahtta oturduğu resmi çok beğenen Pascal, böylece sırtında verdiği özel hareket imkanı ile derinliği artırılacak bir kanepe tasarlamış.
Koleksiyon’un dünyanın önde gelen tasarımcılarının eserlerinin de yer aldığı ürünleri arasında Karim Rashid’in İstanbul tarihi mimarisinden esinlenerek tasarladığı tüm dünyanın hayran olduğu Otto family, Cali, karim arim, irim, morphescape ve 7 hill ile Arik Levy’nin Kaz Dağ’ından esinlenerek tasarladığı KAZ ve Mistic, berber halıları ve keçeler yer alıyor.
