AUDİ’DEN MUHTEŞEM TASARIM!

Hafta sonu Goodwood Festival İngiltere’de düzenlendi, ana sponsor olan Audi görkemli bir heykel tasarlattı. Tasarımcı Gerry Yahuda, Goodwood Festivali’nde Audi için 32 metre yüksekliğinde bir heykel oluşturuldu. Bakanları hayrete düşüren ve baş döndüren bu heykel festivalde oldukça dikkat çekti. 44 tonluk bu heykel, Audi markasının gökyüzünde bir model oluşturması ve araba yarışlarına modern bir değişiklik yaratılması amacı ile tasarlandı.

BİR BAŞKA ŞEHİRDEN ANILAR

Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi (SSM), Portekiz Calouste Gulbenkian Vakfı işbirliğiyle, 14 Mayıs-14 Temmuz tarihleri arasında küratörlüğünü Helena De Fretias’ın gerçekleştirdiği, “LİZBON Bir Başka Şehirden Hatıralar” başlıklı sergiye ev sahipliği yapıyor. Sergi, 19. yüzyıl sonu ile 20. yüzyıl başını kapsayanzaman diliminde yaşamış önemli portekizli sanatçıların eserleriyle, bizlere uzak hem de bir o kadar yakın olan Lizbon kentini tanıtıyor. Sergi sayesinde ziyaretçilerde Lizbon’u tanıma arzusunun uyandırılması, Lizbon ile İstanbul’un, Portekizliler ile Türklerin nekadar çok ortak noktalası olduğunun keşfedilmesi amaçlanıyor. Bu önemli serginin açılışını ise Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Portekiz Cumhurbaşkanı Silva birlikte yaptı.

 

 

NURUS ANTALYA’DA FIRTINA ESTİRDİ !

Ofis mobilyası sektöründe, 30 ülkede 100’ü aşkınbayisiyle Türk tasarımının dünyadaki elçisi konumuna ulaşan Nurus, şimdide yurtiçi bayilik ağını büyütüyor. Uluslararası tasarım ödülleri, teknolojik yatırımları, yenilik ve süreklilik prensipleri iletasarım yönteminde attığı kararlı adımları ile Nurus; İStanbul, Ankara, İzmir ve Bursa’dan sonra Antalya’da açıldı.

Tamamı çevreye duyarlılığı ve geri dönüşüm prensipleri gözönünde bulundurularak tasarlanan ve üretilen, bir çok tasarım ödülüne sahip Nurus ürünlerine ek olarak İtalya, Almanya, Fransa ve İspanya’dan ithal edilen Fontana Arte ve Marset aydınlatma, Nava ve Caimi ofis aksesuarları, Arper ve Segis sandalyeler, Serralunga outdoor ürünleri ve saksılar ile Lexon aksesuar ve hobi ürünlerinin de yer aldığı geniş ürün portföyü Nurus Antalya mağazasında görülebilir.

 

SALONİ’DEN MOBİLYA RÜZGARLARI

Tüm tasarım dünyasının büyük bir heyecan ve merakla beklediği Salone Internazionale del Mobile (Milano Mobilya Fuarı) 22-27 Nisan  tarihleri arasında Rho Milano fuar alanında düzenlendi. Yaşanmakta olan ekonomik krize rağmen gücünden ve ilgiden hiçbir şey kaybetmeyen fuar bu senede tüm dikkatleri Milano’ya çevirdi.

2007 senesinde 4 bin 520 basın mensubunun katıldığı fuarda bu sene katılım 5 bin 385’e ulaştı. Yani fuar, yöneticiler dahil, ziyaretçiler ve basın mensupları ile birlikte toplam 313 bin 385 kişiye ev sahipliği yaptı. Fuarda firma katılımı açısından da büyük bir yoğunluk yaşandı. 911’i farklı ülkelerden olmak üzere toplam 2 bin 723 katılımcının bulunduğu fuar 202 bin 350 m²’lik bir alana yayıldı Milano’Daki bir sonraki Saloni randevusu International Furnishing Accessories Exhibition, Eurocucina, SaloneUfficio, International BathroomExhibition ile birlikte 14-19 Nisan  tarihleri arasında.

 

CEYHUN AKIN’IN ALDIĞI ÖDÜL

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi mezunu endüstri ürünleri tasarımcısı Ceyhun Akın bu yıl beşincisi düzenlenen geleneksel İMMİB Endüstriyel Tasarım Yarışmasında yarışmaya sunduğu tek projesi Vacuum-Wash-Wipe ile profesyonel kategoride ikinciliği elde ederek geçtiğimiz günlerde Rahmi Koç Müzesinde düzenlenen ödül töreninde kariyerindeki 19. endüstriyel tasarım ödülünün de sahibi oldu.

Tasarımcı, yarışmanın elektrik-elektronik ev aletleri kategorisinde, evde el bezi ile yapılan yüzey temizliklerinde kullanılması için tasarladığı VWW isimli projenin sık kullanılacak ve alışkanlık yapacak bir ürün olarak tasarladığını vurguluyor.

2004 yılı mezunu Ceyhun Akın 2003 yılından bu yana çalıştığı mobilya sektörünün yanı sıra katıldığı ulusal ve uluslararası tasarım yarışmaları sayesinde kredi kartından su vanasına, mutfak eşyasından mobilya ve aydınlatma ürünlerine kadar bir çok farklı alanda tasarım ödülüne layık görüldü.

 

 

İSTANBUL’DA MODERN SERGİLER

Beşinci yılını kutlayan İstanbul Modern “yeni Yapıtlar, Yeni Ufuklar” sergisini sanat severlerle buluşturuyor. Türkiye’deki modern ve çağdaş sanatın başlangıç evresinden bu güne geçirdiği süreci yansıtan sergi, resimden heykele, enstalasyondan videoya uzanan bir çeşitlilik içerisinde zenginleşiyor ve 20. yüzyılda Türkiye’de yaşanan sanatın tarihsel dönüşümüne işaret ediyor.

 

PINAR YAR GOVSA İLE TASARIM HAKKINDA !

Genç Tasarım Girişimcisi Yarışması sonucu 24 Temmuz Cuma günü İstanbul İngiltere Başkonsolosluğu’nda yapılan Türkiye finalinde açıklandı.

Yarışmanın birincisi 1979 doğumlu Pınar Yar Govsa, Endüstriyel Tasarım Bölümü’nü New York Syracuse Üniversitesi’nde tamamladı. Tasarım konusunda yüksek lisansını Milano Domus Academy’de alan Govsa, İzmir’de GAEAforms adlı tasarım şirketini Tuğrul Govsa ile birlikte kurdu.

Ödül töreninde açılış konuşması yapan Eczacıbaşı Yapı Gereçleri Genel Müdür Yardımcısı Levent Giray “Eczacıbaşı Holding ve VitrA’nın sponsorluğunda ikincisi gerçekleşen bu yarışmaya destek olmaktan mutluluk duyuyoruz. Yarışmaya gösterilen ilgiden ve başvuranların tasarımcılık konusunda gösterdikleri yüksek kaliteden çok etkilendik. British Council’ın bu girişimi, Türkiye tasarım sektörünün gelişmesi için atılmış önemli bir adımdır” yorumunu yaptı. Yarışma, ürün tasarımı, iç mimarlık, peyzaj mimarlığı ve tasarım tanıtımı kategorilerinde gerçekleştirildi.

British Council’ın bu yıl dokuz ülkede düzenlediği Genç Tasarım Girişimcisi Yarışması’nın birincileri, Eylül ayında İngiltere’de ülkelerini temsil edecek ve Yılın Uluslararası Genç Tasarım Girişimcisi olabilmek için yarışacaklar.

Türkiye birincisi, İngiltere’de geçireceği 2 haftalık yoğun programda, sektörün önde gelen isim ve kurumlarıyla tanışma fırsatını yakalayacak. Ayrıca, Avrupa’nın en tanınmış tasarım festivallerinden biri olan %100 Design ve Londra Tasarım Festivali’ne de katılabilecek. Londra’da gerçekleştirilecek olan Yılın Uluslararası Genç Tasarım Girişimcisi Yarışması’nda birinci olan tasarımcı, 5000 Sterlin’lik bir mali destekle, girişimci fikrini British Council ile birlikte yürüteceği bir proje çerçevesinde gerçekleştirme fırsatını bulacak.

 

 

AVRUPA’NIN EN YÜKSEK BİNASINA AVM !

Kiler Holding tarafından Levent’te yapımı sürdürülen ve ‘Avrupa’nın en yüksek binası’ olarak tanımlanan İstanbul Sapphire, İstanbul’u alışverişin de başkenti yapacak şekilde kurgulanıyor. Akmerkez konseptinin mimarlarından Avi Alkaş’ın danışmanlığında yürütülen çalışmalar doğrultusunda oluşturulan ‘Sapphire Çarşı’, İstanbul’u İstanbul yapan bütün öğeleri tek çatı altında topluyor. Buna göre Sapphire Çarşı; Sapphire Lezzet, Sapphire Tasarım, Sapphire Moda, Sapphire Genç, Sapphire Pazar ve Sapphire Ev&Teknoloji katlarından oluşacak. Çarşıda yer alacak markalar da buna göre seçilecek.

Kiler Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nahit Kiler, ‘Yeni Geleneksel Çarşı’ olarak da tanımlanan Sapphire Çarşı’da kiralama sürecini başlattıklarını açıkladı. Arsa bedeli hariç toplam 250 milyon dolarlık proje kapsamındaki rezidanslardan yüzde 40’ının satıldığı bilgisini veren Nahit Kiler, yaklaşık 150 mağazanın yer alacağı ‘Sapphire Çarşı’nın  Şubat-Mart ayında açılmasının planlandığını söyledi. Kiler, kiralama bedeli olarak standart bir listenin bulunmadığı, yerine ve gelecek markaya göre kiraların değişebileceğine dikkat çekti. Kiler, İstanbul Sapphire’in Topkapı Sarayı, Ayasofya ve Sultanahmet’ten sonra İstanbul’daki 4. çekim merkezi olacağını vurguladı.

Sapphire’i görmeden gitmeyecekler
Kiler, “Projenin her aşamasında aklımızda İstanbul’un ve Türkiye’nin yeni simgesi olacak bir eser yaratmak vardı. Böyle bir projenin içindeki Çarşı’nın da İstanbul’a ve İstanbul Sapphire’e yakışır bir nitelikte olması gerekirdi. Sapphire Çarşı, İstanbul’u İstanbul yapan öğeleri yansıtacak. İstanbul’a gelenlerin yüzde 15’i Büyükdere Caddesi’ne geliyor. İstanbul Sapphire bittiğinde tersine dönecek ve turistlerin yüzde 85’i burayı görmeden gidemeyecek” dedi.

 

 

ROSSO İLE MEKANLAR RAHATLIYOR

Tasarım odaklı ürünleri ile yaşamınıza kolaylık getirmeyi hedefleyen Terminal’den mekân bölücü sistemi Rosso…

Rosso, hareketli, bölücü panelleri akustik mekân bölümleyici, ışık kesici ve perde olarak kullanılabilen, tavan ya da dikey yüzeylere monte edilebilen bir sistem olma özelliği taşıyor. Ray sistemi üzerinde, birden fazla panele hareketlilik kazandırılmasıyla farklı çaplarda dairesel mekânlar da oluşturulabiliyor. Dikey merkez aksında dönerek ya da iç içe geçerek, sonsuz çözüm olasılıkları sunan bu özel paneller sayesinde akıcı mekânlar elde etmek mümkün.

Mekânın kullanım alanına göre Rosso’nun Mekân bölücü sistemi ve Akustik panel ürünleri ile iki farklı çözüm önerisi bulunuyor.

Rosso Akustik dikey paneller 45 ya da 90 derecelik açı ile ray üzerinde ve kendi ekseninde dönebiliyor. Rosso panellerde kullanılan malzeme akustik panel olabildiği gibi üzerine grafik baskı yapılabilen opak, buzlu, şeffaf paneller de olabiliyor. Paneller ile geniş bir mekânı, derinlik algısını bozmadan tasarlamak mümkün.

Rosso’nun bir diğer ürünü olan CP30 modeli hafif, saydam ve ses emici mekân bölücüsü, doğal bal peteğine benzer bir strüktüre sahip ve kendi ayağı üzerinde durabilen mobil panellerden oluşuyor. Rosso CP30 ile çalışma grupları ve toplantı alanları düzenlenebilirken, açık ofis alanlarında yaşanan akustik sorunlar yarı saydam ve şeffaf olabilen farklı panel seçenekleriyle çözülebiliyor.

 

Ofisler, hastaneler, oteller veya diğer yaşam alanlarınızı Rosso mekân bölücü sistemleri ile tasarlamak istiyorsanız Terminal showroom’larına uğramanız yeterli.

 

TUNCER ÇAKMAKLI’YA AVRUPA’DA VERİLEN ÖDÜL

TUNCER ÇAKMAKLI ARCHITECTS TARAFINDAN TASARLANAN BURSA HALİ AVRUPA YAPISAL ÇELİK ÖDÜLÜNÜ ALDI

Pekçok uluslararası projeye imza atan yüksek mimar Tuncer Çakmaklı, Avrupa Yapısal Çelik Derneği (ECCS) tarafından iki yılda bir verilen ödülünü Barcelona’da Natıonal Theatre Of Catalunya’da düzenlenenen törenle aldı.

Tuncer Çakmaklı Archıtects tarafından mimari tasarımı ve uygulama sorumluluğu yürütülen bursa sebze meyve ve balık hali avrupa ve dünya basınında da yankı buldu. Uluslararası medyanın “Türk lokumu”, “sebze stadyumu” gibi tanımlamalar yaptığı bursa hali iki yılda tamamlanarak geçtiğimiz yıl açılmıştı. Bursa hali ayrıca dünyanın örnek alışveriş merkezlerini tanıtan “Malls And Departmant Stores” adlı kitabın içinde de yer aldı.

Uluslararası jürinin değerlendirmesinde türk mimarın eserinin “çelik malzeme ve teknolojisinin özellikleri ile mimari tasarımın genel amaçları açısından uyumluluğu, özgünlük düzeyi, mimari çözümlerinin innovasyon özelliği, yapının algılanmasında çelik konstruksiyon özelliklerinin abartısız okunabilirliği, simgesellik, çeliğin avantajını ortaya çıkarması, taşıyıcı sistem tasarımında rasyonel çözümler, yapının bulunduğu çevre ile uyumluluğu, fonksiyonellik düzeyi, uluslararası standartların uyum düzeyi gibi kriterleri sağlaması ile ödüle layık görüldüğü belirtildi.

 

TERMİNAL PERAKENDE GÜNLERİNİN ÖNEMİ

TERMİNAL PERAKENDE GÜNLERİ’NDE
21-22 Ekim, Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı, İstanbul

Perakende dünyasının en yeni boyutlarını geniş bir yelpazede gündeme getireceği Perakende Günleri’nde, tasarım ve çözüm merkezi TERMİNAL’in mağazacılık anlayışına farklı bir yaklaşım sunan ALU sistemleri sergilenecek.

Perakende sektöründe birçok farklı alanın mekân tasarımları için ürün desteği veren ve çözümler sunan Terminal, aynı dili konuşan geniş bir ürün ailesinin biraraya gelmesi ile oluşan bir tasarım merkezidir. Terminal, mağazacılık anlayışına farklı bir yaklaşım katan Alu markası ile birçok sektör için farklı ve fonksiyonel mağaza çözümleri sunmaya devam ediyor.

ALU; tüm mağaza ve vitrin çeşitlerinin tasarım ve uygulamaları alanında değişebilen ve her ortama uyarlanabilen ve özel gereksinimlere göre kişiselleştirilebilen tamamlayıcı ürünlerden oluşan sistemler ailesidir. Kaliteden ve önemli detaylardan ödün vermeden en fonksiyonel ve estetik sunumu elde etmeyi ilke olarak benimsemiştir.

Mağazada satışı yapılan tüm ürün gruplarında, farklı malzemelerin kullanılması ile tüm esnekliğini modern, şık ve kullanışlı tasarımlara dönüştürüp mağazanın dekorasyonuna renk ve hareket katan çözümler Alu ürünleri ile yaratılabilir. Zaman içinde değişen ihtiyaçların karşılanması için oluşturulması, uyarlanması ve ebatlarının değişmesi pratik ve modern sistemleri ile Alu, mağaza tasarım anlayışına yeni bir boyut getiriyor.

Alu, tüketici ve ürün arasında iletişimi kolaylaştıran sistemler geliştirerek ve bu ürünlerle bir mağaza ya da satış noktasını; vitrin, raf ve çeşitli display gereksinimlerini karşılayarak, farklı işlevlere göre düzenlenebilen bir mekâna dönüştürüyor. Tripodun mucidi Manfrotto patentli, tavan ve zemin arasında sıkıştırılarak sabitlenen ana taşıyıcılar ve buna bağlantılı olarak özel gereksinimlere göre kişiselleştirilebilen tamamlayıcı ürünlerden oluşan sistemler ile ALU, bu sektörün ihtiyacı olan her türlü çözümü sunuyor.

ALU; mağaza tasarım sistemleri:
Orizzontale: askı, grafikler ve aydınlatmalar için duvarda, zeminde, tavanda ya da bağımsız bir ünite olarak kullanılabilen güçlü dinamik ve değişken bir sistem olma özelliği taşıyor. Ribbon: Yüzeylere kesintisiz olarak uygulanabilen bu sistem, Alu’nun devrim niteliği taşıyan sistemlerinden bir tanesidir.
Oyster: Grafik bir yüzeyden, açıldığında teşhir rafına dönüşebilen fonksiyonel bir mekanizmadır.
Mobile: Mağaza alanlarında çok amaçlı olarak kullanılabilen, değişime açık ve ekonomik bir sistemdir.

ALU, özellikle iletişim ve hazır giyim sektörünün dünya çapında markaları için yaptığı uygulamalarla başarısı kanıtlanmış mağaza çözümleri sunuyor.

 

 

TASARIM KONGRESİNDE ÖDÜL ALAN TASARIMCILAR

Bu yıl “Tasarım veya Kriz” ana temasıyla İTÜ Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü tarafından 4. kez düzenlenen Ulusal Tasarım Kongresi, 8-9 Ekim tarihleri arasında değişimin iki farklı yüzünü incelemek ve tartışmak üzere İTÜ Taşkışla Kampüsünde başladı. 4. kez düzenlenen kongrenin geleceğin tasarımcıları için bir başka anlamlı tarafı daha var. Bu seneki uygulamalı projelerini Profilo Dayanıklı Ev Aletleri sponsorluğu ve desteğiyle hayata geçiren İTÜ Endüstriyel Tasarım öğrencileri arasından en iyi tasarımı yapan 3 grup, kongrenin açılış toplantısında gerçekleşen törenle ödüllerini aldı.

İTÜ Mimarlık Fakültesi Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü 3. sınıf öğrencileri geçtiğimiz eğitim-öğretim döneminde Ürün Tasarımı derslerini Profilo ile işbirliğinde gerçekleştirdi. Bu yılki ana teması “Türk tüketicilerinin gereksinim ve alışkanlıklarına uygun olarak buzdolabı iç tasarımları, fırın ve ocak kullanımı için akılcı çözümler” olan projede öğrenciler kültürel araştırmalarının yanı sıra Profilo’nun Çerkezköy Fabrikasını da ziyaret etti ve üretim aşamasına şahit oldular. Projenin sonunda “Buzdolabı iç tasarımları, fırın ve ocak kullanımları için daha efektif tasarımlar ne olabilir?” sorusuna yanıt veren öğrenciler, jüri karşısında tüm bu çalışmaların neticesindeki projelerini gözler önüne serdi. Yapılan değerlendirmede Ezgi Sabır, Pelin Kazak ve Sümeyra Betül Tayfur’dan oluşan grubun projesi 1., Tuba Erol, Sinem Hallı ve Büşra Torgay’dan oluşan grubun projesi 2., Duygu Barutçu, Seyran Geyik ve N. İlknur Sevinç’ten oluşan grubun projesi de 3. olarak belirlendi. Dereceye giren öğrenciler kongre açılışında düzenlenen töreninde açıklandı. Öğrenciler çeşitli Profilo ürünleriyle ödüllendirildi.

Konuk Konuşmacı Ünlü Tasarımcı Profesor M.P. Ranjan
Türkiye’deki tüm tasarım araştırmacılarını, akademisyenleri, tasarımın pozitif katkısı üzerine kafa yoran herkesi bir araya toplamayı ve değişim kavramı üzerinden tasarımın tüm boyutlarını çok yönlü bir platformda incelemeyi amaçlayan kongrenin katılımcıları arasında, tasarımın sürdürülebilir ekonomik ve ekolojik süreçlerdeki rolü konusunda uluslararası bir uzman olan Profesör M.P. Ranjan da yer aldı.

Hindistan Ulusal Tasarım Enstitüsü’nde (NID) akademik ve idari birçok görevde bulunan, sürdürülebilir yerel tasarım çözümlerinde uzman olan Prof. M P Ranjan, küresel krizin olumsuzlukları ile başa çıkma konusunda gelişmekte olan bir Asya ülkesinden alternatif bir bakış açısını paylaşarak 4. Ulusal Tasarım Kongresi’ne konuşmacı olarak katkıda bulundu.

“Ulusal Tasarım Kongrelerinin Önemi”
Ulusal Tasarım Kongreleri bugün ülkemizde endüstriyel tasarım alanında düzenlenmekte olan ilk ve tek hakemli ulusal akademik etkinlik olduğunu belirten İTÜ – 4. Ulusal Tasarım Kongresi Düzenleme Komitesi Başkanı Prof. Dr. Alpay ER, “Ulusal Tasarım Kongreleri’nin temel amacı Türkiye’de endüstriyel tasarımı çok boyutlu bir yaklaşımla ele alarak bu alanda bir araştırma kültürünün oluşmasını sağlamak, araştırma sonuçlarının ilgili tüm kesimlerce paylaşılıp tartışılabileceği bilimsel bir ulusal platform yaratmaktır. Bu, kuruluşundan bu yana endüstriyel tasarımı ve tasarım araştırmalarını Türkiye’nin üniversite, sanayi ve kamuoyu gündeminde üst sıralara taşımayı hedefleyen bölümümüzün kurumsal misyonunun da önemli bir parçasıdır.” dedi. Er, görüşlerini şu sözlerle sürdürdü: “Endüstriyel tasarım disiplininin ülkemizdeki bilimsel gelişimi ve ulusal inovasyon politikalarına entegre edilmesi sürecinde, bilimsel ve kurumsallaşmış akademik platformların önemi yadsınamaz. Bu nedenle ulusal tasarım kongrelerinin, kriz dahil her türlü olumsuzluğa karşın düzenli olarak gerçekleştirilmesi, hem disiplinin gelişimi hem de sanayi başta olmak üzere Türk toplumunun tasarımdan azami fayda sağlayabilmesi açısından gereklidir.”