TAKA-TUKA -LAND ANAOKULUNUN MİMARİ YAPISI

Baupiloten, Taka-Tuka-Land Anaokulu’nda çocukların kendi mekanlarını tasarlamalarına olanak tanımanın ötesinde onların fikirlerinden yola çıkan mimari yorumların onları nasıl heyecanlandırdığını da gözleme şansı yakalamış.

Proje Adı: Taka-tuka-Land Anaokulu
Mimarlar: Susanne Hofmann ve Baupilotenekibi. Niklaus Haller, Daniel Hülseveg, Annika Köster Christian Necker, Katrin Jutrowski, Anna Meditsch, Anne Pind, Mirko Wanders
Malzemeler: Su geçirmez kumaş, branda, meşe ahşabı, orta yoğunluklu fiber panel.

Anaokulunun adı olan Taka-Tuka-Land (Cincin Adası) nereden geliyor ve tasarım sürecinde bu ad nasıl yorumlandı?
Susanne Hofmann: Astrid Lingren’in yazdığı Pippi Uzunçorap Cincin Adası’ndabaşlıklı çocuk kitabı, yalnızca anaokuluna adını vermekle kalmadı, aynı zamanda mimariyede yansıdı. Baupiloten ve çocuk bakıcıları, çocuklara kendi Cincin Adası vizyonlarını tasarlamalarında esin verdi. Şarkı söyleyen köprüler, kulübeler, taç yapraklardan atlıkarıncalar, Pippi’nin babasının deniz kabuğundan tahtı, Baupiloten’e çocukların yeni anaokulları için hayal ettikleri mekansal niteliklerin ipuçlerını verdi. Kolajlar ve mimari maketler aracılığıyla fikirlerimizi anaokulu çalışanları ve çocuklarla paylaştık. Böylelikle son kullanıcılar yapılı çevrenin tasarımına doğrudan dahil edilmiş oldular. Çocukların gündelik rutinlerinin ve oyunlarının gözlenmesi de Baupiloten’e esin verdi.

Cristian Necker: Baupiloten ekibinden biri tüm anaokulunun yaşlı bir ağacın gövdesinin içine oturduğu bir çizim yaptı. Hepimiz bu konsept çizimi beğendik ve o andan itibaren tüm anaokulunu Pippi’nin evi Villa Villekulla’nın önünde yer alan, Pippi’nin içine saklandığı ve arkadaşlarıyla oyunlar oynadığı her dem yeşil meşe ağacı olarak yorumladık.

Bu, sıradan bir anaokulunun eğlenceli bir ortama dönüştürülmesi projesi. Çocuklar nasıl bir mekan hayal ettiler?
Susanne Hofmann: Çocuklarla gerçekleştirdiğimiz ilk atolye çalışmasını Pippi Uzunçorap’ın ve Cincin Adası kralı olan babası Ephraim’in öyküsü üzerinden yürüttük. Pippi fantastik güçleri olan, dünyasını kendi isteklerine göre biçimlendiren bir kız. Anaokulu öğretmenlerinin yardımıyla çocuklar hayal ettikleri Cincin Adası’nın kolajlarını ve maketlerini yaptılar: şarkı söyleyen köprüler, küçük kulübeler, Pippi’nin babasının deniz kabuğundan tahtı. En nihayetinde çocukların tümü Cincin Adası’nın egzotik dünyasına dalmak için kendi taçlarını yapmak istedi.

Cristian Necker: Başka bir atölye çalışmasında, çocuklar Pippi’nin renkli evini deniz kabukları ve ağlarla inşa ettiler. Çocuklar ağa tırmanmak istediklerini, ağın aynı zamanda Pippi ve arkadaşlarını hırsızlardan koruduğunu söylediler.

Katılımcı tasarım bir noktasında tasarımcının müdehalesini gerektiren bir yöntem. Hangi noktada tasarımı üstlendiniz?
Çocuklar tasarım süreci boyunca projeye dahil oldular. Tüm duygularıyla maketleri derinlemesine incelediler, büktüler ve salladılar. Kreşe giden çocuklar hayal ettiklerini sözcüklere dökemiyorlardı henüz; dolayısıyla yaptığımız birçok sunumla çocuklar ve öğretmenleri mimari önerilerimiz hakkında yorum yapma, en çok beklediklerini seçme ve tercihlerini belirtme şansına sahip oldular. Baupilotenolarak hangi maket ve eskizlerin üzerinde çalışmaya devam etmemiz gerektiğini anlamak için çocukların tepkilerini dikkatlice gözlemledik.

Üretim sürecinden ve kullanılan malzemelerin seçim sürecinden söz edebilir misiniz?
Susanne Hofmann: Bir kulübeyi andıran eski bir anaokulu Pippi’nin yaşlı meşe ağacı olarak yorumlama kararı aldığımızda limonatanın yaşlı ağaç kabuğunu delipte nasıl bahçeye akacağını çözmemiz gerekiyordu. Öğrencilerin tümü limonatanın cepheden nasıl taşacağını araştırdı ve birçok maket yaptı. Cepheyi farklı bir ahşap kontrüksüyon katmanlarıyla bölmek ve yarmak istediğimize karar verdiğimizde ciddi bir soruyla karşı karşıyaydık: Pippi’ye hangi strüktürel iskelet uygun oludu? Pippi Uzunçorap bu dışa taşmayı nasıl inşa ederdi?

Cristian Necker: Sonuçta, standart açılı plaklarla birbirine bağlanan üçgen çerçevelerden oluşan katmanlı bir strüktür ortaya çıktı. Çerçeveler, strüktürleri bakımından ağaç kabuğunu andıran farklı büyüklüklerdeki latalarla kuvvetlendirildi. Böylesi dayanıklı dış mekan kontrüksiyonu için en iyi seçim, aynı zamanda kıymığıda çok az olan meşe ahşabından başkası olamazdı.

 

 

 

 

 

Bir cevap yazın