MUDAC’TA Kİ GURURUMUZ TASARIMCI ,MERİÇ KARA

Genç tasarımcı Meriç Kara “Nature in a Kit” sergisi kapsamında dünyaca ünlü tasarımcıların eserlerinin sergileneceği İsviçre’nin Lozan şehrindeki mudac’a (Musee de design et d’arts appliques contemporains / Tasarım ve Uygulamalı Sanat Müzesi) konuk oluyor. 24 Haziran ile 29 Eylül arasında İsviçre’nin Lozan şehrinde mudac’ta sergilenecek “Nature in A Kit” sergisinde yer alacak Meriç Kara’nın “Blockcrack” ve “Shirtvase” adlı ürünleri, Andrea Branzi, Ron Arad ve Konstantin Grcic gibi dünyaca ünlü tasarımcıların çalışmalarının yanında sergilenecek. Kara’nın Fabrica’da bulunduğu dönemde kişisel proje olarak geliştirdiği ürünler, ‘Nature in a Kit’ sergisi için özel olarak üretildi.

Küratörlüğünü Claire Favre Maxwell ve Susanne Hilpert Stuber yürüttüğü sergi konuk ettiği sanatçılar ve eserleri ile modern dünyada doğaya olan yaklaşım ve algıyı tekrar ele alıyor: Doğadan alınan ilham ile tasarlanan objelerin ne kadarı kaynakları ile bağlantılı, ne kadar hayali bir gerçekçiliği yansıtıyor? Tekrar tasarlanan doğa özünden bir şey kaybediyor mu, hayallerimizde şekillenmiş olarak kafamızdaki saf sembolizminden ne kadar uzaklaşıyor? mudac bu ve benzer soruları toplam 400m2’lik sergi alanında, 2 ana bölümde irdeliyor:

Nature and its double bölümünde Matter / Materials (Malzeme / Maddeler) , Imitiation / Evocation (İmitasyon / Çağrışım) ve The Forest ( Orman) temaları; Green floor (Yeşil Kat) bölümünde Nature Re-composed (Tekrar tasarlanmış doğa ), Nature constrained (sıkıştırlmış doğa) ve bugs (böcekler) temaları işleniyor.

Meriç Kara “Blockcrack” projesinde beton malzemeyi asıl amacına ters bir çizgide doğayı misafir edebilecek bir medyum olarak kullanıyor. Masif bir küp şekline getirilmiş endüstriyel inşaat betonu, küçücük bir çatlak ile doğanın yerleşip yeşermesine olanak sunan bir mini-eko sisteme dönüşüyor.

Tasarımcının “Shirtvase” isimli ürününün altında ise, doğal ortamından alındığında kısa bir sürede kuruyup yok olma tehlikesi geçiren bitki ve çiçeklere taşınabilir bir yaşam alanı yaratma fikri yatıyor. Yakaya tutturulabilen iğne-vazo “Shirtvase” insanın doğaya verdiği hasarı belli bir ölçüde geciktirmeye yarıyor.

 

YENİ EVLENENLER İÇİN PROJELER!

Koleksiyon Home’da oturma odası mobilyalarından, yatak ve yemek odası mobilyalarına dek bir bütünsellik oluşturan gruplar, ev kuranlara uygun fiyatlar ve ödeme vadeleri sunuluyor. Bardak, çarşaf, yastık, şilte gibi tasarımcılarla, evler için bütüne yön verecek “iz” ler öneriliyor. Ev kuranlar bu kurgunun etrafında kendilerine özgü olanları ekleyip geliştirebiliyor.

Koleksiyon’la ev’lenin” yaklaşımı kişinin yaşam alanı felsefesinin bir uzantısı. Tasarımcı Faruk Malhan diyor ki: “Evlerimizin yerleşimi, mobilyaları, perdeleri, aydınlatmaları, yatakları, yastıkları, örtüleri ve çarşaflarına kadar hepsi bir bütün oluşturmalı; davetkar, sade, sakin ve içten olmalıdır. Uzun ömürlü ve kaliteli malzemeleri, dengeli, mutlu renkleri, ahengi seçebilmeliyiz. Seçeceklerimiz yalın, dingin, dökümlü, gölgeli, şiirsel; yaşam ise özgür, kuralsız, çağrışımlı olmalı, gerçeklerden biraz da olsa kopmalıdır. Evlerimiz yaşam tarzımız, yaşam hikayemiz olmalıdır. Zevkleri, ilgileri olan insanların çok güzel ev ortamları olacağını düşünebiliriz. Müzik, kitap, resim, velhasıl tüm tatlarla, hazlarla dolu ilgiler evlerimizi oluşturacaktır.”

 

BREZİLYA’NIN ÜRETTİĞİ PROJELER!

2010 Dünya Kupası her ne kadar Güney Afirika’da olacaksa da, Brezilya 2014 Dünya Kupası için hazırlıklara başladı. Dünya Kupasında 12 şehire ev sahipliği yapılacak. Rio de Janeiro, São Paulo, Belo Horizonte, Porto Alegre, Curitiba, Brasília, Cuiaba, Manaus, Fortaleza, Salvador, Recife ve Natal’dır. İşte 6 tane büyük stadyum tasarımı.

PULSE4’ÜN TASARIMI ÖDÜLÜ KAPTI !

Türk Standartları Enstitüsü (TSE) tarafından bu yıl 22.’si düzenlenen “Altın Ambalaj Yarışması”nın bu yılki Gıda Kategorisi ödüllerinden biri PULSE4 Creative Agency ve Kilit Taşı Tasarım tarafından tasarlanan ve ARS Ambalaj tarafından üretilen Pelit Çikolata Kutusu’nun oldu.

Bu yıl 22.’si düzenlenen Altın Ambalaj Yarışması’nın gıda kategorisi ödüllerinden biri, Pelit Pastaneleri’nin Selçuklu motifleri izlerini taşıyan madlen çikolata kutusunun oldu.

Pulse4 Kreatif Direktörü Ahmet Kızılay ve Kilit Taşı Tasarım’dan Kunter Şekercioğlu tarafından tasarlanan, ARS ambalajın titizlikle üretimini yaptığı çalışma 15 Ekim tarihinde Dünya Ambalaj Örgütü (WPO)’nun Sri Lanka’nın Colombo kentinde düzenleyeceği “World Star” (Dünya Yıldızı) yarışmasına katılmaya da hak kazandı.

AUDİ’DEN MUHTEŞEM TASARIM!

Hafta sonu Goodwood Festival İngiltere’de düzenlendi, ana sponsor olan Audi görkemli bir heykel tasarlattı. Tasarımcı Gerry Yahuda, Goodwood Festivali’nde Audi için 32 metre yüksekliğinde bir heykel oluşturuldu. Bakanları hayrete düşüren ve baş döndüren bu heykel festivalde oldukça dikkat çekti. 44 tonluk bu heykel, Audi markasının gökyüzünde bir model oluşturması ve araba yarışlarına modern bir değişiklik yaratılması amacı ile tasarlandı.

BİR BAŞKA ŞEHİRDEN ANILAR

Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi (SSM), Portekiz Calouste Gulbenkian Vakfı işbirliğiyle, 14 Mayıs-14 Temmuz tarihleri arasında küratörlüğünü Helena De Fretias’ın gerçekleştirdiği, “LİZBON Bir Başka Şehirden Hatıralar” başlıklı sergiye ev sahipliği yapıyor. Sergi, 19. yüzyıl sonu ile 20. yüzyıl başını kapsayanzaman diliminde yaşamış önemli portekizli sanatçıların eserleriyle, bizlere uzak hem de bir o kadar yakın olan Lizbon kentini tanıtıyor. Sergi sayesinde ziyaretçilerde Lizbon’u tanıma arzusunun uyandırılması, Lizbon ile İstanbul’un, Portekizliler ile Türklerin nekadar çok ortak noktalası olduğunun keşfedilmesi amaçlanıyor. Bu önemli serginin açılışını ise Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Portekiz Cumhurbaşkanı Silva birlikte yaptı.

 

 

NURUS ANTALYA’DA FIRTINA ESTİRDİ !

Ofis mobilyası sektöründe, 30 ülkede 100’ü aşkınbayisiyle Türk tasarımının dünyadaki elçisi konumuna ulaşan Nurus, şimdide yurtiçi bayilik ağını büyütüyor. Uluslararası tasarım ödülleri, teknolojik yatırımları, yenilik ve süreklilik prensipleri iletasarım yönteminde attığı kararlı adımları ile Nurus; İStanbul, Ankara, İzmir ve Bursa’dan sonra Antalya’da açıldı.

Tamamı çevreye duyarlılığı ve geri dönüşüm prensipleri gözönünde bulundurularak tasarlanan ve üretilen, bir çok tasarım ödülüne sahip Nurus ürünlerine ek olarak İtalya, Almanya, Fransa ve İspanya’dan ithal edilen Fontana Arte ve Marset aydınlatma, Nava ve Caimi ofis aksesuarları, Arper ve Segis sandalyeler, Serralunga outdoor ürünleri ve saksılar ile Lexon aksesuar ve hobi ürünlerinin de yer aldığı geniş ürün portföyü Nurus Antalya mağazasında görülebilir.

 

SALONİ’DEN MOBİLYA RÜZGARLARI

Tüm tasarım dünyasının büyük bir heyecan ve merakla beklediği Salone Internazionale del Mobile (Milano Mobilya Fuarı) 22-27 Nisan  tarihleri arasında Rho Milano fuar alanında düzenlendi. Yaşanmakta olan ekonomik krize rağmen gücünden ve ilgiden hiçbir şey kaybetmeyen fuar bu senede tüm dikkatleri Milano’ya çevirdi.

2007 senesinde 4 bin 520 basın mensubunun katıldığı fuarda bu sene katılım 5 bin 385’e ulaştı. Yani fuar, yöneticiler dahil, ziyaretçiler ve basın mensupları ile birlikte toplam 313 bin 385 kişiye ev sahipliği yaptı. Fuarda firma katılımı açısından da büyük bir yoğunluk yaşandı. 911’i farklı ülkelerden olmak üzere toplam 2 bin 723 katılımcının bulunduğu fuar 202 bin 350 m²’lik bir alana yayıldı Milano’Daki bir sonraki Saloni randevusu International Furnishing Accessories Exhibition, Eurocucina, SaloneUfficio, International BathroomExhibition ile birlikte 14-19 Nisan  tarihleri arasında.

 

CEYHUN AKIN’IN ALDIĞI ÖDÜL

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi mezunu endüstri ürünleri tasarımcısı Ceyhun Akın bu yıl beşincisi düzenlenen geleneksel İMMİB Endüstriyel Tasarım Yarışmasında yarışmaya sunduğu tek projesi Vacuum-Wash-Wipe ile profesyonel kategoride ikinciliği elde ederek geçtiğimiz günlerde Rahmi Koç Müzesinde düzenlenen ödül töreninde kariyerindeki 19. endüstriyel tasarım ödülünün de sahibi oldu.

Tasarımcı, yarışmanın elektrik-elektronik ev aletleri kategorisinde, evde el bezi ile yapılan yüzey temizliklerinde kullanılması için tasarladığı VWW isimli projenin sık kullanılacak ve alışkanlık yapacak bir ürün olarak tasarladığını vurguluyor.

2004 yılı mezunu Ceyhun Akın 2003 yılından bu yana çalıştığı mobilya sektörünün yanı sıra katıldığı ulusal ve uluslararası tasarım yarışmaları sayesinde kredi kartından su vanasına, mutfak eşyasından mobilya ve aydınlatma ürünlerine kadar bir çok farklı alanda tasarım ödülüne layık görüldü.

 

 

İSTANBUL’DA MODERN SERGİLER

Beşinci yılını kutlayan İstanbul Modern “yeni Yapıtlar, Yeni Ufuklar” sergisini sanat severlerle buluşturuyor. Türkiye’deki modern ve çağdaş sanatın başlangıç evresinden bu güne geçirdiği süreci yansıtan sergi, resimden heykele, enstalasyondan videoya uzanan bir çeşitlilik içerisinde zenginleşiyor ve 20. yüzyılda Türkiye’de yaşanan sanatın tarihsel dönüşümüne işaret ediyor.

 

PINAR YAR GOVSA İLE TASARIM HAKKINDA !

Genç Tasarım Girişimcisi Yarışması sonucu 24 Temmuz Cuma günü İstanbul İngiltere Başkonsolosluğu’nda yapılan Türkiye finalinde açıklandı.

Yarışmanın birincisi 1979 doğumlu Pınar Yar Govsa, Endüstriyel Tasarım Bölümü’nü New York Syracuse Üniversitesi’nde tamamladı. Tasarım konusunda yüksek lisansını Milano Domus Academy’de alan Govsa, İzmir’de GAEAforms adlı tasarım şirketini Tuğrul Govsa ile birlikte kurdu.

Ödül töreninde açılış konuşması yapan Eczacıbaşı Yapı Gereçleri Genel Müdür Yardımcısı Levent Giray “Eczacıbaşı Holding ve VitrA’nın sponsorluğunda ikincisi gerçekleşen bu yarışmaya destek olmaktan mutluluk duyuyoruz. Yarışmaya gösterilen ilgiden ve başvuranların tasarımcılık konusunda gösterdikleri yüksek kaliteden çok etkilendik. British Council’ın bu girişimi, Türkiye tasarım sektörünün gelişmesi için atılmış önemli bir adımdır” yorumunu yaptı. Yarışma, ürün tasarımı, iç mimarlık, peyzaj mimarlığı ve tasarım tanıtımı kategorilerinde gerçekleştirildi.

British Council’ın bu yıl dokuz ülkede düzenlediği Genç Tasarım Girişimcisi Yarışması’nın birincileri, Eylül ayında İngiltere’de ülkelerini temsil edecek ve Yılın Uluslararası Genç Tasarım Girişimcisi olabilmek için yarışacaklar.

Türkiye birincisi, İngiltere’de geçireceği 2 haftalık yoğun programda, sektörün önde gelen isim ve kurumlarıyla tanışma fırsatını yakalayacak. Ayrıca, Avrupa’nın en tanınmış tasarım festivallerinden biri olan %100 Design ve Londra Tasarım Festivali’ne de katılabilecek. Londra’da gerçekleştirilecek olan Yılın Uluslararası Genç Tasarım Girişimcisi Yarışması’nda birinci olan tasarımcı, 5000 Sterlin’lik bir mali destekle, girişimci fikrini British Council ile birlikte yürüteceği bir proje çerçevesinde gerçekleştirme fırsatını bulacak.

 

 

AVRUPA’NIN EN YÜKSEK BİNASINA AVM !

Kiler Holding tarafından Levent’te yapımı sürdürülen ve ‘Avrupa’nın en yüksek binası’ olarak tanımlanan İstanbul Sapphire, İstanbul’u alışverişin de başkenti yapacak şekilde kurgulanıyor. Akmerkez konseptinin mimarlarından Avi Alkaş’ın danışmanlığında yürütülen çalışmalar doğrultusunda oluşturulan ‘Sapphire Çarşı’, İstanbul’u İstanbul yapan bütün öğeleri tek çatı altında topluyor. Buna göre Sapphire Çarşı; Sapphire Lezzet, Sapphire Tasarım, Sapphire Moda, Sapphire Genç, Sapphire Pazar ve Sapphire Ev&Teknoloji katlarından oluşacak. Çarşıda yer alacak markalar da buna göre seçilecek.

Kiler Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nahit Kiler, ‘Yeni Geleneksel Çarşı’ olarak da tanımlanan Sapphire Çarşı’da kiralama sürecini başlattıklarını açıkladı. Arsa bedeli hariç toplam 250 milyon dolarlık proje kapsamındaki rezidanslardan yüzde 40’ının satıldığı bilgisini veren Nahit Kiler, yaklaşık 150 mağazanın yer alacağı ‘Sapphire Çarşı’nın  Şubat-Mart ayında açılmasının planlandığını söyledi. Kiler, kiralama bedeli olarak standart bir listenin bulunmadığı, yerine ve gelecek markaya göre kiraların değişebileceğine dikkat çekti. Kiler, İstanbul Sapphire’in Topkapı Sarayı, Ayasofya ve Sultanahmet’ten sonra İstanbul’daki 4. çekim merkezi olacağını vurguladı.

Sapphire’i görmeden gitmeyecekler
Kiler, “Projenin her aşamasında aklımızda İstanbul’un ve Türkiye’nin yeni simgesi olacak bir eser yaratmak vardı. Böyle bir projenin içindeki Çarşı’nın da İstanbul’a ve İstanbul Sapphire’e yakışır bir nitelikte olması gerekirdi. Sapphire Çarşı, İstanbul’u İstanbul yapan öğeleri yansıtacak. İstanbul’a gelenlerin yüzde 15’i Büyükdere Caddesi’ne geliyor. İstanbul Sapphire bittiğinde tersine dönecek ve turistlerin yüzde 85’i burayı görmeden gidemeyecek” dedi.