Kale Banyo, küçük ve dar banyolar için ferah çözümleri tüketicilere sunuyor

Bütünsel banyo tasarımlarının en güzel örneklerini hayata geçiren Kale Banyo, yeni serileri ile özellikle küçük ve dar banyolar için geniş ve ferah çözümler sunuyor. Kale Banyo bünyesinde geliştirdikleri tasarımlarla küçük banyolara vazgeçilmez çözümler getiren Kale Tasarım Ekibi, banyolarını daha şık ve kullanışlı hale getirmek isteyen nihai tüketicilere ise şu önerilerde bulunuyor:

1-Özellikle dar alanlara sahip banyolarda açık renk tonları tercih edilmeli çünkü açık renk, ortamı daha ferah, koyu renk tonları ise daha küçük hissettirir.
2-Banyo duvarlarında kullanılan seramiklerin büyük ve açık renkli olması da ortama ferahlık katar.
3-Vitrifiye ve mobilya setinin boyutları iyi hesaplanmalı ve tercih edilen banyo serisinin, hareket edecek alanın olmadığı banyolarda pratik kullanım seçenekleri sunmasına dikkat edilmeli.
4-Lavabosuyla tasarlanan dolaplar özellikle tercih edilmeli ve çekmeceler ekstra saklama alanına sahip olmalı.
5-Aydınlatma, yeterli ışık almayan küçük banyolarda çok önemli bir unsurdur. LED aydınlatmalı ayna gibi seçeneklerin kullanıldığı doğru aydınlatma yöntemleriyle daha geniş ve ferah bir banyoya sahip olabilirsiniz.

Kale Banyo’nun, küçük banyolar için geliştirdiği yeni serileri Little Big ve Icon Mini’nin özellikleri ise şöyle;
Estetik ve fonksiyonelliğin harmanlandığı Little Big serisinde, hem lavabo dolabı hem de lavabo 45×45 cm boyutlarında sunuluyor. Banyolar için yer tasarrufu sağlayan boy dolabı, cam raflarla zenginleştirilen yapısıyla dikkat çekiyor. Little Big serisinin fonsiyonel parçaları tüketicinin hayatını kolaylaştıracak çözümler sunuyor. Ayna yanında bulunan üst modül son derece kullanışlı depolama alanları ile küçük banyolara vazgeçilmez çözümler getiriyor. Her iki taraftan da ürün konulabilen modülde, zengin depolama seçenekleri sunuluyor. Böylece dolabınızı kozmetikler için kullanırken, aynı zamanda diğer depolama ihtiyaçlarınız da karşılanmış oluyor.
Depolama ihtiyaçlarının yanı sıra aynı zamanda aydınlık ve ferah bir görünüm de önem kazanıyor. LED aydınlatmalı ayna ihtiyaç duyulan aydınlığı sağladığı gibi banyoya estetik bir hava katıyor. Tam açılır geniş lavabo çekmecesi, yavaş kapanma özelliğiyle de kullanıcıların hayatını kolaylaştırarak konfor sağlıyor. Lavabo dolabı içinde yer alan hareketli raf ise kullanım ihtiyacına göre ayarlanabiliyor.

Kale Banyo Icon Mini serisi, şıklığı, zarafeti ve kaliteyi ürünlerin dokusunda, detaylarında ve işçiliğinde görmek isteyen tüketicilere hitap ediyor. Küçük hacimli banyolarda kendine kolayca yer edinebilen seri; minimalist ve ikonik tasarımıyla modern yaşam tarzına uygun bir ambiyans oluşturuyor.
Kale Banyo, Ece Yalım Design Studio tarafından tasarlanan Icon koleksiyonu ile banyoları sıra dışı bir görünüme kavuşturuyor. Kişiselleştirmeye uygun şık çözümleriyle kullanıcının hayatını kolaylaştıran Icon Mini serisi, çağdaş iç mimarinin izlerini banyolara yansıtıyor. İkonik ve heykelsi formu ile dikkat çeken Icon Mini serisi, hassas detaylarıyla Kale kalitesini vurguluyor. Havluluk ve aplik gibi alışılmış aksesuarlara, yeni kullanım alanları öneren, mobilyaya entegre metal etajer ve aydınlatmalı duvar ünitelerinin eklendiği seride, aksesuar çeşitliliği kullanıcılara banyolarını kişiselleştirme şansı veriliyor.

Gönye’den yeni evleneceklere bazı öneriler

Gönye Proje Tasarım ortakları Mimar Yelin Evcen ve İç Mimar Gönül Ardal, proje portföylerinde hayli önemli bir yer kaplayan konut ve rezidans iç mekan tasarımlarından elde ettikleri tecrübeyle, yeni evlenecek olan çiftlerin düğüne hazırlık stresi içinde en çok zorlandıkları konulardan birinin birlikte yaşayacakları evin dekorasyonu olduğunu dile getiriyor. Henüz aynı evde yaşama deneyimi olmayan çiftlerin bu süreçte önemli gerginlikler yaşayabildiğini, hatalı alışverişler ve yanlış dekorasyon seçimleri nedeniyle mutsuz olduklarını vurgulayan mimarlar, özellikle de mimardan yardım almayan çiftlerin öncelikle ihtiyaç listesi oluşturmakla işe başlamaları gerektiğini belirtiyor.

Çiftlerin evin dekorasyonu ile ilgili attığı ilk hatalı adımın iyi bir planlama yapmadan doğrudan alışverişe çıkmak olduğunu vurgulayan Gönye Proje Tasarım ortakları, satın alınacak olan tüm eşyaların boyutlarının evin ölçülerine uygun olduğundan emin olmak gerektiğini, sıklıkla kullanmayacak eşyaların satın alınmasının hem kullanım alanını daraltacağını hem de mekanların olduğundan küçük algılanmasına sebep olacağını vurguluyor.

Çiftler Ortak Beğenilerine Hitap Edecek Tarzı Keşfetmeli
“Profesyonel bir iç mimardan destek alınmıyorsa çiftlerin yapabileceği en önemli şey evin ölçekli planını edinip, mobilya firmalarına giderken yanlarında götürmeleri. Çoğu mağazada bu tarz destek vermek üzere iç mimarlar bulunuyor” diyen İç Mimar Gönül Ardal’a göre, ihtiyaç listesini netleştirerek alışverişe çıkmak atılması gereken en önemli adımlardan biri. Gönül Ardal, sonraki aşamada ise çiftlerin kendi ortak beğenilerine hitap edecek tarzı belirlemeleri gerektiğinin altını çiziyor: “Tarzı belirlemek, çeşit çeşit, renk renk mobilyaların ve aksesuarların arasında kaybolmalarına engel olur, bir yol haritası belirler. Aksi takdirde kafaların karışması ve hata yapmak çok olasıdır. Seçilen her mobilya veya malzemeden bir küçük numune istenirse, bir sonraki seçimde ona uyumlu malzeme seçmek daha kolay olacaktır.”
Gönye Proje Tasarım ortakları, renk seçiminde çiftlerin kişisel beğenileri kadar yaşayacakları evin yapısal özelliklerini de göz önünde bulundurmaları gerektiğini düşünüyor. Örneğin, dar ve karanlık mekanlarda kullanılacak açık renkler, büyük boy aynalar daha geniş ve ferah bir algı oluşturuyor. Bu tür mekanları geniş göstermek için zeminde açık renklerin kullanılması, koyu renk parke tercih edilirse de üstüne açık renkli bir halı serilmesi önem taşıyor. “Daha geniş ve aydınlık mekanlarda ise her şeyi açık renk seçmek soğuk ve ruhsuz görünebilir” diyen Mimar Yelin Evcen bu tarz evlerde kontrast renklere yönelmenin ve zıt renklerin uyumunu yakalamanın olumlu olacağının da altını çiziyor: “Trendlerin sürekli değiştiğini, bugün moda olanın yarın demode olacağını hatırlatmakta fayda var. Bu sebeple uzun ömürlü olacağı düşünülen malzeme ve mobilyaların renklerinin modası geçmeyen, birçok farklı renk aksesuarla uyumlu kullanılabilecek açık ve naturel tonlardan seçilmesi doğru olur. Duvarlarda kullanılacak boya, duvar kağıdı ya da dekoratif panelin seçiminde de buna dikkat edilmeli.” ifadelerinde bulundu.

Satın Aldığınız Bir Önceki Ürünü Hatırlayın ve Onunla Uyuma Dikkat Edin
Yeni evlenen çiftlerin ev tekstili ve aksesuar konusunda işi daha kolay. Gönye Proje Tasarım ortakları, kırlentler, yatak örtüleri, aksesuarlar ve tablolarda renk konusunda daha yaratıcı olunabileceğini vurguluyor ve ekliyor: “Mobilya, aksesuar veya ev tekstili alışverişindeki en önemli püf noktası bir önce alınan ürünün mutlaka hatırlanması ve onunla uyumun göz önünde tutulması. Zira tek başına çok beğendiğiniz bir sehpa
koltuklarınızla uyumlu olmazsa mekanın geneli estetik görünmeyecektir.” değerlendirmesi yapıldı
Perde seçerken de mekanın pencere sayısı ve aydınlık oranının çok önemli olduğunu vurgulayan mimarlar, sürekli güneş alan mekanda daha kalın veya dokulu kumaşlar kullanılmasını, kuzey cephelerde daha ince ve açık renklerin tercih edilmesini öneriyor: “Mekan çok geniş ve yüksek değilse çok kalabalık kumaş kullanımını önermeyiz. Ayrıca perde kalabalığı günlük yaşamda pratik kullanım için pek de uygun değil. Özellikle çalışan ve pratik bir tarz isteyen çiftler için kolay çıkarıp takılabilecek, makinada yıkanabilecek kumaşlardan dikilen, düz perdeleri öneririz. Perde üzerine dikilebilecek bant, ya da satılan perde aksesuarları düz perdeleri şık göstermek için yeterli olacaktır.”

Aydınlatma konusunun ev dekorasyonundaki en önemli unsurlardan biri olduğunu vurgulayan İç Mimar Gönül Ardal ve Mimar Yelin Evcen, yaşam alanlarında genel aydınlatmaların haricinde mobilya üzerinde spot, köşede bir lambader, boş ve geniş duvarlarda aplik veya sehpa üstü abajur gibi lokal aydınlatmalar kullanarak, daha dinlendirici ve hoş etkiler oluşturulabileceğini de ekliyor.

Yatak Odanızı Kendinize Vakit Ayıracağınız Mekanlar Olarak da Planlayın
Yatak odalarında ise rahat ve ergonomik bir yatak satın almak ve yeteri kadar saklama alanı oluşturmak atılması gereken ilk adımlar arasında. Mimarlar, çiftlerin yatak odalarını sadece uyuma alanı olarak değil, kendilerine vakit ayıracakları mekanlar olarak da planlamaları gerektiğini vurguluyor ve ekliyor: “Yatak odaları, her iki kişinin de sevdiği renkleri içinde barındırmalı. Genel renklerle uyumlu birkaç sade ve şık aksesuarla mükemmel bir ambiyans yakalanabilir. Yatak odalarında aksesuardan çok fonksiyonel kullanıma yönelik kişisel aksesuarlar, kitaplar, kozmetik ürünler bulunacağından, çiftlere ileride yer bulamayacakları işlevsiz aksesuarları baştan satın almamalarını tavsiye ederiz.”
Yatak odalarının aydınlatma seçiminde çiftlerin dikkat etmeleri gereken en önemli konu ise giyinirken/makyaj yaparken ihtiyaç duyacakları güçlü ve direkt ışık verebilen bir aydınlatma elemanını bulundururken, diğer zamanlar için yumuşak ve rahatlatıcı bir etki veren endirekt aydınlatmaları da ihmal etmemeleri
İç Mimar Gönül Ardal banyolarda mümkün olabiliyorsa eşler için ayrı alanlar oluşturulması ve kişisel eşyalarını yerleştirebilmelerine olanak sağlanması gerektiğini vurguluyor. “Lavabo üstlerinde kullanılacak ayna yüzeyinin geniş olması, mekanı daha ferah algılatacaktır”, diyen Ardal, vitrifiye ve armatür seçimlerinde ise kullanım tarzı ve alışkanlıkların belirleyici olabileceğini dile getiriyor: “Çanak lavabo veya tezgah altı lavabo seçimi, tamamen kullanım tercihi olup önemli olan banyo dolabı ile uyumudur. Her iki lavabo seçiminin farklı tezgah yüksekliği gerektirdiği hatırlanmalıdır.”
Banyolarda makyaj ve traş için lokal aydınlatmaların yaşamı kolaylaştırdığını da sözlerine ekleyen Gönül Ardal, ayrıca bu mekanlarda tüm duvarların seramik ile kaplanmasına gerek olmadığının ve suya maruz kalmayacak yüzeylerde duvar kağıdı kullanarak daha hoş ve şık bir atmosfer elde edilebileceğinin de altını çiziyor.

Mutfaklarda İşlevselliğe Önem Verirken Estetikten de Ödün Verilmemeli
Yeni evli çiftlerin birlikte en çok zaman geçirecekleri mekanlardan biri olan mutfaklarda işlevselliğin dolap içi aksesuarlarla desteklenmesinin önemli olduğunu dile getiren Mimar Yelin Evcen, köşe dolap sepetleri, çekilebilir kilerler, evye altı çekmeceleri, çekmece bölmeleri gibi aksesuarların tercih edilebileceğini vurguluyor: “Mutfak dolaplarını seçerken bütçenin bir kısmını aksesuara ayırmalarını öneririz; çünkü yeni hayatın ilk günlerinde, gerekli işlerin basitçe halledilip, hayatı daha fazla yaşamaya zaman bırakılmalı.”
Yelin Evcen’e göre çiftlerin işlevsel mekanlar oluştururken estetikten de ödün vermeleri gerekmiyor: “Mutfaklarda kapak rengi, tezgah rengi, cam kapak ve kulp seçimleriyle estetik farklılıklar oluşturabilir. Fakat yine burada estetik olarak önemli olan tüm bu unsurların bir arada nasıl görünecekleridir. Bu sebeple seçimlerde son karar verilirken, zemin seramiği, kapak numunesi, tezgah numunesi, duvar malzemesi ve hatta perdenin küçük numuneleri bir araya getirilmesi çok önemlidir.”

Peli Parke, yeni ürünlerini tanıtacak

23-27 Mayıs 2017 tarihleri arasında TÜYAP Kongre Merkezi’nde düzenlenecek olan Yapı fuarına düzenlendiği ilk yıllardan bu yana katılan Vezirköprü Orman Ürünleri Grubu’nda yer alan Peli Parke en yeni ürün ve hizmetlerini bu fuarda sektör profesyonelleri ile buluşturacak. Yapı Malzemeleri ve Teknolojileri zirvesi olarak adlandırılan fuara 105 ülkeden yüz binin üzerinde katılımcı olacak.
Fuara katılmalarının önemini anlatan Peli Parke Pazarlama Müdürü Mehmet Karahasanoğlu, “Yapı dünyasının vazgeçilmezi olan platformda tüm ürün ve hizmetlerimizi sergileme ve tanıtma imkanı buluyoruz. Yeni pazarlardaki yeni ihracat ve yatırım potansiyellerini keşfetme fırsatımız oluyor. Bu fuar birçok yerli ve yabancı yatırımcının katıldığı yüz binlerce ziyaretçiyi ağırlayan uluslar arası iş geliştirme platformudur. Fuara katılmanın firmamızın prestiji açısından çok önemli olduğunu düşünüyorum. Sektör profesyonelleri, nihai tüketici ile buluşarak ürün, hizmet ve teknolojilerimizi fuarda tanıtıyoruz. Fuara katılarak iş hacmimizi genişletmeyi ve pazar payımızı büyütmeyi hedefliyoruz. Bu çapta büyük fuarlara katılmak küresel marka olma yolunda önemli adımlardır” ifadelerinde bulundu.

LOFT PARKE VE PELİ DEKORATİF KAPI’LAR İLK KEZ YAPI FUARI’NDA
Peli Parke yapı sektörünün en önemli platformlarından olan Yapı Fuarı’nda en yeni koleksiyonu Loft’u ve bu yıl üretime başladıkları Kapı Koleksiyonları’nı ön plana çıkaracak. İlk kez Yapı Fuarı’nda görücüye çıkacak olan Loft Parke ve Dekoratif Kapı Koleksiyonları’nın yanı sıra tüm ürün ve hizmetlerini fuarda sergileyecek.
12. Hall 241 no’lu stantda yerini alacak olan Peli Parke bu yıl iddialı ve yeni standı ile de dikkatleri üzerine çekecek.

Rasch, İtalyan modasını duvarlara taşıyor

1968 yılında Gimmo Etro tarafından kurulan İtalyan markası, fark sağlayan tasarımları ve modadan dekorasyona her gün genişleyen zengin ürün yelpazesi ile dünyaca ünlü lüks markalar arasında yer alıyor. Parlak renkleri ve şal desenleri ile birbirinden özgün tasarımlar sunan Etro; tekstil, aksesuar, mobilya ve parfüm gibi ürünlerinin yanı sıra şimdi de Rasch markası için özel olarak tasarladığı duvar kağıdı koleksiyonu ile İtalyan modasını yaşam alanlarına yansıtmak isteyenler için sıra dışı alternatifler sunuyor.Krem ve gri gibi soft tonların yanı sıra mavi, mor, yeşil, kırmızı gibi iddialı renklerin zıt renk kombinasyonları ile kullanıldığı duvar kağıdı koleksiyonu; etnik bohem ruhunu yansıtan şal desenlerinin yanı sıra klasik İtalyan stilinin izlerini taşıyan damask ve floral tasarımları ile göz kamaştırıyor.Desenlerini tamamlayan çizgili ve düz alternatiflere de yer veren Etro; sıcak, sofistike, rahat ve benzersiz mekanlar oluşturmak isteyenler için mücevher gibi bir koleksiyon olacak…  Tüm Rasch koleksiyonlarında olduğu gibi, kalite ve teknik özellikleri ile fark saplayan modern ithal duvar kağıdı koleksiyonu, kolay temizlenebilmesi, güneş ışınlarına dayanıklı olması, ekolojik olması, RAL ve CE sertifikaları güvencesinde insan sağlığına zararlı hiçbir maddeyi barındırmaması gibi birçok kullanım avantajına da sahip.

Marshall Gör ve Boya uygulaması

Hayatımıza “Renklendir Hayatı” sloganıyla renk katan Marshall, çarpıcı renkler, şeritler ve dekoratif eklemelerle şu sıralar çok moda olan marina konseptini evinize yansıtmanız için yaratıcı öneriler sunuyor. Mavinin rahatlatıcı tonlarını çarpıcı şeritlerle kullanarak huzurlu ve keyifli bir marina havasını bu evinizde ve yazlıklarınızda yaşatabilirsiniz. Bir su terazisi, şerit metre, tebeşir, denizci mavisi boya ve küçük bir rulo yardımıyla Marshall’ın canlı ve yaratıcı fikirlerini hayata geçirmek oldukça kolay.
Yaz aylarının sembol mekanlarından marinaların sadeliğini ve canlılığını evimize yansıtmak için öncelikle seçtiğimiz duvarlarda oluşturacağımız şeritleri işaretlememiz gerekiyor. Bunu doğru yapabilmek için su terazisini, şerit metreyi ve tebeşiri kullanabiliriz. Şeritlerimizi eşit aralıklarda çizdikten sonra, beyaz kalmasını istediğimiz ek şeritler için fazla yapışkan olmayan maskeleme batlarını kullanabiliriz. Şimdi en eğlenceli kısım olan renk seçmeye geçebiliriz. Marina etkisi vermesi için gök mavisi ya da lacivert gibi denizci mavisi bir ton seçip boyamızı maskeleme bandının üzerinden hafif bir şekilde uygulayabiliriz. Kuruyan ilk kattan sonra ikinci katı boyamak daha iyi sonuç verecektir. Son kat kurumadan hemen önce bandı çıkarıp temiz çizgilerle belirlenmiş marina konseptini çağrıştıran şeritlere kavuşabiliriz. İstediğimiz görünümü tamamlamak için, parlak renge boyanmış bir sandalye gibi doğal ahşap bir mobilya eklemek etkiyi artıracaktır.

Marshall Gör ve Boya uygulaması ile en doğru maviyi seçin
Bu çalışmada olduğu gibi, tüm denemelerinizde en doğru rengi ve tonu seçip ipuçlarının en iyi şekilde işe yaramasını teknoloji yardımıyla sağlayabiliriz. Marina konseptinde en uygun mavi tonunu çabucak seçmek mümkün. Hem de boyaya hiç dokunmadan. Bu konuda, Marshall’ın akıllı cihazlar için geliştirdiği Gör&Boya uygulaması yardıma koşuyor. Aklınıza gelen herhangi bir rengin duvarlarınızda nasıl görüneceğinden emin değilseniz, Marshall Gör&Boya uygulamasıyla, düşündüğünüz rengi akıllı cihazınızın ekranında sanal olarak deneyebilirsiniz.
Akıllı telefonlar ve tabletlerde kullanılan, Türkiye’de tek olan Artırılmış Gerçeklik Teknolojisi, Artırılmış Gerçeklik teknolojiyle desteklenen ve iki milyondan fazla indirilen Marshall Gör ve Boya uygulaması sayesinde, mekanları boyamadan önce nasıl görüneceğini öğrenebilirsiniz.

Ofislere yeni nesil koltuklar

Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de uzun çalışma saatleri nedeniyle yaşanan sırt, boyun, baş ağrısı, konsantrasyon eksikliği ve yorgunluk gibi rahatsızlıklar, firmaların yüksek sınıf çalışma koltuklarını tercih etmesine neden oluyor. Özellikle konferans salonları ve ofislerde insan anatomisine uygun ergonomik ürünler ön plana çıkıyor.
Konferans turizminin önde gelen ülkelerinden biri olan Türkiye’de çalışma alanları, konferans salonları ve ofislerde insan sağlığına uygun inovatif koltuklar tercih edilmeye başlandı. Bu kapsamda ayarlanabilir yükseklik özelliğine sahip, kullanıcıların rahatça arkasına yaslanmasını sağlayan koltuk iskeletine görünmeyecek sekilde entegre edilmis. akıllı egilme mekanizmalarıyla donatılmış koltuklar daha fazla tercih ediliyor. Aynı zamanda farklı alanlarda çok amaçlı kullanılabilen tasarımlar tüketicilerin ilgisini çekiyor. Ofis koltuklarında 127 yıllık deneyime sahip dünya markası Girsberger ve 47 yılı aşkındır Türkiye’nin önde gelen ofis mobilyası markası Tuna Ofis’in ortak üretim tesisi kurarak oluşturduğu Tuna Girsberger markası; estetiği ve ergonomiyi bir arada sunan tasarımlarıyla dikkat çekiyor.
Üstün standarttaki ürünleriyle modern ofisler yaratan Tuna Girsberger’in yeni ürünü Linq ortak alanlar ve çalışma alanları için tasarlandı. Tuna Girsberger markasıyla kullanım kolaylığı sağlayan hem tasarım hem de ergonomik ürünler ortaya çıkardıklarını belirten Tuna Girsberger Genel Müdürü Mehmet Arda “Doğanın zekasında ilham alan bir tasarım olarak tanımlanan Linq ile bir kullanıcının ihtiyacı olabilecek tüm ergonomik fonksiyonları bir araya toplamayı hedefledik. Diğer taraftan her zaman ergonomik bir koltuğa sahip olmanın yeterli olmadığı görüşündeyiz. Yapılan araştırmalar; ergonomik koltuk sahibi çoğu çalışanın, koltuğun fonksiyonlarını bilmediğinden koltuğu bedenine göre doğru ayarlamadığını ve doğru şekilde kullanamadığını gösteriyor. Biz de, Linq ile tasarımı ön planda bir koltuk hedeflerken aynı zamanda kullanım kolaylığına da sahip olmasını istedik.” ifadelerinde bulundu. Kullanım kolaylıgˆı ve tasarımıyla ortak alanlar ve çalıs¸ma alanları için ideal bir ürün olan Linq çalıs¸ma koltukları sırt yapısıyla nefes alabilen bir özelliğe sahip. Tasarımcı Jonathan Preswich tarafından Tuna Girsberger için tasarlanan Linq çalışma koltuğu, 5 yıl garantili satışa sunuluyor.

MOBSAD, 2017 mobilya trendleri

Yaz mevsiminin gelmesiyle birlikte evlerin de havası değişiyor. Ev dekorasyonunda modayı yakından takip edenleri, bu yıl çok renkli bir yaz bekliyor. Mobilya sektörüne yön veren MOBSAD (Mobilya Sanayi İş Adamları Derneği), yeni evlenecek olan çiftlere, sıradanlıktan sıkılıp kendi tarzlarını evlerine yansıtmak isteyenlere rehber olacak 2017 yaz mobilya trendlerini açıkladı. MOBSAD Yönetim Kurulu Başkan Vekili Cüneyt Yanıkçıoğlu’nun verdiği bilgilere göre geçtiğimiz yıllarda mobilyalarda sıkça kullanılan ceviz rengi, bu yaz yerini yeşilin, pembenin, mavinin en güzel tonlarına bırakırken, beyazın ve kremin asaleti ise yine mobilyalarınızda hüküm sürmeye devam edecek. Gece mavisi ve asker yeşili renkler evlerimizden yavaş yavaş uzaklaşırken, baharat tonlu kırmızılar, limon yeşilleri ve koyu yeşil renkleri evlerimizde daha sık kullanmaya başlayacağız. Pastel renklerin çiçekli desenlerle kombinlendiği mobilyalar, modern görünümleriyle evlerin havasını değiştirirken, geçmişin izlerinden kopmak istemeyenler ise retro modellerle evlerine yeni bir soluk getirecekler.

Doğallık ön planda
MOBSAD Yönetim Kurulu Başkan Vekili Cüneyt Yanıkçıoğlu, özellikle son yıllarda tüketicilerin mobilya satın alırken fonksiyonelliğin yanı sıra tasarıma da çok fazla önem verdiklerini belirtiyor. “Tüketicilerin ihtiyaçlarına cevap verecek nitelikte üretilen mobilyalar sayesinde ev dekorasyonunda herkes kendi tarzını rahatlıkla yansıtabiliyor. Bu yaz da tüketicileri geniş bir ürün yelpazesi bekliyor. Artık mobilyada belli bir konseptten ziyade, birbirinden bağımsız parçaları kombinlemek moda. 2017’nin en popüler mobilyaları arasında, ağırlıklı olarak ladin ve köknar ağacından yapılmak üzere doğal ahşap gövdeli masalar yer alıyor. Bununla birlikte ağır işçilikten uzak, daha minimal çizgilerin hakim olduğu, canlı renklerin ve çiçekli desenlerin yer aldığı mobilyalar, bu yaz evleri süsleyecek.” açıklamalarında bulunan Cüneyt Yanıkçıoğlu, yaz dolayısıyla koltuk takımlarında keten, koton gibi hem terletmeyen hem de leke tutmayıp kolay yıkanabilen kumaşların tercih edildiğini de ifade ediyor.

Bien Seramk’in yeni nesil seramik anlayışla reklam filmi yayınlandı

Seramik markası Bien’in 2017’ye ait reklam filmi gösterilmeye başlandı. Bien’in yeni reklam filminin içeriği “yeni nesil seramik” anlayışı. “Daima genç, daima yeni” sloganının lansmanı niteliğindeki yeni reklam filmi, Bien’in 2017 koleksiyonlarından ürünler içeriyor. Reklam filminde Bien’in sembolü haline gelmiş Bengal Kaplanı deyim yerindeyse başrolde yer alıyor. İngiliz model Sophia Lord’un, Bien tasarımları ile donatılmış mekanlarda, estetiği, konforu ve yeniliği nasıl yaşadığını takip ederek izliyorsunuz. Filmde rol alan İngiliz model Sophia Lord’un gençliği, Bien ürünlerinin yeni nesil seramik anlayışıyla adeta yarışıyor.
Çekimlerde; geniş yaşam alanlarında kullanılan Bien ürünlerinin mekanda nasıl bütünlük duygusu yaratabildiğine tanık oluyorsunuz. Bien’in önceki yıllara ait reklam filmlerinde de gördüğümüz Bengal Kaplanı ile seramik ve vitrifiye ürünlerinin özellikleri simgeleştiriliyor. Bien koleksiyonu insan-kaplan-ürün ilişkisi üzerinden anlatılıyor.
Bien koleksiyonları markanın yüzü konumundaki Bengal Kaplanı’nın desenlerindeki gibi birbirinden farklı ve özgün bir görünüme sahiptirler. Bien markasının konumu da tıpkı kaplanın doğadaki varoluşu gibi benzerlikler gösteriyor: Genç, Dinamik, Farklı ve Sınırları Aşan.

Kalebodur, Renova Wood serisini tanıttı

Kalebodur, ahşabın dokusal estetiği ve porselen karonun malzeme gücünü bir araya getirdiği Renova Wood serisini; mimar, tasarımcı ve nihai tüketicinin beğenisine sunuyor. Renova Wood, doğal yüzeyler trendinden yola çıkan eskitme ahşap dokusunu 20×120 cm sırlı porselen karo özelliğiyle mekanlara taşıyor. Kalebodur, lüks segmentte, beyaz ve siyah renklerinde ürettiği Renova Wood porselen karo serisinin yüzey kalitesi ve boyutuyla yaşam alanlarında çarpıcı bir etki yaratıyor. Mat sırlı porselen karo serisi Renova Wood; konut içi, banyo, teras, otel, ofis, kafe ve restoran gibi mekanlara sıcaklık katıyor.

DYO Boya’dan yeni iç cephe boya kartelası

DYO Boya yine sektörde bir ilke imza attı. Yaşam alanlarımızı güzelleştirmek için doğadan ilham alan DYO, yepyeni bir ‘iç cephe boya kartelası’ hazırladı.  ‘Renk Yağmuru’ adlı yeni kartela, 192 rengin bir araya gelmesiyle oluşuyor. Doğada karşımıza çıkan, duygularımıza hitap eden renkler ‘DYO Renk Yağmuru Kartelası’ ile artık evlere taşınıyor.
Tüketicilerin tercihlerini kolaylaştırmayı amaçlayan DYO’nun ‘Renk Yağmuru Kartelası’ 8 farklı renk grubunu içeriyor. ‘Renk Damlası’ adını alan renk grupları; ‘mavi-turkuaz’, ‘yeşil-haki’, ‘kırmızı-magenta’, ‘mor-lila’, ‘turuncu-bakır’, ‘bej-kahve’, ‘gri-beyaz’, ‘sarı-hardal’dan oluşuyor.

HAYALLER RENK PINARINDA HAYAT BULUYOR
Tüketiciye zengin renk seçimi sunarak, hayallerinin gerçekleşmesini sağlayan DYO’nun her bir Renk Damlası’nda da 24 farklı renk tonu bulunuyor. Doğanın renklerini yaşam alanlarına taşıyan DYO’nun ‘Renk Yağmuru’ ile “İşte istediğim gerçek deniz mavisi”, “Hayalimdeki lavanta rengi buydu”, “Sanki rüyamdaki kumsal gibi” sözlerini duymayı hedefleyen DYO Boya, tüketicilerin hayallerini renkledirmeyi hedefliyor.
“Seçtiğiniz renklerle, DYO Renk Pınarı bayilerinde buluşacaksınız. Renk Pınarı sistemi ile farklı renklerden oluşturacağınız kombinasyonlarla, kendi tarzınızı ortaya koyabileceksiniz. Yaşam alanlarınızda doğanın büyüleyici atmosferini oluşturmak için bu tonlardan birini seçin, hayallerinizi renklendirelim.”

Ravena ilk duvar kağıdı Mysia’yı tanıttı!

Ravena; fabrikasının bulunduğu Bandırma bölgesinin antik çağdaki ismi olan Mysia’dan yani destanlara konu olmuş, her çağa damgasını vurmuş ve asırlar boyunca adından sıkça söz ettirmiş bir coğrafyadan doğuyor.
Ravena Tasarım Ekibi, Mysia’nın muhteşem manzarasının verdiği huzuru, verimli topraklarındaki renk çeşitliliğini ve umudun asla bitmeyeceği hissiyle oluşan dinginliği tasarımlarına taşıyarak ilk koleksiyonlarını mistik bir ruh ve aura ile oluşturuldu. Mysia koleksiyonu 20.000 den fazla renk kullanılarak oluşturulmuş 106 farklı duvar kağıdı seçeneği ile; Ortaçağ saraylarının gösterişli, asil duvarlarını damask desenler ile evlerinize taşırken, ılık bir bahar gününde gerçekleştirdiğiniz doğa yürüyüşünde ansızın yüzünüzde naif bir gülümsemeye neden olan çiçekler ile duvarlarınızı renklendiriyor veya yaşamdaki tüm desenleri oluşturan nokta ve çizgiler ile duvarlarınıza anlam katıyor. Alman standartlarında üretilen Ravena Duvar Kağıtları; güneş ışığına dayanıklı, temizlenebilen, kolay uygulanabilen, yüzde 100 su bazlı boya ile üretildiği için insan sağlığına zarar vermeyen, anti-alerjik ve ekolojik.

Mikrokil kiremit teknolojisi

Mikrokil kiremit, dayanıklı ve pürüzsüz yüzeye sahip olma özellikleri ile bilinen bir çatı ürünü. Kullanılacağı uzun yıllar boyunca çatıda oluşacak kar yükü ve insan yükü gibi etkenlere karşı daha dayanıklı. Bu teknoloji ile öğütülen kil hammaddesi daha yoğun bir hale alır ve TSE standardı ile karşılaştırıldığında kiremidin mukavemeti 3 misli artar. TS EN-1304 Kiremit Standardı’nda belirtilen TS EN-538 eğilme mukavemeti testine göre bir kiremidin 120 kgf dayanıklılığa sahip olması gerekir. Bu dayanıklılık, çatıdaki yüklere karşı gereklidir, ama çoğu zaman yeterli değil. Kılıçoğlu Kiremitleri, kiremit tipine göre 350 kgf’un üzerine çıkabilen eğilme mukavemetleri ile EN-1304 Avrupa kiremit standardına göre ortalama 2.5 kat daha yüksek mukavemete sahip.

PÜRÜZSÜZ YÜZEY İLE DAHA ESTETİK GÖRÜNÜM
Dünya’da sayılı tesiste ve Türkiye’de sadece Kılıçoğlu Kiremit üretim tesislerinde bulunan bu teknoloji ile kiremit yüzey pürüzsüzlüğüne sahip oluyor. Mikrokil Teknolojisi ile üretilen kiremit pürüzsüz yüzeyi sayesinde kir, toz gibi dış etkenleri de yüzeyinde tutmayarak bu tür etkenlere karşı da dayanıklılığını kanıtlıyor.

MİKROKİL KİREMİT SU SIZDIRMAZ
Mikrokil teknolojisi ile daha yoğun kıvama gelen hammadde sayesinde, Kılıçoğlu kiremitleri standartların çok üzerinde su geçirmezlik özelliğini de barındırır.
Mükemmel kiremit, çatıdaki suyu alt katmanlara iletmemeli. TS EN 1304 Kiremit standardında belirtilen sızdırmazlık testine göre bir kiremit, 20 saat ve üstünde su sızdırmazlığa sahipse sınıf 1 diye adlandırılan kiremittir. Kılıçoğlu Kremitleri ise, sınıf 1 diye adlandırılan kiremitlerinin 10 kat üstünde su geçirmezlik özelliğine sahip.

EN SERT İKLİM KOŞULLARINA DAYANIKLI
Kiremitlerin kullanım süresi boyunca yüzeyinde kabuklanma sorununu da çözen bu teknoloji, kiremitlerin dona karşı dayanıklılığını da artırarak ömrünü uzatır. Çatılar yaşadığımız binalarının en sert iklim koşullarına maruz kalan kısımlarıdır. Bunun için kiremitlerin en sert iklim koşullarına dayanıklı olması gerekli.
Mikrokil Teknolojisi ile üretilen kiremitlerde kireç patlaması yaşanmaz. Kiremidin yüzeyinde beyaz kireç partikülleri görünmez. İnovatif çalışmalarına hız kesmeden devam eden Kılıçoğlu yeniliklerinin yanı sıra sunduğu bir çok hizmetle de sektörde farkındalığını ortaya koyuyor.