MODERN VİLLALARDA TASARIM HARİKASI

Koreli mimar Hyunjoon Yoo, Bukhan Nehri yanında bir ev tasarımı gerçekleştirdi. Floating House (Yüzen Ev) isimli ev nehrin güzelliğini ve çevre manzarayı rahatlıkla görebilecek şekilde tasarlanmış. Zeminden belli bir yüksekliğe göre inşa edilmesi manzara ve nehri görebilmesi açısından uygun görülmüş.

Koreli mimar Hyunjoon Yoo, Bukhan Nehri yanında bir ev tasarımı gerçekleştirdi. Floating House (Yüzen Ev) isimli ev nehrin güzelliğini ve çevre manzarayı rahatlıkla görebilecek şekilde tasarlanmış. Zeminden belli bir yüksekliğe göre inşa edilmesi manzara ve nehri görebilmesi açısından uygun görülmüş.

Nehre belli bir yükseklikten bakan ev, Feng Shui uzmanları tarafından da fikir alınarak uygun yaşam alanları tasarlandı. Ev içinde; çalışma alanı, barbekü köşesi ve evin sahibi olan ellili ve altmışlı yaşlardaki çiftin ara sıra gelip kalabilecekleri kızlarına bir misafirhane olması istenmiş. Ayrıca yine ziyarete gelen torunları için ise de oyun alanı, geniş bir avlu ve yüzme havuzu da düşünülmüş.

Evin alt katında bulunan geniş avludan da muhteşem nehir manzarası seyredilebiliyor. Bunun için bahçenin nehre bakan kısmına sadece ince bir çit çekilmiş. Evin alt kısmı hem avlu amaçlı tasarlanmış hem de misafir evinden de nehir rahatlıkla görülmesi için düşünülmüş. Ayrıca evin çatı katındaki yeşil terastan da manzara en güzel hali ile seyredilebiliyor. Sonuç olarak sürekli görülmek istenen manzara evin ve bahçenin her alanından seyredilebiliyor.

Evin etrafını çevreleyen 1 metre genişliğindeki balkon evin içindeki yaşam alanlarından dışarı açılan bir kaçamak alanı gibi. Siyah beton muhteşem bir hava yaratmış. Geleneksel Kore stilini ve tarzını yansıtan fayanslar da evin en büyük tamamlayıcısı olmuş.

DEKORASYONDA BETON EVLERE YAPILAN İÇ MEKAN TASARIMLARI

Ünlü Mimarlık Firması A-Cero, Son Eseri “Concrete House” Projesini Sundu

Proje 5000 m2 arsa üzerinde yer almaktadır. Tek katlı ev, 1600 m2 inşa alanına sahip. Projeye bakıldığında yansıyan ilk duygu ve dikkati çeken en önemli özellik beton duvarlar ve çatıdan rampa olarak yere uzantılardır. Evin sert beton görünümü, çevresinde planlanan peyzaj ile yumuşatılıyor. Çevresinde bulunan muhteşem organik görünüm ve yeşil alanın kullanım şekli mimariye farklı bir boyut kazandırıyor. Bahçe içerisinde, küçük bir göl de bulunmaktadır. A-Cero’nun projede ekolojik çalışmaları bulunuyor. Ayrıca evin çatısında ve geniş yüzeylerde, yenilenebilir enerji sistemi uygulaması dikkat çeken özellikler arasında.

İç Mekan Tasarımında Sadelik Ön Planda

Yapının dış mekanında yansıtılmak istenen sade ve yalın doku iç mekana da yansıtılmış. Binanın iç mekan tasarımında yalın detaylar hakim. Beton duvarlar, gri tonlamalar genel olarak bakıldığında ilk dikkat çeken özelliklerden oluyor.

Mutfak ve yemek alanında ise beyaz ve siyahın muhteşem uyumu dikkatleri çekiyor. Minimal detaylar ile kusursuz aydınlatma seçimleri mekana derinlik katıyor.

İç Dekorasyonda Minimal Çizgiler

Mekanın dekorasyonu, yapının karakterine uygun bir biçimde düşünülmüş ve çözümlenmiş. Duvarlarda yer alan tablolar, heykeller ve aydınlatmalar ile mekan bütün olarak algılanıyor. Minimal çizgiler dekorasyonun her detayında ön plana çıkartılıyor. Aydınlık, ferah ve dinginliğin yanında modern bir atmosfer evin her köşesinde belirginleştirilmiş.

Oturma alanlarında yine gri, siyah ve beyazın hakimiyeti devam ediyor. Büyük oturma alanında ışık oyunları ile mekan zenginleştirilmiş. Parlak kadife kumaş ile kaplı koltuklar zengin bir atmosfer yaratmaya yardımcı oluyor. Yine mekanın köşesinde kullanılan heykel ise evin ruhunu tamamlar nitelikte.

Yeşil Alanlar

Yapının iç ve dış bölümlerinde yeşil alanlara oldukça önem verilmiş. Yapı dış mekanında yeşilin zenginliğini gözler önüne seriyor. Çatıda ve çatıdan rampa biçimde aşağıya inen beton duvarlarda yine yeşil alan olarak kullanılmış. Çevreci görünümü, doğaya ve yeşile saygılı duruşu ile son zamanlarda oldukça dikkat çekilmek istenilen “doğaya ve yeşile saygı” inancını tekrar eden bir proje olarak duruşunu sergiliyor.

 

 

DEKORASYONDA ÇIĞIR AÇAN ÖNERİLER

Şehirden Kaçışın En Kolay Yolu Yeşil Teraslar!
Sıcaktan bunaldığınızda nefes alacağınız bir terasınızın olması hayatı bir anda güzelleştiren küçük ama önemli bir detaydır. Hangi mobilya, hangi masa, saksıları nerelere yerleştirmeli, derken kafası karışanlara işte mucizevi öneriler…

Terasları Daha Büyük ve Ferah Göstermenin Yolları

Çok küçük bir terasta kullanacağınız bitki boyutları hiçbir zaman sizi kafesleyecek, görüş açınızı daraltacak ve mekanı olduğundan küçük gösterecek nitelikte olmamalıdır. Bunun tam tersini düşünürsek çok büyük ve geniş bir terasta da mekanın hacmini kaldıramayacak kadar küçük bitkiler kullanmak size boşluk hissi verecektir. Buradaki mekan ve bitki dengeleri iyi sağlanmalıdır. Seçilecek türler mekanın koşullarına uygun, çok hassas olmayan ve aşırı büyümeyecek veya budanarak kontrol edilebilecek türler olmalıdır.

Teras ve Balkonlar İçin Doğru Saksı Seçimi

Teraslar için seçilen bitkilerin uzun süre sağlıklı bir şekilde yaşayabilmeleri için doğru saksı seçimlerinin yapılması gerekir. Saksıları mümkün olduğunca plastik malzemeden seçmemek gerekir. Çünkü plastik malzeme güneş ışığı ile çok çabuk ısınır ve saksının içine bütün sıcaklığı nakleder. Bu da çoğu bitkilerin köklerinin yanmasına sebep olur. Bu konudaki öneri ise yine doğal malzemelerdir. Örneğin; toprak, seramik veya ahşap saksılar tercih edilmelidir.

 

 

BAHÇE VE TERAS MOBİLYA SEÇİMİNDE PRATİK BİLGİLER

Bahçe ve Teraslar İçin Mobilyaları Seçimi
Bahçe ya da teraslarda kullanılan mobilyalar dış mekan koşullarına dayanıklı olmalı ama aynı zamanda da fonksiyonellik ve kullanışlılık özelliklerini bir arada bulundurmalı. Bu nedenle tik ağacından mobilyalr çok tercih ediliyor. Bu yaz hamak, salıncak ve kuş yuvası en gözde aksesuarlar arasında yer alıyor.

Özellikle hamaklar teraslarda giderek daha yaygın bir şekilde kullanılmaya başlandı. Aynı zamanda tente ve şemsiyelere olan ilginin de arttığını görüyoruz. Şemsiyeler bahçe ve terasların yanı sıra balkonlarda da yoğun olarak kullanılıyor. Bu yaz sezonunun en önemli farklılıklarından birini ise, fırın sistemine sahip olan ve sebze pişirmeye olanak sağlayan barbeküler oluşturuyor.

Terasların Vazgeçilmezi Barbekü

Bahçeniz ya da terasınız ister büyük ister küçük olsun, ihtiyacınıza uygun bir barbekü mutlaka bulabilirsiniz. Bu yaz modüler olan, hareket edebilen, hayatı kolaylaştıran gazlı barbeküler daha fazla tercih edilecek. Ancak bu yazın en önemli farklılığı, et pişirmenin yanı sıra fırın sistemleri sayesinde sebze pişirme konusunda önemli üstünlükleri olan barbekülerin bahçelerde daha çok görülecek olması.

Teraslarda Yeni Trendler

Dikey bitkilendirme teraslarda son yeniliklerden biri. Bu şekilde dar mekanlara bahçe havası katarken, geniş alanlara sonsuz bir ormanın içindeymiş hissi uyandırır. Yine terasta ufak çaplı tarım çalışmaları yapmak, meyve ağaçları yetiştirmek de oldukça gözde.Terasta yaşam, hayallerle gerçeğin birbirine karıştığı yerdir.

Teraslarda; hafif eşyalar, çok renkli, hafif desenli kumaşlar daha kullanışlı oluyor. Her an yağmura karşı hazırlıklı olunmalı ve güneşten solduğu vakit çok fark etmeyecek nötr desen ve renkler seçilmeli. Renk renk bitkilerle hiçbir kumaş yarışamaz.

Ufak da olsa, korunaklı bir bölüm elde edilmeli, hem gölgeli ve hem güneşli mekanlar daha sağlıklıdır. Bitkiler de çıplak güneşi sürekli olduğunda tercih etmezler.

 

BAHÇEDE YAŞAM KEYFİ !

Alaçatı Taş Evler’de Bahçede Yaşam…

Taş Evler, Alaçatı’nın geleneksel mimari dokusuna uygun olarak tasarlanmıştır. Alaçatı’nın Tarihi taş evleri modernize edilerek, geçmişle ve gelecek bugüne yansıtılmıştır.

Görselliği, kullanımı ve rahatlığı ile sağlığınıza uygun yapıdadır. Doğaya sağladığı uyum ile günümüzün en büyük görüntü kirliliği olan beton bloklardan uzak bir görünüme sahiptir.

Taş Evler İç Mekan Tasarımı
Alaçatı’da yaptıkları taş evler sayesinde adından sıkça söz ettiren Veryeriler İnşaat‘ın sahipleri, Çeşme’de inşaat işine ilk başladıkları dönemde yaptıkları ve yakın akrabalarıyla yan yana oturuyorlar. Yaptıkları taş evlerden kendilerine ayırıp, oraya yerleşme planı yapıp, sonra müşterilerine öncelik verdikleri için kendilerine bir türlü sıra gelmediğini belirten aile, Ilıca’daki bu evin kendileri için çok önemli olduğunu belirtiyor. Ilıca’daki bu 100 metrekarelik ev, geniş verandası ile yazın en büyük ihtiyacına cevap veriyor.Verendada Çeşme’nin serin esintisini her an hissetmeyi sağlayan birkaç oturma alanı mevcut.

Bahçe Dekorasyonu
Tik bahçe mobilyaları, bu yaz yenilenen dekorasyon çerçevesinde beyaz eskitme yaptırılmış. Pirinç ayaklı, mermer tablalı eski tırnak da beyaza boyatılarak yenilenmiş.

Ev alt katta salon, mutfak ve bir tuvalet, üst katta iki oda ve bir banyodan oluşuyor. Ev sahibi Yeşim Veryeri, evin dekorayonu ile bizzat ilgilenmiş. Bir iç mimar arkadaşı ile profesyonel olarak dekorasyon çalışmaları da yapan Veryeri, evde sakin dokunuşlar tercih etmiş.

Beyaz ağırlıklı mobilyalar ile ferah bir görünüm sağlayan Veryeri, modern ile gelenekseli bir arada kullanmaya çalışmış. Eski eşyaları değerlendirmeyi sevdiğini söyleyen ev sahibi, mekana ruh katmak için farklı tarzları karıştırmak gerektiğini belirtiyor.

 

 

 

BAHÇE DÜZENLEMELERİNDE SON TREND

Yazı nerede yaşıyorsanız yaşayın; çiçeklerin mis gibi kokusunu, meyvelerin taze tadını, yaz güneşinin ruhunuza ve bedeninize kattığı enerjiyi fark etmemek imkansız…

Yaz günleri için verdiğimiz fikirlere bir göz atın, yazın tadını daha da çok çıkartmanızı sağlayacak alternatifleri atlamayın.

* Güneşin battığı ve gökyüzünün maviden kızıla döndüğü anlarda mumlarınızı yakıp anın tadını çıkarın.

* Sınırların dışına çıkın: Meyveliklerinizi cam kase ve tabaklar yerine tek kullanımlık kartonlardan hazırlayacağınız renkli kayıklarda sunun.

Yaz mevsiminin vazgeçilmezi dondurmalardan, bir kase içerisine ufalayacağınız tatlı bisküvilere batırarak yemeyi deneyin.

* Evinizde hazırlayacağınız buz gibi limonatayla gün boyu ferahlayın.

Uzun ve sıcak bir yaz gününe, size kendinizi zinde hissettirecek kahvaltı ile başlamanın en keyifli yolu güzel bir kahvaltı takımı ile hazırlamaktır.

* Toprak tonları ile beyazı karıştırıp göz yormayan sofralar hazırlayabilirsiniz.

* Evinizde bahçe yada balkon olamaması çiçek yetiştirmenize engel değil. En sevdiğiniz pencerenin pervazına saksılar koyup iç açıcı rengarenk çiçekler yetiştirebilir, pencere önünde bahçe havası yaratabilirsiniz. Hatta küçük bir saksıyı maydanoz ve fesleğen için ayırıp yaz boyunca taze taze yeşillik yiyebilirsiniz.

 

 

ÖĞRENCİ PROJE YARIŞMASINDA FARKLI TASARIMLAR

Ortakent Yahşi Belediyesi Çakmaklı Mevkii Peyzaj Tasarım Öğrenci Proje Yarışması
TMMOB Peyzaj Mimarları Odası; Bodrum’un Yahşi beldesinde, 3. derece doğal sit alanı değerindeki 30 hektarlık proje alanı için; kullanıcılara, tasarımcılara ve yerel yönetimlere fikir vermesi, güzel sanatları özendirmesi ve eğitime katkı sağlamak amacıyla, ulusal ve tek dereceli “Ortakent Yahşi Belediyesi Çakmaklı Mevkii Peyzaj Tasarım Öğrenci Proje Yarışması”nı düzenliyor.

Katılımcılardan; bölgenin kültürünü ve tarihini özümseyen, kentsel tasarım ilkelerini gözeten, geleceğe dönük rekreasyonel alan önerileri getiren peyzaj tasarım projeleri geliştirmeleri isteniyor.

Yarışma duyurusunda; Ortakent Yahşi bölgesinin “tarih, doğa ve denizin buluştuğu ender alanlardan biri olması sebebi ile içinde barındırdığı tüm misyonları vizyona döndürecek; arkeolojik zenginliği, taş mimari yerleşim dokusu, değirmenleri, sarnıçlar ve doğal değerlerini oluşturan 3 önemli halkanın iç içe sergilenebileceği, kültür-sanat ve doğa ile harmanlanabileceği, Ortakent ile Bodrum’un yapısal kültürünün cazibe merkezini oluşturabileceği bir kamu yararı yüksek peyzaj tasarım projesi elde edilmesi”nin amaçlandığı bildiriliyor.

Asli jürisinde; Belemir DALOKAY (Peyzaj Mimarı), Yard. Doç.Dr. Reyhan ERDOĞAN (Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü), Arzu NUHOĞLU (TMMOB Peyzaj Mimarları Odası İstanbul Şube Yönetim Kurulu Üyesi), Prof. Dr. Bülent ÖZKAN (Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü Başkanı), Yard. Doç. Dr. Berrin SİREL (Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü), Bülent BATUMAN (TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi Sekreteri, Bilkent Üniversitesi Kentsel Tasarım ve Peyzaj Mimarlığı Bölümü) ve Doç. Dr. Tarık ŞENGÜL’ün (TMMOB Şehir Plancıları Odası Yönetim Kurulu Üyesi, ODTÜ Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi) yer aldığı yarışmanın birincisi 4 bin TL, ikincisi 3 bin TL, üçüncüsü 2 bin TL ile ödüllendirilirken; Hülya Yolcubal Özel Ödülü’nün sahibine ise 1500 TL verilecek. Ayrıca 1000’er TL değerinde 5 adet eşdeğer mansiyon ile -uygun gördüğü takdirde verilmek üzere- 1000 TL’lik satın alma ödülü de dağıtılacak. Ödüllerin yanı sıra tüm yarışmacı ekiplere katılım belgesi verilecek.

Tek başına katılımlarda peyzaj mimarlığı lisans programında öğrenci olma koşulu aranırken, ekip halinde katılımlarda ise ekip başının Peyzaj Mimarlığı öğrencisi olması, ekibi oluşturan diğer lisans öğrencilerinin de planlama ve tasarım lisans programında öğrenci olmaları gerektiği ekleniyor.

Peyzaj Mimarları Odası ve Ortakent Yahşi Belediyesi’nin ortaklaşa düzenlediği “Ortakent Yahşi Belediyesi Çakmaklı Mevkii Peyzaj Tasarım Öğrenci Proje Yarışması” düzenlenmektedir.

YARIŞMAYA KATILMA KOŞULLARI

Yarışmacıların;

-Tek başına katılımlarda peyzaj mimarlığı lisans programında öğrenci olmaları,
-Ekip halinde katılımda, ekip başının Peyzaj Mimarlığı öğrencisi olması, ekibi oluşturan diğer lisans öğrencilerinin planlama ve tasarım lisans programında öğrenci olmaları,
-Şartname satın alarak adres, telefon ve e-mail bırakmış olmaları gerekmektedir.

YARIŞMANIN BİÇİMİ

Yarışma ulusal ve tek derecelidir.

JÜRİ ÜYELERİ VE RAPORTÖRLER

1. Danışman Jüri Üyeleri

Mehmet Onur ŞAHBAZ, Belediye Başkanı
Oğuz YILMAZ, TMMOB Peyzaj Mimarları Odası Başkanı
Mustafa ARTAR, TMMOB Peyzaj Mimarları Odası Yönetim Kurulu Üyesi
Erhan Vecdi KÜÇÜKERBAŞ, TMMOB Peyzaj Mimarları Odası İzmir Şube Başkanı
Yurdanur UZUN, TMMOB Peyzaj Mimarları Odası Muğla İl Temsilciliği Üyesi
Şerife TÜRK DERİN , Mimar, Ortakent Yahşi Belediyesi Meclis Üyesi
Nasuh ATICI Ortakent Yahşi Belediyesi İmar Müdürü

1. Asli Jüri Üyeleri

Belemir DALOKAY Peyzaj Mimarı
Yard. Doç.Dr. Reyhan ERDOĞAN Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü
Arzu NUHOĞLU TMMOB Peyzaj Mimarları Odası İstanbul Şube Yönetim Kurulu Üyesi
Prof. Dr. Bülent ÖZKAN Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü Başkanı
Yard.Doç.Dr. Berrin SİREL Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü
Bülent BATUMAN TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi Sekreteri, Bilkent Üniversitesi Kentsel Tasarım ve Peyzaj Mimarlığı Bölümü
Doç.Dr.Tarık ŞENGÜL TMMOB Şehir Plancıları Odası Yönetim Kurulu Üyesi, ODTÜ Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi

1. Yedek Jüri Üyeleri

Bahar BAŞER , Okan Üniversitesi Kentsel Tasarım ve Peyzaj Mimarlığı Bölümü
Ahu DURAN, TMMOB Peyzaj Mimarları Odası Muğla İl Temsilcisi
Tolga AYDAR, TMMOB Peyzaj Mimarları Odası Denizli İl Temsilcisi

1. Raportörler

Ozan YILMAZ TMMOB Peyzaj Mimarları Odası
Canan YAPICI TMMOB Peyzaj Mimarları Odası
Serdar YILMAZ Ortakent Yahşi Belediyesi

ÖDÜLLER

1. ÖDÜL 4.000 TL
2. ÖDÜL 3.000 TL
3. ÖDÜL 2.000 TL

HÜLYA YOLCUBAL ÖZEL ÖDÜLÜ…1.500 TL

1. Mansiyon 1.000 TL
2. Mansiyon 1.000 TL
3. Mansiyon 1.000 TL
4. Mansiyon 1.000 TL
5. Mansiyon 1.000 TL

BAHÇE DÜNYASINA AÇILAN KAPILARIN ARDINDA !

6. İstanbul Bahçe Mobilyaları, Peyzaj Tasarımı, Bahçe Mimarisi, Bahçe Ekipman, Havuz ve Bitkiler Fuarı
BAHAR VE YAZ AYLARININ VAZGEÇİLMEZ KEYİF MEKANLARI BAHÇELERİNİZ TÜYAP’TA YENİLENDİ…

CARLOS FERRATER SERGİSİ

Carlos Ferrater Peyzaj ve Geometri
İspanya’nın en önemli mimarlarından biri olan Carlos Ferrater, 14 Ekim 2010 tarihinde Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi’nde ilgiyle izlenen “Peyzaj ve Geometri” başlıklı konferansı ile Türk meslektaşlarıyla buluşmuştu.

Bu kez, Ferrater’in en önemli çalışmalarından oluşan ve aynı adı taşıyan sergisi, yine Cervantes Enstitüsü ve Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi’nin işbirliğiyle açılıyor.

İstanbul Büyükkent Şubesi’nin Karaköy’deki binasında izlenebilecek olan serginin daha sonra Mimarlar Odası’nın farklı şubelerinde de açılması planlanıyor.

Carlos Ferrater, Avrupa mimarlık dünyasının en önemli isimlerinden biri olarak kabul görüyor. Catalunya Politecnica Üniversitesi Mimarlık Bölümü başkanlığı görevini de yürüten Ferrater, çok sayıda ödülün sahibi. FAD, Premio Bonaplata, Premio Ciudad de Barcelona, Premio Decada gibi önemli ödüller bunlardan bazıları. 2001 yılında İspanya Ulusal Mimarlık Ödülü’ne değer görülen Ferrater, Mies van der Rohe Ödülü’ne de aday gösterildi ve Avrupa Peyzaj Bienaline seçildi (2004).

Barselona Olimpik Köyü, Juan Carlos Oteli (Barselona), Katalonya Kongre Merkezi, Castellon Oditoryumu’nda Bilim Enstitüsü ve botanik bahçesi, El Prat Royal Golf Kulübü, Zaragoza Çoklu taşıma İstasyonu, Aquileia Tower (Venedik), Granada Bilim Şehri, Paris’de Jacobins Kültür Merkezi, Villa-Real Kütüphanesi, Bilbao’da İMQ Hastanesi, Sabadell’de Müzik Şehri, Murcia Havaalanı Ferrater’in öne çıkan eserleri arasında.

 

HİGH LİNE İLE BAHÇE KEYFİNİ GÖKLERDE YAŞAYIN !

Gökyüzündeki Bahçe “High Line”
Büyük şehirlerdeki parklar genellikle bir kaçış noktası, beton ve demir yığınları arasında yeşil birer sığınak olarak düşünülür. Ama her zaman değil. Manhattan’ın aşağı batı bölgesindeki Chelsea semtinde bulunan High Line’a yaklaştığınızda dikkatinizi çeken ilk şey, bu parkın yapıldığı malzeme oluyor. Bir zamanlar yük vagonlarının fabrika ve depolara ulaşmasına olanak veren yükseltilmiş bir ray sistemini ayakta tutan ve en azından uzaktan bakıldığında bir şehir vahasından çok, bir harabeye benzeyen sert, ağır, siyah çelik bir yapı…

Yakın zamana kadar High Line bir şehir kalıntısından başka bir şey değildi. Çevrede yaşayanların birçoğu gibi, 1990′ların büyük bölümünde New York belediye başkanı olarak görev yapan Rudolph Giuliani de bu yapıyı yerle bir etmek için sabırsızlanıyordu. Chelsea’nin, galerileri, restoranları ve loft yaşam tarzıyla bir “soylulaştırma” sürecinden geçtiğinin farkında olan Giuliani yönetimi, High Line’ın ayakta kalan bölümünün çirkin bir yük olduğunu düşünüyordu. (Daha güneydeki kısmı yıllar önce yıkılmıştı ve ayakta kalan bu bölümü de Gansevoort Caddesi’nden 34. Cadde’ye kadar iki kilometre boyunca uzanıyordu.)

Belediye, şehrin başka bir yüzüne ait bu kalıntıların, semtin gerçek potansiyeline ulaşabilmesi için ortadan kaldırılması gerektiği görüşündeydi. Kamu görevlileri hiç bu kadar yanılmamıştı. Giuliani yönetiminin High Line’ı yıkma girişiminde bulunmasından yaklaşık on yıl sonra burası, New York’un, hatta belki de tüm ülkenin en yenilikçi kamusal alanlarından birine dönüştü. Bir zamanlar terk edilmiş tren yolunu ayakta tutan siyah çelik kolonlar, şimdi üzerinde hem yürüyüş yolu, hem şehir meydanı, hem de botanik bahçesi olan yükseltilmiş bir parkı taşıyor. Gansevoort Caddesi’nden başlayarak Batı 20. Cadde’ye uzanan ve bu arada 10. Bulvarı kesen güneydeki üçte birlik bu bölüm 2009 yazında açıldı. Parkı 30. Cadde’ye kadar on blok, yani yaklaşık bir kilometre daha uzatacak olan ikinci bölüm bu baharda açılacak. Projeyi destekleyenler, gelecekte parkın High Line’ın geri kalan bölümünü de içine alacağını umuyorlar.

High Line’da yürümek New York’taki başka hiçbir deneyime benzemiyor. Yolun yaklaşık sekiz metre üzerinde süzülüyor, caddedeki keşmekeşle bağlantınızı korurken, bir yandan da ondan çok uzaklarda olabiliyorsunuz. Burada, özenle bakılan yeşilliklerin arasında oturup güneşin ve Hudson Nehri manzarasının tadını çıkarabilir ya da eski binalarla dikkat çekici yeni yapılar arasında uzanan hat üzerinden yürüyebilirsiniz. High Line’da onlarca kez yürüdüm. Her defasında diğer caddeler, kaldırımlar ya da parklardan farklı konumuyla beni şaşırtmayı ve mutlu etmeyi başardı. High Line hakkındaki en dikkat çekici özelliklerden biri de trafik ışıkları olmadan on blokluk mesafeyi çabucak bitirmeniz. New York iyi şeylerin nadiren kolayca gerçekleştiği bir şehir. Burada iyi tasarımlardan çoğunlukla ödün verilir, tabii eğer hayata geçirilirlerse…

High Line umut verici bir istisna. Harika bir fikrin sadece uygulanmakla kalmayıp herkesin hayal ettiğinden çok daha başarılı bir şekilde sonuçlandığı, eşine az rastlanır bir örnek. New York’u bir kenara bırakın, başka herhangi bir şehirde bile, kamusal bir alan için bu derece sofistike bir konseptin, tasarım aşamasını, siyasi aşamaları ve inşa aşamasını eksiksiz tamamlamasına pek sık rastlanmıyor. Kazanan projeyi hazırlamak için güçlerini birleştiren Field Operations’tan peyzaj mimarı James Corner ve mimarlık firması Diller Scofidio + Renfro, düzenlenen yarışmada Zaha Hadid, Steven Holl ve peyzaj mimarı Michael Van Valkenburgh gibi önemli isimlerle karşı karşıya geldi. Planları, High Line’ın kaba yapısını zarafetle dengeliyor. Corner, “High Line’ın ruhunu korumak ama aynı zamanda bazı farklılıklar da yaratmak istedik” diyor. Tasarım, parkın zemininden yükselen şık ahşap banklara yer vermesinin yanı sıra, orijinal tren yolunun çoğunu koruyarak, onu yaya yolu ve peyzajın parçası haline getiriyor. Hollandalı peyzaj mimarı Piet Oudolf’la çalışan Corner, High Line’ın terk edildiği uzun dönem içinde üzerinde hızla büyüyen yabani çiçek ve otları hatırlatan uzun çimenlerin ve sazların çoğunlukta olduğu geniş bir bitki yelpazesi önermiş. High Line’ın kullanılmadığı 25 yıllık sürenin başlarında, Peter Obletz adlı takıntılı bir trenyolu meraklısı, bu demiryolu köprüsünü yeniden hizmete açmak amacıyla Conrail’den 10 dolara satın almış. Obletz’in mülkiyet hakkı, sonunda mağlup ayrıldığı beş yıllık bir hukuk savaşı yüzünden askıya alınmış. 1996 yılında yaşamını yitiren Obletz bir anlamda High Line’ı koruma çabalarının manevi babası. Aynı şekilde fotoğrafçı Joel Sternfeld de öyle. Metruk halde durduğu yıllar boyunca, High Line’ın endüstriyel şehir manzarasının içinden yeşil bir yılan gibi kıvrıldığı çarpıcı fotoğraflarını çekmiş Sternfeld. Çok sayıda çoğaltılan bu fotoğraflar, demiryolu köprüsünün kamusal bir alan olarak korunması için destek sağlanmasında önemli bir rol oynadı. Sternfeld böylece bu hantal endüstriyel yapının gerçekten de bir parka benzeyebileceğini göstermiş oldu.

 

BAHÇE DEKORASYONUNDA TCHİBO’NUN FARKI !

Tchibo Bahçe Mobilyaları
Isınan havalarla birlikte günün tüm yorgunluğunu attığınız ve belki de en keyifli saatlerinizi geçirdiğiniz bahçeleri düzenleme vakti geldi. Tchibo, yeni teması “Bahçe Keyfi” ile açık havaya çıkmayı daha zevkli hale getiriyor…

Güzel havaların tadı “Tchibo Bahçe Keyfi” ile çıkıyor. Günün her saatinde, tüm aile bireyleri ve sevdikleriniz ile eğlenceli anlar geçirmeniz için sizin yerinize her türlü detayı düşünen Tchibo’nun yeni temasında peyzaj ve piknik zevkine hitap eden onlarca ürün bir arada sunuluyor.

 

MODAKO’DA BAHÇE MOBİLYALARINDA TARZ MODELLER

Modoko Bahçe Mobilyalarınız Artık Tik’li
Bahçe mobilyalarında iddiasını ortaya koyan Mobilyanın başkenti Modoko, baharın yüzünü göstermeye hazırlandığı günlerde, tüketicinin hayallerini renklendirecek ürün portföyünü açıkladı…

Endonezya’dan gelen tik ağacıyla dünya var oldukça çürümeyecek mobilyalar üreten Modoko, Uzakdoğu’nun egzotik dünyasını tik ağaçlarıyla bahçeler için ölümsüzleşirken, plastik ve ahşabı da binin üzerindeki bahçe mobilyası gamında tüketiciye sunuyor.

Havaların ısınacağını müjdeleyen meteoroloji tahminleri, insanları keyifli gezintiye çıkmaya davet ediyor. Baharın gelişini sokakta kutlayanlar olduğu gibi, ev ve ofislerinin bahçesini de renklendirmek için şimdiden plan yapan birçok kişi var.

Modoko Mobilyacılar Sitesi de tüketiciyi 2011 yazına hazırlamak için kolları sıvadı. Bahçe mobilyalarında binin üzerinde ürün gamına sahip olan Modoko, 2011 bahçe mobilyası trendlerini ve bahçe mobilyası seçiminde nelere dikkat edilmesi gerektiğini paylaştı.

Bahçenize ya da terasınıza mobilya seçmeden önce, nasıl bir dekor istediğinize karar vermelisiniz. Yumuşak minderleri olan, cıvıl cıvıl tasarımlar mı? Tamamen doğal olan bir tasarım mı? ya da kendinizin belirleyeceği bir kombinasyon mu? Bunları yanıtladıktan sonra, dikkat etmeniz gereken birinci koşulun, hava şartlarına dayanıklı bahçe mobilyası seçimi yapmak olduğunu unutmamalısınız. Ancak ürünü seçmeden önce kullanılan malzemesine karar vermelisiniz. Ahşap mı? Plastik mi?

Tik, sedir, rattan ve iroko…
Eğer “Bahçe mobilyam hem doğal malzemeli olsun, hem de sudan etkilenmesin” diyorsanız Modoko tik, sedir ve iroko ağaçlarından üretilen takımları öneriyor.

Tropikal bir ağaç olan tik, tüm açık alan mobilyalarında kullanılan ve dünyada yalnızca 3-4 ülkede koruma altına alınmış olan bir ağaç. Yaklaşık 30 yılda gelişimini tamamlayan tik, her türlü hava koşuluna dayanabiliyor. Dış mekân için üretilen mobilyalar arasında tik ağacından üretilenlerse ayrı bir prestije sahip oluyor. Özel sertifikalarıyla bunu belgeleyen ürünler uzun süre kullanılabildiklerinden klasik mobilya grubuna da giriyorlar. Her zaman bahçe mobilyası üreticilerinin ilk tercihi olan tik ağacı, yeni tasarımlarda, değişik malzemelerle birlikte de kullanılıyor. Bu, mobilyanın estetiğini ve dayanıklılığını artırıyor. Bu ağaçla en iyi uyumu sağlayan madde ise alüminyum, okside olmadığından uzun yıllar kullanılabiliyor.

Ahşap bahçe mobilyaları grubunda yer alan diğer ağaçlar ise çok çeşitli; dayanıklılık açısından en çok tercih edilenler ise sedir, rattan ve iroko.

Birçok sektörde kullanılan ve doğa dostu olarak tabir edilen bambulardan bahsetmeden olmaz tabii… Dış mekân mobilya ve aksesuar yapımında da tercih edilen bambu, kullandıkça eskiyen bir ağaçtır, zımparalama ve boyama işlemi sizin tercihinize bağlı.

Ahşap görünümlü ama plastik
Daha renkli ve daha hafif bir bahçe mobilyasına sahip olmak isterseniz, ahşaptan sonra tercih edilen ikinci malzeme olan plastiktik bahçe mobilyalarına bakmalısınız. Plastik bahçe mobilyaları, yüksek gramajlı plastikten üretilir. Güneşin zararlı ışınlarından etkilenmeyen, deforme olmayan ve ısıdan etkilenmeyen plastiğin tercih edilmesi gerekiyor. Ahşap bahçe mobilyalarının daha ağır ve klasik bir havası olduğunu düşünüyorsanız, size raftan görünümlü plastikleri önerebiliriz. Rattan görünümlü plastikler, örgülü, iç konstrüksiyonu alüminyum olan, her türlü hava koşullarına dayanıklı takımlardır. Bu nedenle uzun yıllar kullanılabilir, plajda, havuz kenarında ve teraslarda rahatlıkla kullanılabilir.

Bahçede Mobilyayı Tamamlayanlar
Bahçe mobilyası üretiminde kullanılan malzemeleri açıkladıktan sonra, ahşap ya da plastik tercihini yaptıysanız sıra, mobilyayı tamamlayan ürünlerde… Hamak, minder, şemsiye ve tenteye de karar verip özgün bir dizayn ile bahçeniz yaza hazır demektir!

Her şeyden önce dış mekânlarda şemsiye kullanmak şart… Yani, şemsiyesiz bir bahçe mobilyası kullanışlı olmayacaktır. Güneşten, hafif yağmur ve rüzgardan etkilenmemek için üretilen bahçe şemsiyeleri, genellikle konstrüksiyon ahşaptan üretilmektedir. Ahşap bahçe mobilyasıyla kullanıldığında oldukça hoş bir görüntü sağlamaktadır. Bahçe şemsiyesi alırken kumaşın kalitesine ve taşıyıcı ayaklarına dikkat etmenizi öneririz. Çünkü her şemsiye her ayakta durmayacağı gibi, ayak seçenekleri de şemsiyenin boyutuna göre seçilmelidir.

Minder ve hamak da tamamsa değmeyelim keyfinize!
Mobilyanıza uygun, zamanla çökmeyecek, deforme olmayacak, sağlam minderlerinizi de aldınız, ama yeşilliğin üstünde de zaman geçirmek isteyebilirsiniz. Büyük yer minderleri hem rahatlık açısından hem de dekoratif olacağından size yardımcı olabilir. Rengârenk yer minderleriyle, temiz havanın keyfini çimenlerin üstünde, çiçeklerin arasında çıkarabilirsiniz.

Açık havada yapılabilecek en güzel aktivitelerden biri de hamak sefasıdır şüphesiz… Bu eşsiz eğlence mobilya üreticilerin de dikkatinden kaçmamış olmalı. Çünkü, şık ve kullanışlı hamakları hemen hemen her bahçe mobilyası üreticisi vitrinine yerleştirmiş bile. Siz de mobilyanıza ve bahçenize uyan bir hamakla takımınızı tamamladıysanız, ne diyelim baharın tadını doya doya yaşayın.