YATIRIMI YÜKSEK OLAN PROJELER !

Rüzgâr enerjisinde gerekli kanuni değişiklikleri yapan İspanya yerli üreticisini destekledi. Bu sayede üretimini artıran İspanya, Avrupa’nın en büyük rüzgâr enerjicisi ünvanına sahip oldu. Sektör temsilcileri aynı çalışmayı Türkiye’den de bekliyor…

Su, güneş, dalga ve biokütlenin de aralarında bulunduğu yenilenebilir enerji kaynaklarının başında gelen rüzgar yatırımcısına kazandırıyor. Gerekli kanuni değişikliklerin yapılması ve yerli üreticinin desteklenmesi halinde çevreci ve ucuz bir enerji kaynağı olan rüzgar yatırımcısını ihya ediyor. Bu konudaki en son örneğin İspanya olduğunu söyleyen SoyutWind Proje Geliştirme Direktörü Ali Çolak, “İspanya yaptığı çalışmalarla Almanya’nın elinden ‘en büyük rüzgar enerjisi üreticisi’ ünvanını aldı. Bunu ülke genelinde topyekün yaptıkları çalışmalarla elde etti. İlk olarak İspanya Rüzgar Enerjisi Birliği, İspanyol rüzgar şirketlerinin bulunduğu bir katalog yayınladı. Gamesa, Alstom ve Acciona gibi önde gelen türbin imalatçılarından lojistik firmalarına kadar geniş bir yelpazeyi kapsayan katalogda 200’den fazla işletmeye yer verildi. Yine İspanya Rüzgar Enerjisi Birliği editörlüğünde Sanayi, Ticaret ve Turizm Bakanlığı ile Enerji Verimliliği Enstitüsü, Renewables Made in Spain markası altında bir rehber geliştirdiler. Rehber sayesinde ulusal teknoloji geliştirme merkezleri ve işletmelerin güçleri konusunda farkındalık yaratıldı” dedi.

Almanya’yı geçti
Bunun sonucunda İspanya’nın Avrupa’nın en büyük rüzgar üreticisi haline geldiğini açıklayan Çolak, “İspanya’nın rüzgar çiftliklerinden elde edilen elektrik üretimi 2010 yılında 42,976 GWh oldu. Böylece İspanya, aynı yıl içerisinde rüzgar çiftliklerinden elde edilen elektrik üretimi 36,500 GWh olan Almanya’yı ilk defa geçmiş oldu. Bu durumu daha da ilginç hale getiren Almanya’nın kurulu kapasitesinin İspanya’dan daha fazla olması. 31 Aralık 2010 tarihi itibariyle Almanya’nın kurulu kapasitesi 27,214.7 MW iken İspanya’nın kurulu kapasitesi 20,676 MW” diye konuştu.

Türkiye örnek alabilir
Aynı başarıyı Türkiye’nin yakalamasının hayal olmadığını ifade eden Ali Çolak, “Türkiye teorik olarak baktığınızda elektrik enerjisi ihtiyacının tamamını rüzgardan karşılayabilir. Bunun için gerekli potansiyel var. Çeşme, Alaçatı, Bodrum, Marmaris, Didim, Kuşadası, Antalya, Çanakkale, Gelibolu, Balıkesir, Bandırma, İskenderun, Çatalca ve Silivri rüzgar potansiyeli açısından son derece zengin yerler” açıklamasında bulundu.

Rüzgar enerjisinde Türkiye’nin şuanda 2 bin megawat kurulu gücü olduğunu ifade eden Çolak sözlerini şöyle tamamladı:

“Cumhuriyetimizin 100. yılında yani 2023’te bunu 20 bin megawata çıkarmak için çalışmalar yapılıyor. Türkiye’nin hedefi ise uzun vadede 98 bin megawatlık kurulu güce ulaşmak. Devlet nezdinde gerekli yatırımların yapılması ve desteğin verilmesi durumunda Türkiye 98 bin megawatlık kurulu güce çok kısa sürede ulaşır ve enerjide dışa bağımlılıktan kurtulur.”

 

RÜZGAR ENERJİSİNDE YARIŞAN ÜLKELER

Rüzgar Enerjisinde Çin ve ABD Yarışıyor, Türkiye Mevzuatla Uğraşıyor…

Kapasitesine 18.9 GW ekleme yapan Çin, küresel rüzgar enerjisi pazarında ABD’yi yakaladı. Türkiye ise bu alanda mevzuat değişiklikleriyle uğraşıyor. Son olarak 3 ay önce çıkarttığı Lisanssız Elektrik Üretimine İlişkin Yönetmeliği yok sayarak yeni yönetmelik taslağı hazırlayan Türkiye, bu taslak ile yerli ürünlerdeki desteği kaldırıp, fiyatları düşürmek ve üretime sınırlama getirmek istiyor.

Temiz ve çevreci bir enerji kaynağı olan rüzgara yatırım yapan ülkelerin sayısı son yıllarda hızla artıyor. Nükleer santral tartışmalarının yaşandığı Türkiye ise rüzgar enerjisi konusunda yerinde sayıyor. Türkiye’de rüzgar enerjisi üretimi ve tüketimi konusunda yönetmelik hazırlığında olan Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK), Lisanssız Elektrik Üretimine İlişkin Yönetmelik’te değişikliğe giderek yerli teşviği kaldırmak, fiyatları düşürmek ve üretime sınırlama getirmek istiyor..

Türkiye mevzuatla uğraşırken, rüzgar enerjisinden elde edilen elektrik konusunda dünyada başı ABD çekiyor. Ancak son dönemde yaptığı yatırımlarla Çin de onu yakalamayı başardı. 2005-2009 yılları arasında rüzgar enerjisi pazarında her yıl iki katı büyüme gösteren Çin kapasitesini de artırdı. Rüzgar kapasitesine 18.9 GW ekleme yapan Çin, toplam kapasitesini 44.7 GW’a çıkardı. Böylece Çin en fazla kurulu kapasiteye sahip ülke olarak, ABD’yi yakaladı.

Sektöre önem verilsin
Türkiye’nin ilk ve tek yerli rüzgar türbini üreticisi SoyutWind’in Proje Geliştirme Direktörü Ali Çolak, Çin’in en büyük sürükleyici haline geldiği küresel rüzgar enerjisi pazarında Türkiye’nin durumunu değerlendirdi. Çolak şunları söyledi:

“Tüm dünya rüzgar enerjisinin gücünü kabul etmiş durumda. Buna paralel olarak yatırımlar hızlandı. Sadece Çin ve ABD’de değil Avrupa Birliği ülkelerinde de rüzgar enerjisi konusunda büyük çalışmalar var. Santraller kuruluyor, elektrik ihtiyacını rüzgar santrallerinden karşılayanların sayısı hızla artıyor. Türkiye ise bu konuda henüz mevzuat çalışmalarını dahi tamamlayamadı. Örneğin Aralık ayında Lisanssız Elektrik Üretimine İlişkin Yönetmelik çıkarılmıştı. Bu yönetmelik yerli sanayiciyi teşvik edici nitelikteydi. EPDK bunu kaldırarak yerine taslak bir yönetmelik hazırladı. Buna göre rüzgar enerjisinde yerli teşviği kaldırıldı, fiyatlar düşürüldü ve üretime sınırlama getirildi. Biz bu konuların biran önce düzenlenmesini ve sektöre gereken önemin verilmesini istiyoruz.”

Çalışmalar sürüyor
Rüzgar enerjisi alanında Türkiye’nin şuanda 2 bin megawat kurulu gücü olduğunu belirten Çolak, “Sektör olarak Cumhuriyetimizin 100. yılında yani 2023’te bunu 20 bin megawata çıkarmak için çalışmalar yapıyoruz. Türkiye gerekli yatırımları yapması durumunda 98 bin megawatlık rüzgar enerjisi elde edebilecek potansiyele sahip bir ülke” açıklamasında bulundu. Rüzgar enerjisinin ana vatanının aslında Anadolu olduğunu dile getiren Çolak, Çeşme, Alaçatı, Bodrum, Marmaris, Didim, Kuşadası, Antalya, Çanakkale, Gelibolu, Balıkesir, Bandırma, İskenderun, Çatalca ve Silivri’nin rüzgar potansiyeli açısından son derece zengin yerler olduğunu anlattı.