FARKLI TASARIMLAR,FARKLI PROJELER

1168 yılında inşa edilen Freudenstein Kalesi, yüzyıllar içinde onlarca değişiklik geçirip çok farklı işlevlere hizmet etmiş. Rönesans’ta en görkemli dönemini yaşayan bina sonraki yüzyıllarda cephanelik ve askeri hastane olarak kullanılmış. AFF Architekten, o yıllardan sonra kaderine terkedilen binanın maden müzesine dönüştürülmesi için açılan yarışmayı kazanmış ve binayı bugünkü görünümünü kazandırmıştır.

İnşa edildiği günden bu yana bir çok işleve hizmet eden bu bina, nihayetinde bir maden müzesine dönüştürüldü.Öncelikle kalenin tarihçesinden ve yıllar içinde geçirdiği değişikliklerden bahsedebilir misiniz?
Freudenstein Kalesi, Freiberg kentinin tarihi merkezinde yer alıyor. Tarihi, Romanesk döneme kadar uzanan kale, Rönesans döneminde yapılan değişiklerle en gösterişli zamanını yaşamış. Yedi Yıl Savaşları’nda iç mekanın tamamen yıkılmasıyla 1762 yılından itibaren çürümeye başlatan kale, 1784 yılında askeriyeye tahsis edilip techizat deposu olarak kullanılmış. Bu yüzden eski Rönesans dönemi pencereleri küçük açıklıklara dönüştürülmüş ve basit bir ahşap strüktürlere ara katlar yağıldığı içim kat yükseklikleri yarı yarıya düşürülmüş. Napolyon Savaşları sırasında, 1803 yılında, b,na 1.500 yaralı askere hastane olarak hizmet vermiş. Sonrasında tahıl ambarı olarak kullanılmış. 2004 yılında bu mülk Freiberg kent konseyi tarafından satın alındı ve 2005 yılında uluslararası bir tasarım yarışması düzenlendi. Yoğun inşa ve düzenleme çalışmalarından sonra kale şimdi dünyanın en büyük maden koleksiyonuna, Sakson Madencilik Arşivi’ne ve bir lokantaya ev sahipliği yapıyor.

Bu projenin iç mekanı için nasıl bir konsept geliştirdiniz? Farklı bölümleri nasıl işlevlendirildi?
Eski kilise kanadına yeni bir iç gövde eklendi. Bu gövdenin kalın duvarlarının ardında Sakson madenciliğinin dört kata yayılan arşivi bulunuyor. Gövde tarihi duvarlarına bağlanıyor ve dış cephede çıkma pencereler olarak kendini gösteriyor. Eski duvarlar ve gövde arasındaki mekansal ilişki kalenin yeni ve eski işlevlerinin algılanmasına olanak sağlayacak şekilde düzenlendi; eski kilise ve techizat deposu bugün okuma salonu ve sergi alanı olarak hizmet veriyor.

Trabzanlar, masalar, kapılar ve panjurlar işlevsel amaçlarının yanı sıra kişisel bir mimari deneyim sunma işlevi de görüyor. Tüm bunlar kale içinde strüktür ve yeni işlev arasında bağ kuruyor, varlıklarıyla kökenlerinin hikayesini anlatıyor.

Binanın içinde sarı, yeşil gibi canlı renklerin, taş gibi doğal malzemelerle kullanımıyla karşılaşıyoruz. Malzeme ve renk seçiminde etkili olan faktörler nelerdir?
Yönetici odalarının bulunduğu alan için yeşil atrium, teknik destek birimlerinin bulunduğu alan için sarı omurga ve mor giriş bölümüyle, eski binanın dokusuyla yepyeni bir bağ kuruldu. Bu alanlar kalenin hem kaybettiği Rönesans iç mekanı görkemine uyum sağlıyor hem de tıpkı yeraltındaki madencilerde olduğu gibi ziyaretçilere saklı hazineleri keşfetme keyfi veriyor.

Tasarımınızın çevresiyle olan ilişkisini nasıl tanımlıyorsunuz?
Tarihi değerlerden yola çıkarak ve koruma koşullarına tamamen uyarak Freiberg kenti için, kendine öz saygısı olan ve tarihin kültürel kazanımlarıyla ilişkilenen yeni bir çekirdek yaratıldı.

 

 

 

Bir cevap yazın