DOĞAL VE SAĞLIKLI YAŞAM HERYERDE !!!

Son yıllarda giderek daha fazla kentsel dönüşüm planı, yeni kentsel alanların oluşturulmasına yönelik projeler gündeme gelirken, başta İstanbul olmak üzere Türkiye’nin birçok önemli ilinde bu tür planların hazırlığında kamusal katılımın eksikliği ya da kamu yararı gözetilmemesi başta TMMOB, Şehir Plancıları Odaları olmak üzere halkın ve birçok kurumun tepkisini çekiyor. Daha demokratik, medeni ve sağlıklı kentsel planlamanın temel ilkelerinden biri kamu yararının gözetilmesi. Öte yandan yalnızca kentsel planlamada değil planlamanın ve tasarımın bütün ölçeklerinde kullanıcının doğrudan dahil edilmesi ya da kullanıcıdan gelecek bilgilerin veri olarak derlenerek tasarım sürecine girilmesi önemli. Bu anlamda farklı açılımlarda (kullanıcı piskolojisi, kullanıcı davranış profilleri, kullanıcı alışkanlıkları vb.) pek çok veri bina tasarımında, iç mekan düzenlenmesinde vb. değerlendirilebilir; bu verileri toplamak için yöntemler, araçlar saptanabilir.

Yurt-dışında, özellikle son yıllarda sürdürülebilir tasarımların temelini, yenilebilir enerji kaynaklarının binalara entegre edilmesinin ötesinde, bu tür verilerin saptanmasıyla elde edilen bilgiler ışığında tasarımların gözden geçirilmesi ya da bilgilerin yeni tasarımlarda kullanılması oluşturuyor. Böylelikle yapının ekonomik ömrüyle eş zamanlı bir kullanım sağlıyor. Bu konuda son yıllarda yapılan araştırmalardan birinde Stockholm’deki apartman bloklarında, iç mekan çevre koşullarını ve insan sağlığına etkilerini inceliyor. “Sağlıklı Evler” adlı araştırmada 1990 yılından sonra inşa edilen binalara odaklanılıyor.

Bir cevap yazın