AYRINTILAR TARZLARINI AÇIĞA ÇIKARIYOR

Maçka’dan aşağı doğru inerken göreceksiniz Derin Design’ı sol tarafınızda. Gerçi söylemeye gerek yok. Kim bilir bugüne kadar kaç kez geçtiniz oradan ve kim bilir kaç kez bir koltuğa veya day-bed’e takıldı gözünüz? Aslında Derin Design’ısadece biz değil, tüm dünya görüyor.

Aziz Sarıyer baba, Derin Sarıyer oğul. İkisi de birbirinden başarılı. 1999’dan beri dünyanın dört bir yanına mobilya ihraç ediyor ve yalın tarzlarıyla fark yaratıyorlar. Baba Sarıyer, oğlunun ismini taşıyan markanın temellerini 1971’de attı. Konusunda eğitim almamış olmasına rağmen tasarım tarihine mal olmuş işlere imza attı bugüne kadar. Öyle ki, Derin Design yurt dışında Moroso, Zeritalia, Cappellini gibi efsaneleşmiş markalar için de tasarımlar yapıyor. Sarıyer, başarısının ardındaki gizemi, düstur olarak kabul ettiği, Albert Einstein’a ait şu söze bağlıyor:

Hayal gücü bilgiden önemlidir. Bilgi sınırlıdır, hayal gücü dünyayı kuşatır.

Aziz Sarıyer mesleğini düşünüp, karar vererek seçenlerden değil. Üç yaşındayken başlamış içindeki tasarım aşkı. Oyuncaklarla oynamamış hiç bir zaman , babasından kesici bir alet istemiş daima, ama bu konuda derdini anlatması bir hayli zor olmuş. “İstediğim şeyin adını da bilmiyordum. Babamı her gördüğümde elimle kesme işareti yapardım. Derdimi bir yılda anlatabildim. Dördüncü yaş günümde hayallerime kavuştum, minyatür bir marangoz seti almışlardı bana.” O yıllarda çocuklar için yapılan minyatür setlerin plastikten olduğunu zannediyorsanız, yanılıyorsunuz. Aziz Sarıyer’in minik testeresi oldukça işe yarıyormuş: “Birkaç yıl içinde odamdaki eşyaların tamamını kesip, yenilerini yapmıştım. Yataktan tutunda sehpaya kadar.”

Liseyi bitirdiği yıl da (1971) Kadıköy’de kendi tasarımlarını satacağı bir mağaza açmış. Belki inanmayacaksınız ama adını Derin koymuş. O günleri şöyle anlatıyor Sarıyer: “Henüz 19 yaşındaydım, evlenmiştim ve çalışmam ve hayatımı kazanmam gerekiyordu. Başka alternatifim yoktu çünkü bildiğim tek iş buydu.”

Butik mobilya

Babasının temellerini attığı firmaya, Bilkent Üniversitesi İç Mimari bölümünü bitirip, İtalya’daki dil öğrenimini de tamamladıktan sonra 2000 yılında Derin Sarıyer de katıldı.Böylece ortaya “Derin” markası çıktı. Oğul Sarıyer şu anda markanın direktörlüğünü yürütüyor. Aziz Sarıyer ise bir yandan kendi markası için çalışırken bir yandan da dünyanın tanınmış firmaları için serbest tasarımlar yapıyor.

Modern ve minimal tasarımları ile tanınan Derin Design, dünyanın en ünlü tasarımcılarından Karim Rashid ve Philippe Starck‘la karşılaştırılıyor. Böylece dünya tasarım sektörünün dikkatini de Türkiye’ye çekmiş oluyor.

Marka 2000 yılından bu yana git gide yükselen bir grafik çiziyor. Ayrıca başta Milano ve New York olmak üzere katıldıkları yurt dışı fuarlar sayesinde dünyada bağlantılı olmaları gereken noktaları da belirliyor Aziz ve Derin Sarıyer.

Titizlik detaylarda

Derin Design, çalıştığı serbest tasarımcıları seçerken ince eleyip sık dokuyor. Kıstasları çok keskin. Her bir tasarımcının Derin ruhuna hitap etmesi gerekiyor. Firma şimdiye kadar Tanju Özergin, Defne Koz, Ayşe Birsel, Bülent Özden, Arif Özden gibi önemli tasarımcılarla iş birliği yapmış.

Derin Koleksiyonu’nda genellikle yalın hatlar ve sakinlik hakim. Ev projelerinin yanı sıra ofislerde de kullanılabilecek ürünler bütünlüğünde olan koleksiyon, Fransa, Belçika, Hollanda, Almanya, Avusturya, İsviçre, Danimarka, ABD, Hong Kong, Japonya, Portekiz, İngiltere gibi ülkelerde sergiliyor.

www.derindesign.com

 

FARKLI YAŞAM STİLİ SUNUYOR

İnsanlar kıyafetlerine gösterdikleri özeni artık mobilyalarda da göstermeye başladı. Bu talebi karşılamak içinse son zamanlarda bir çok mağaza açıldı. Bir zamanlar görülmemiş parçalar bulabilmek için şehir dışına çıkılırken artık Nişantaşı başta olmak üzere İstanbul’un pek çok yerindeki konsept mağazalardan orijinal tasarımlar bulmak mümkün. Yurt-dışından ünlü tasarımcıların ürünlerini getiren bu mağazalarda artık Türk tasarımcıların ürünleri de yer alıyor. 35 senedir bu işin içinde olan Derin ise ismini dünya çapında duyurmuş Türk markalarından biri.


Derin Sarıyer’e markalaşmak için izlenmesi gereken yolu sorduk…

-“İsim yapmak istediğiniz alanda bugüne kadar neler yapılmış olduğunu incelemelisiniz. Ancak bu inceleme faslı kesinlikle taklit etme yönünde olmamalı. Bol eskiz çizmeli ya da bilgisayarda denemeler yapmalısınız. İstikrarlı bir çizgi yakalayıp tavır sahibi olmalı, kendi stilinizi yaratmak için çaba sarf etmelisiniz.

İç mimari projelerinde müşteri için esnek olmak mantıklı olabilir ancak ürün tasarımında iş değişiyor. Tasarımcının kendi yarattığını beğeniyor olması ve gözlerini kapattığında içinin rahat etmesi gerekir. Bu tavır uzun vadede geri dönüşüm kazandırır. Her proje özel, sadece beğendirmek adına kısa süreli başarıların peşinden gidilmemesi gerekir.”