ALOŞ ÇAVDAR’IN RESTORAN ÇALIŞMASI

Aloş Çavdar’ın daha önce tasarımını gerçekleştirdiği restoran zincirinin yeni halkası Şubat ayında tamamlandı. Kıbrıs’ta ünlü bir aile firmasının zincirine eklediği yeni restoran Megosa’da hem gençlerin hem de zengin menüleri sevenlerin uğrak yeri olmaya şimdiden aday…

İştah açan samimi bir ortam sunan kahve renginin baskın olduğu mekan müstakil tek katlı bir yapıda yer alıyor. Bu yapının zincirin yeni halkasına dönüştürülmesi bir yandan bir devamlılık sürdürürken, diğer taraftan yeni bir mekanın bütün etkinliği içermesi hedeflenmiş. İç mekanda yaratılan tasarım ve dekorasyon çizgisi farklı bölgelerde değişimlerle mekana ritm kazandırmış. Daha öncede hedeflenen bir özellik olan “yemek için oturulan köşeye bir kişilik kazandırmak” bu projede de sürdürülmüş.

Tek katlı yapıya bir ev sıcaklığı kazandırmak adına ahşap geniş miktarda ve farklı amaçlarla kullanılmış. Ahşap kimi yerde bir separatör kimi yerde ise bir çerçeve görevi görüyor. Zincirin bir önceki restoranında kullanılan altın teması yer yer yer aydınlatmalarda, yer yerse duvar süslemelerinde kullanılmış.

Mekanı zenginleştiren aynalı ayrımların yanı sıra beyaz arkaik kolonlar yapının basit mimarisine yükseklik ve derinlik kazandırmak için kullanılmış.

Özel odalarda ayna ögesi tavana yerleştirilerek masa etrafında toplananların birlikteliklerini yansıtan bir mimari eleman olarak görevlendirilmiş. İç avluda doğa, dev saksı içinde buradaki masa ve sandalyeleri domine ederek ölçek farklılığı ile alanı genişletmeyi sağlamış.

Farklı malzemelerin dengeli uyumu, samimi bir atmosferde geçirilecek hoş saatlere imza atan Califorian Restoran‘a yolunuz düşerse Çavdar’ın detaylarında gezinmeyi unutmayın.

Proje Yeri: Megosa / Kıbrıs
Proje Tasarım: Aloş Çavdar – Atölye 2a Mimarlık
Proje Mimarları ve Uygulama: Oya Güray / İlker Sözüdoğru – Atölye 2a Mimarlık
Tarih: Kasım 2009 – Şubat 2010

A-CERO’NUN EN İYİSİ,”CONCRETA HOUSE”

Ünlü Mimarlık Firması A-Cero, Son Eseri “Concrete House” Projesini Sundu

Proje 5000 m2 arsa üzerinde yer almaktadır. Tek katlı ev, 1600 m2 inşa alanına sahip. Projeye bakıldığında yansıyan ilk duygu ve dikkati çeken en önemli özellik beton duvarlar ve çatıdan rampa olarak yere uzantılardır. Evin sert beton görünümü, çevresinde planlanan peyzaj ile yumuşatılıyor. Çevresinde bulunan muhteşem organik görünüm ve yeşil alanın kullanım şekli mimariye farklı bir boyut kazandırıyor. Bahçe içerisinde, küçük bir göl de bulunmaktadır. A-Cero’nun projede ekolojik çalışmaları bulunuyor. Ayrıca evin çatısında ve geniş yüzeylerde, yenilenebilir enerji sistemi uygulaması dikkat çeken özellikler arasında.

İç Mekan Tasarımında Sadelik Ön Planda

Yapının dış mekanında yansıtılmak istenen sade ve yalın doku iç mekana da yansıtılmış. Binanın iç mekan tasarımında yalın detaylar hakim. Beton duvarlar, gri tonlamalar genel olarak bakıldığında ilk dikkat çeken özelliklerden oluyor.

Mutfak ve yemek alanında ise beyaz ve siyahın muhteşem uyumu dikkatleri çekiyor. Minimal detaylar ile kusursuz aydınlatma seçimleri mekana derinlik katıyor.

İç Dekorasyonda Minimal Çizgiler

Mekanın dekorasyonu, yapının karakterine uygun bir biçimde düşünülmüş ve çözümlenmiş. Duvarlarda yer alan tablolar, heykeller ve aydınlatmalar ile mekan bütün olarak algılanıyor. Minimal çizgiler dekorasyonun her detayında ön plana çıkartılıyor. Aydınlık, ferah ve dinginliğin yanında modern bir atmosfer evin her köşesinde belirginleştirilmiş.

Oturma alanlarında yine gri, siyah ve beyazın hakimiye devam ediyor. Büyük oturma alanında ışık oyunları ile mekan zenginleştirilmiş. Parlak kadife kumaş ile kaplı koltuklar zengin bir atmosfer yaratmaya yardımcı oluyor. Yine mekanın köşesinde kullanılan heykel ise evin ruhunu tamamlar nitelikte.

Yeşil Alanlar

Yapının iç ve dış bölümlerinde yeşil alanlara oldukça önem verilmiş. Yapı dış mekanında yeşilin zenginliğini gözler önüne seriyor. Çatıda ve çatıdan rampa biçimde aşağıya inen beton duvarlarda yine yeşil alan olarak kullanılmış. Çevreci görünümü, doğaya ve yeşile saygılı duruşu ile son zamanlarda oldukça dikkat çekilmek istenilen “doğaya ve yeşile saygı” inancını tekrar eden bir proje olarak duruşunu sergiliyor.

Mimarlar: A-Cero, Joaquin Torres Mimarlık
Yer: Pozuelo de Alorcón, İspanya
İç Mimar: A-Cero
Proje Yılı: 2008-2010
Fotoğraf: Luis H. Segovia

YEŞİLLERLE DONATILMIŞ,TERAS VE BALKONLAR

Şehirden Kaçışın En Kolay Yolu Yeşil Teraslar!

Sıcaktan bunaldığınızda nefes alacağınız bir terasınızın olması hayatı bir anda güzelleştiren küçük ama önemli bir detaydır. Hangi mobilya, hangi masa, saksıları nerelere yerleştirmeli, derken kafası karışanlara işte mucizevi öneriler…

Terasları Daha Büyük ve Ferah Göstermenin Yolları

Çok küçük bir terasta kullanacağınız bitki boyutları hiçbir zaman sizi kafesleyecek, görüş açınızı daraltacak ve mekanı olduğundan küçük gösterecek nitelikte olmamalıdır. Bunun tam tersini düşünürsek çok büyük ve geniş bir terasta da mekanın hacmini kaldıramayacak kadar küçük bitkiler kullanmak size boşluk hissi verecektir. Buradaki mekan ve bitki dengeleri iyi sağlanmalıdır. Seçilecek türler mekanın koşullarına uygun, çok hassas olmayan ve aşırı büyümeyecek veya budanarak kontrol edilebilecek türler olmalıdır.

Teras ve Balkonlar İçin Doğru Saksı Seçimi

Teraslar için seçilen bitkilerin uzun süre sağlıklı bir şekilde yaşayabilmeleri için doğru saksı seçimlerinin yapılması gerekir. Saksıları mümkün olduğunca plastik malzemeden seçmemek gerekir. Çünkü plastik malzeme güneş ışığı ile çok çabuk ısınır ve saksının içine bütün sıcaklığı nakleder. Bu da çoğu bitkilerin köklerinin yanmasına sebep olur. Bu konudaki öneri ise yine doğal malzemelerdir. Örneğin; toprak, seramik veya ahşap saksılar tercih edilmelidir.

MUTFAK KULLANIMINDA KOLAYLIKLAR

Mutfak Dekorasyonunda Dikkat Edilmesi Gerekenler

Mutfağınızı yenileme sürecinde, nasıl ve nereden harekete geçeceğinizi tam olarak bilemiyorsanız, ‘Mutfak Tasarım Süreci’ adlı kitap işinize yarayacak.

Kullanışlı ve rahat bir mutfağa sahip olmak istiyorsanız, öncelikle bilinçli bir analiz, karar ve planlama süreci yaşamanız gerekiyor. Kadir Has Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr. Deniz Yazıcıoğlu’nun ‘Mutfak Tasarım Süreci’ isimli kitabı; bu konudaki eksiklerinizi gidermek için rehber vazifesi görüyor. Mutfak tasarımına metodik bir yaklaşım getiren kitap, ölçü alınmasından planlamaya kadar tüm aşamalarda yol gösteriyor.

Turuncu bir mutfak, enerjinizi yüksek tutmanızı sağlar. Çok geniş alanlarda beyaz ya da gri ile kombinlenmelidir. Mutfak tezgahlarında ve eviyede doğru malzemeyi seçmek çok önemlidir. Uzun yıllar sağlıklı ve estetik bir mutfağa sahip olmak için araştırma yapın.

FARKLI ETKİLERİ VAR

Deniz Yazıcıoğlu, “Seçtiğiniz rengin tat alma duygunuzu etkileyeceğini unutmayın” diyerek, şu bilgileri verdi:

* LACİVERT: Büyük ve aydınlık bir mutfak için lacivert uygun seçim olabilir. Mekanınız küçükse, beyaz ya da gri gibi açık bir renkle birlikte kullanılmalıdır. Otorite ve verimliliği simgeleyen lacivert, sağlamlığı da ifade ettiği için insanlar üzerinde güven duygusu yaratır.

* TURUNCU: Canlı tonları enerji veren turuncu, geniş alanlarda kullanılabilir. Beyaz, açık sarı, krem ve griyle uyum sağlayan turuncu; malzeme olarak ahşap ya da metalle birlikte kullanıldığında hoş bir kombinasyon oluşturur.

MAVİ İŞTAHI KAPAR

* KIRMIZI: Kırmızının iştah artırdığı herkes tarafından bilinir. Mutfakta belirli oranda kırmızı kullanmak enerji verir ancak geniş yüzeylerde rahatsız edici olabilir. Siyah, gri ya da beyazla eşleştirilmelidir.

* MAVİ: Yapılan araştırmalar, mavi rengin kırmızının aksine yeme hissini azalttığını gösteriyor. Bu nedenle mutfakta tek başına kullanılması önerilmez. Maviyle birlikte lacivert, beyaz ya da açık gri önerilir.

* SARI: Mutfaklarda en çok tercih edilen renklerden biridir. Yumuşak tonları neşe verir ve olumlu duygular uyandırır. Çelik, krom ve camla uyum sağlayan sarı; beyaz ve siyahla kombinlenebilir.

Siyah mekanı küçük beyaz geniş gösterir..

* BEYAZ: Temiz görünümünden dolayı mutfaklar için en popüler seçim olan beyaz, insanlar üzerinde hijyen ve tazelik duyguları uyandırır. Ayrıca mutfağın daha geniş algılanmasını sağlar. Beyazın en büyük dezavantajı ise soğukluk hissi yaratmasıdır.

* SİYAH: Siyah, büyük mekanları daha küçük ve gizemli hissettiren bir renktir. Mutfak dolapları siyah ise zemin ve duvar için krem ya da gri gibi çok açık tonlar seçilmelidir.

DAR MUTFAKLAR İÇİN TÜYOLAR

– Dar alanlarda açılır-kapanır ya da yuvarlak bir masa kullanılabilir. Duvara monte edilmiş dar bir masa tablası da aynı amaca hizmet edebilir.

– Oturma elemanı olarak, üst üste depolanan taburelerin seçilmesi az yer kaplamaları açısından idealdir.

– Bıçak, havlu gibi gereçlerin çeşitli askı sistemleri kullanılarak tezgah arasında depolanması; dolaplarda boş alan yaratmanın mükemmel bir yoludur.

– Mutfak küçükse özellikle köşeler dikkatli bir biçimde planlanmalı ve alan israfı yapılmamalıdır.

ROMANTİZMİN,GOTİK STİLLE BÜTÜNLEŞMESİ

Romantizm katılmış yeni yorumuyla: Gotik

Ortaçağ döneminin dikkat çekici ama oldukça gizemli stili gotik yeni yorumu ve biraz da romantik versiyonu ile sezonun en gözde dekorasyon trendi.

Göğe doğru uzanan ince ve sivri uçlu kuleler, ihtişamlı katedraller, taş şatolar, karmaşık ve girift bir mimari ve uzun kemerli pencereler Ortaçağ dönem mimarisinin en belirgin özellikleri. Ancak gotik stilin dekorasyona yansımaları biraz daha farklıydı. Gerçekten dramatik bir etki yaratan stilde renklerin en koyu olanını, malzemelerin ise en soğuk olanı tercih ediliyordu. Yaşamın biraz da karanlık yüzünü estetikle birleştirerek ortaya koyan gotik dekorasyon stili, karanlık yüzünü estetikle birleştirerek ortaya koyan gotik dekorasyon stili, karanlık, gizemli ve dramatik bir atmosferden hoşlananlar için romantik yüzü ile yeniden moda.

Elbette artık katedral ve şatolarda yaşamıyoruz. Bu nedenle stilin aslına uygun olarak, birebir uygulanması da mümkün değil. Sezonda dikkat çeken yeni gotik stilde belli parçaları daha sade ve modern yaşam tarzına adapte ediliyor. Mobilya, kumaş ve görsel dekoratif detayların doğru bir kombinasyonu ile bunu başarabilirsiniz. Örneğin gotik stilin en dikkat çeken parçaları oymalı büyük yemek masaları, kumaş döşemeli ve yüksek sırtlı sandalyeler gibi büyük masif ahşap mobilyalar. Özellikle Ortaçağ’da en popüler desen olan dört yapraklı yonca motifini sandalye sırtlarında oyma yaptırabilirsiniz. Motifi tüm ev tekstilinde de kullanabilirisiniz. Kalın kadife perdeliklerde drape ve rustik perde boruları tercih ediliyor. Stili pekiştirmek için perde boru uçlarında “fleur de lis” ya da yonca motifleri çok şık duruyor. Ayrıca damask desenli duvar kağıtları da gotik stili yansıtan öğelerden.

Eğer evinizde mimari olarak değişiklik yapabiliyorsanız, gotik mimariyi en iyi vurgulayan seçeneklerden uzun tavan kirişleri ekleyebilirsiniz.

Temanın ana rengi her ne kadar siyah ve koyu tonlar olsa da yeni gotik stilde daha pastel tonlar da dekorasyona dahil ediliyor. Ayrıca siyah ve koyu renkler hem hataları ortaya çıkarır, hem de mekanları çok daha dar gösterir. Bu nedenle gri, pastel pembe, gül kurusu ve morun açıktan koyuya uzanan tonlarını dekorasyona ekleyebilirsiniz. Eğer ille de siyah diyorsanız duvar kağıdı ve mat desenler kullanabilirsiniz. Stili öne çıkaran bir diğer seçenek ise kumaştır. Özellikle kalın koyu kırmızı, mor ya da koyu yeşil renkte kadifelere ve siyah ya da pastel pembe dantel kumaşlar mekanda daha dramatik bir hava yaratırken biraz da gizemli ve seksi bir etki bırakır. Yatak örtüleri ve ev tekstilinde kadife, ince brokarlar, müslin, dantel ve tüller kumaş seçeneklerinden bir kaçı.

Gotik stilin olmazsa olmaz aksesuarı hiç kuşkusuz şamdan ve mumlar. Büyük taşlı pirinç avizeler de mekan aydınlatması olarak dikkat çekiyor.

Birkaç detay:

Şömine ya da melek, şeytan temalı sanat eserleri
Kemerli pencere kornişleri
Vitray cam aksesuarlar
İşlemeli büyük pirinç şamdanlar

İLGİ GÖREN VİTRİN TASARIMI

Bak Şu Devekuşunun Yaptığına!

Louis Vuitton’un Londra’daki showroom’unun vitrinine bir bakan dönüp bir kez daha bakıyor…

Çünkü boyunun uzunluğu ile ünlü sevgili devekuşunun gövdesi bir vitrinde bavul taşırken, boynu diğer vitrine uzanarak çantalar taşıyor.

Bu konseptin altında Chameleon Visual Ltd. ajansı imzası var.

OTANTİK VE MİNİMAL ÇİZGİLER BİR ARADA

Hilary Swank’ın Sade Evinde Dekorasyon Turu

P.S: I Love You filmini izleyenler vardır içinizde. İzleyip de etkilenmeyen yoktur. Hilary Swank‘ın muhteşem oyunculuğu, aşkını kaybeden bir kadının çektiği acıyı içimizde hissedebiliyorduk. Hilary Swank bu filmdeki inanılmaz oyunculuğuyla hepimizin beyninde yer etmiştir. Bu nedenle hayalimizdeki Hilary Swank hep hüzünlü ve romantik. Ama gerçek hayatında nasıl olduğunu elbette bilemiyoruz. Elle Decor, Hilary Swank‘ın evinde bir dekorasyon turuna çıkmış. Biz de bu fırsatı kaçırmadık elbette! Evinde modern çizgiler ve sadelik ön planda! Mutevazi evini beğendiğimizi söylemeden geçmeyelim.

Evinde farklı stillerin yansımasını görebilirsiniz. İskandinav mobilyalar, wooden duvarlar, modern objeler bir arada. Ahşap duvarlar ise eve sıcak ve samimi bir hava vermiş. Ayrıca bir aktristin evinde sanatın ruhu olmazsa olmazlardandır. Tablolar gerçekten harika! Bu evde renk karmaşası görmek mümkün değil. Daha çok doğadan ilham alınmış.

Abartıdan uzak ve sade eviyle Hilary Swank bizi bir hayli şaşırttı. Ayrıca evinde Calvin Klein Home’u tercih ettiği de gözümüzden kaçmıyor. Mutfakta kullanılan boy aynasına ne dersiniz? Güzel bir fikir değil mi? İlham verici…

Ölçülü bir renk düzeni var. Kahve, krem, bej ve siyah tüm evde dengelenmiş. Kesinlikle göz yormuyor. Aksesuarlar da olabildiğince sade. Bu evin en beğendiğimiz yanı ise kullanılan tablolar. Arka planda görünen siyah beyaz resim harika bir ruh kazandırmış.

Burası Hilary Swank‘ın en sevdiği köşelerden biri! Kitap köşesinde dinlenmeyi ve kitap okumayı çok seviyormuş. Toprak tonlarının hakimiyetinde huzurlu bir köşe! Çerçevelerin üzerinden yerleştirilen aydınlatmalar da doğru bir seçim.

Banyo da gayet şık ve zarif! Tablolar ve çerçeveler bu evin olmazsa olmazlarından ki banyoda da kullanıldığına şahit olabiliyoruz. Duş alanı banyodan cam panellerle ayrılmış.

Hilary Swank‘ın sade ve duru güzelliği sanki evine de yansımış. Gösterişsiz, abartısız ve dingin. Yatak odası da sakinliğiyle dikkat çekiyor. Başarılı bir uyku alanı. Sadelik evin tüm alanını sarmış durumda.

 

Çalışma alanı ve aydınlatma oldukça farklı. Aksesuar olarak kullanılan antika makaslara dikkat ettiniz mi? Farklı ve ilham verici. Biz bu evi çok beğendik. Ya siz?

YATAK ODALARI VE OTURMA ODALARINDA,YENİ TRENDLER

Yere Yakın Yatak Odaları ve Mobilyalar…

Stres Arttıkça Mobilyalar Alçalıyor

Gündelik yaşamda stres arttıkça mobilyalar alçalıyor, diyen İtaldeko’dan ilginç bir koleksiyon da var…

Mobilya, sunduğu işlevsel değerinin yanı sıra yaşadığımız mekanlara keyifli ve estetik bir katkı da sağlar. İnsan bedeni ve ruhuyla uyumlu olması içinde bulunduğu mekanın yaşanabilirliğini maksimuma çıkarır. Son yıllarda mobilyaların tasarımdan ayrı düşünülemediği ve tasarımın da işlevsellik ile estetiği bir arada kullandığı görülüyor.

En temel ihtiyaçlarımızdan olan barınmak aslında esas amacımız da olsa, ruh hali ve karakteristik özelliklerimize göre dekore ettiğimiz evler,estetik kaygılarımızı da gidermemizi sağlıyor. Mobilya seçiminde etkili olan trendler, estetik anlayışının değişmesi ve konfora verilen önemin artmasının yanı sıra kişi, yaşadığı mekanı kendi kişiliğine göre donatıyor.

Trend, Yere Yakın Mobilyalar


Son zamanların en büyük trendlerinden biri de yere yakın mobilyalar. Dikey dolaplar yerine yatay formlara sahip olanlar tercih ediliyor. Yüksek koltuk ve yatakların boyları gitgide kısalıyor. Çünkü mobilyalar yere yaklaştıkça daha konforlu, daha ferah bir hal alıyor.

 

Eskilerdeki gibi şaşalı, hantal, yüksek ve koyu renkli eşyalardansa daha minimal formlara sahip, hafif görünüşlü, yere yakın ve açık renk olanları huzurlu ve konforlu bir yaşam alanı sunuyor. Modern zamanların tekdüze ritüellerine ve yüksek temposuna karşın daha dingin ve keyifli bir alan yaratmak için bu mobilyalar biçilmiş kaftan. Çünkü bu mobilyalar boyları yere yaklaştıkça mekandaki alan genişliği algısını kuvvetlendiriyor, ferahlık hissi veriyor.

Lüks yaşam, kalite ve mükemmellikle eşleşmiş dünyaca ünlü Poliform’un yatak, koltuk, sehpa ve büfe gibi tasarımlarında yere yakın bir stil hakim.

Mobilyaların yere yakın ve yatay formlarla modernize edilmesi mimaride sakinlik ve sadeliğe imkan tanıyor. Düzen ve doğaya yakınlık hissi veren yere yakın mobilyalar şiirsel bir görünüm sağlıyor.

Minimalist stile sahip olmasının yanı sıra Poliform tasarımlarının renk düzeni de ferahlık üzerinde etkili. İstanbul’un ürün çeşitliliği açısından zengin dekorasyon merkezlerinden biri olan ve dünyaca ünlü Poliform markasının Türkiye’deki distribütörü Italdeko, modern ve minimalist tasarımlarıyla sizi bekliyor.

YAŞADIĞINIZ ORTAMI CANLI TUTUN!

Yaşadığınız ortama Süslemeli ve gösterişli lüks mobilyalarınız yanında yer döşemelerinize de güçlü bir mimari motif katmaya ne dersiniz?

Yapmanız gereken çok kolay. Sadece bu işleme uygun alacağınız boya ile değişikliklere hazırlanmak olacaktır.

EVİNİZE RENK KATAN YASTIKLAR

Ev Dekorasyonunda 2018 Trendleri

Dekorasyonun en güzel yardımcılarından biri de yastıklar! Salonu neşelendiriyor, yatak odasını süslüyor, sandalyede destekliyor. Üstelik bunları dekoratif şekilde yapıyor. Yastıklar o kadar çeşitli ki stilinize göre seçimler yapmanıza da imkan tanıyor…

İşte bu yüzden dekorasyonda yastık kullanmaya bayılıyoruz. Ya da sıkıldığımızda değiştirebildiğimizden, mevsime göre yenileyebildiğimizden tercih ediyoruz. Biz de yastıkları sınıflandıralım dedik, bakın ortaya neler çıktı?

Eğlenceli yastıklar; sıradan ve monoton bir dekorasyon için birebir. Retro detayları olan, sevimli desenleri olanları tercih edebilirsiniz. Bu aralar en sevdiklerimiz de internet tutkunu sosyal kelebekler için olan ikonlu yastıklar. Bir de deri olursa tadına doyum olmaz!

Goblen yastıklar; annelerimizin döneminden kalma bir nostalji hissi yaratıyor. Hatta kişilikli olduklarını bile söyleyebiliriz. Vintage ve provence dekorasyonlarda tercih etmek mümkün. Özel dokuma oldukları için ekstra özen gerektiriyor. Ama üzerine işlenen desenlerle birer sanat eseri gibi değiller mi?

İkat desenli yastıklar; son zamanlarda yeniden trend haline geldi. Bu Orta Asya de

senleri gerçekten büyüleyici! Kültürümüze yakın olduğundan mıdır nedir bizde ayrı bir yere sahipler. Sezonun son trendi olan bu yastıklarla evinizi güzelleştirmek mümkün!

İstanbul temalı yastıklar; İstanbul aşıklarına hitap ediyor. Bu aralar en sık karşılaştıklarımızdan biri de metroppollerin ikonlarını aksesuarlar üzerinde görmek! Biz de birer İstanbul tutkunu olarak bu yastıklara kayıtsız kalamıyoruz. Kız Kulesi, martılar, vapurlarla süslü yastıklara dekorasyonumuzda yer açıyoruz.

Kırlentler; hepimizin bolca aşina olduğu yastık türlerinden. Çocukluğunuzdan hatırlarsınız annelerimiz özenle korurlardı. Kırlentler sadece salonu değil yatak odasını da süslemeye birebir. Her deseni bu yastıklarda kullanmak mümkün. Oldukça da pratik bir kullanıma sahipler.

Piksel yastıklar; dijital dünyanın kapılarını araladığımızdan beri ilham veriyor. Pikselin bir dekorasyon ikonu haline geleceğini hangimiz tahmin edebilirdik ki? Ama iyiki de olmuş. Çünkü gerçekten çok şık ve eğlenceli görünüyorlar. Ne dersiniz?

SEÇİMLERİNİZ SİZİ ELE VERİYOR!

Mobilyanı Söyle, Sana Kim Olduğunu Söyleyeyim

Eğitim ve danışmanlık hizmetleri veren Esentepe’deki Beynin Gücü İnsan Kaynakları Genel Müdürü Uzman Psikolog Ayben Ertem, dekorasyon detaylarıyla kişiliğimiz arasındaki bağlantıya dikkat çekiyor.

Harvard‘da yapılan bir çalışmaya göre keskin hatlı eşyalar ya da objeler, beyinde korkudan sorumlu olan amygdala bölgesini aktive ediyorlar. Bu da insanların genellikle yuvarlak hatlı geleneksel mobilyaları, düz ahşap yüzeyleri, süslü dekoratif kıvrımları tercih ettiğini açıklayabilir.

Fazla eşyanın olmadığı modern dekorlar insanı rahatlatıyor. Personality & Social Psychology dergisinde yayınlanan bir çalışmaya göre çok fazla düzen seven insanlar evlerinde soyut resim olmasından hoşlanmıyorlar öte yandan soyut resimlerden hoşlananların da yeni deneyimlere açık heyecan arayanlar olduğu ortaya çıkmış bu çalışmada.

Duygusal insanlar daha çok sıcak renkler ve ahşap mobilyalar, mantıklarıyla hareket eden kişiler de daha donuk renkler ve daha modern ve ileri teknoloji ürünleri ve eşyaları tercih ediyorlar. Dışa-dönük kişiler evlerinde birilerini hatırlatan objelerin ya da eşyaların etraflarında olmasından hoşlanıyorlar. İçe-dönük insanlar odalarında büyük oturma grupları tercih etmezler, kendileri için rahat bir koltuk çoğu zaman onlar için yeterli.

Dışa dönükler ofislerinin büyük camlı, mümkünse perdesiz olmasını, masalarının ise dışarıyı rahat görebilmek için pencereye yakın olmasını tercih ediyor. Buna karşılık içe-dönük karakterli kişilerse ‘home ofis‘ tarzı bir yerde çalışmayı, eğer mümkün değilse küçük ve samimi bir ofiste çalışmayı seviyor.

RENKLER-HAYALLERİNİZLE BÜTÜNLEŞSİN!!!

Evinizi dizayn ederken bazen renkleri özgürce kullanmaktan çekinebilirsiniz. Ama yukarıdaki örnek sizi cesaretlendirmek için yeterli bir model olur herhalde.

Alman dizaynır Lars Contzen‘in sihirli bir dokunuşla hayata geçirdiği bu oda farklı geometrik şekillerle de desteklenince ortaya bu kadar keskin kontrast olmasına rağmen çok şık ve keyifli bir manzara çıkmış.

Keskin çizgileri seviyor

İç dekorasyonda canlı renkleri ve keskin geometrik şekilleri birarada kullanmayı seven dizaynır, Colourcorage yani renk cesareti anlamına gelen tasarımlarıyla bir nevi meydan okuyor. Contzen‘in en büyük özelliklerinden biri de renkleri yumuşatmadan ya da silikleştirmeden en yoğun halleriyle kullanmayı tercih ediyor olması.

Alttaki ahşap koltuk ise Vito Selma‘ya ait. Filipinli dizaynır ahşabı farklı formlara sokarak bilinenin aksine bir sedir ortaya çıkardı.

Renkler ve desenler harekete geçiriyor

KMP Furniture tarafından vitrine çıkan The Xalcharo Chair Collection, desenlerin ve canlı renklerin karıştırıldığı kumaşlarla bambaşka parçalar haline geldi. Çok sade olduğunu düşündüğünüz evinizin bir köşesine koyacağınız bu renkli koltuklar ortama beklediğinizin de üstünde bir canlılık katacaktır. Denemeye değer…

Kafa tasını oyup içine sesi koydular

Kuntzel+Deygas ekibinin dizayn ettiği hoparlör MinuSkull, Fransa’da elde yapılıyor. Hem ofis hem de evde rahatlıkla dekorasyon objesi olarak kullanılabilsin diye tasarlanan hoparlör insan kafatasından esinlenerek dizayn edildi. Üç farklı versiyonuyla satışa sunulan ürün ses kalitesi ile de iddialı.

Mutfakta siyah ve kristal şıklığı

Elica‘nın tasarladığı bu taşlı lamba, özellikle çok fazla göz ardı edilen mutfakların da önemsenmesi gereken bölümler olduğunun altını çiziyor. Siyah lake bir masayla taçlandırılan bir mutfakta vakit geçirmek hoşunuza gidecektir.