CYCLOPS’TAN YENİ MODELLER

Mr Jones Watches markası için tasarımcı Crispin Jones, Cyclops isimli bir saat tasarımı gerçekleştirildi. Saati farklı kılan özelliği akrep ve yelkovanın görevini siyah bir çemberin gerçekleştirmesi. Renkli rakamların kullanıldığı saatte tek koyu renk olarak siyah halka kullanılmış. Modern tarza sahip saat oldukça şık ve kullanışlı.

MANİSA’DA YAPILAN MİMARİ PROJE YARIŞMASI

Manisa Belediyesi Hizmet Binası ve Çevresi Ulusal Mimari Proje Yarışması’nın sonuçları açıklandı.

Manisa Belediyesi Hizmet Binası ve Çevresi Ulusal Mimari Proje Yarışma jürisi, 1 Temmuz 2011 Cuma günü toplanarak başladığı ikinci kademe değerlendirme çalışmalarını, 4 Temmuz 2011 saat 16:00’da tamamlayarak yarışma sonuçlarını belirledi.

Birincilik ödülünün sahipleri Numan Kerem Piker ve Mehmet Can Anbarlılar’ın ekibi oldu. Yarışma şartnamesinde belirtilen koşullara uygun olarak teslim edilmiş olan 9 projenin değerlendirilmesiyle, yarışma sonuçları aşağıdaki şekilde belirlenmiştir:

1. Ödül
Numan Kerem Piker (Mimar, İTÜ)
Mehmet Can Anbarlılar (Mimar, İTÜ)

Yardımcılar
Erdem Tüzün (Mimar)
Yelta Köm (Mimar)
Deniz Önder (Mimarlık Öğrencisi)
Cavidan Bayraktar (Mimarlık Öğrencisi)
Mehmet Gören (Mimarlık Öğrencisi)
Marta Marzsal (Mimar)

Statik
Mustafa Adnan Öğüt (Y. İnş. Müh., İTÜ)

Mekanik
Cafer Aktürk (Makine Müh., YÜ)

Elektrik
Belgin Pekcan (Elektrik Müh., YÜ)

2. Ödül
Seden Cinasal Avcı (Mimar, GÜ)
Ramazan Avcı (Mimar, DEÜ)

Yardımcı
Hüseyin Komşuoğlu (Mimar)

Danışmanlar
Evren Başbuğ (Mimar)
Dilşad Kurtoğlu (Mimar)
Turgut Şakiroğlu (Mimar)

Statik
Yüksel Konkan (İnş. Müh., ODTÜ)

Mekanik
Ekrem Evren (Makine Müh., EÜ)

Elektrik
Kemal Güravşar (Elektrik Müh., ADMMA)

Trafik Raporu
Hamidreza Yazdani (Y. Şehir Plancısı)

3. Ödül
Onar Gerelioğlu (Mimar, ODTÜ)

Yardımcılar
Vladimir Arsene
Silviu Chitu
Stefan Catalin
Marinela Petrina Pasca
Sinziana Nicolae
Mihaela Vasilescu Guiu
İona Tanasie

Statik
Niyazi Parlar (İnşaat Müh., YÜ)

Mekanik
İbrahim Köroğlu (Makine Yüksek Müh. İTÜ)

Elektrik
Dağıstan Bekiroğlu (Elektrik Müh., YÜ)

Trafik Danışmanı (2. Kademe)
Ergun Gedizlioğlu (Prof. Dr., İnşaat Mühendisi, İTÜ)

4. Ödül
Ayhan Usta (Y. Mimar, KTÜ)
Gülay Keleş Usta (Y. Mimar, KTÜ)
Ali Kemal Şeremet (Mimar, KTÜ)

Statik
Gökhan Beşbaş (İnş. Müh., GÜ)

Mekanik
Şaban Bülbül (Makine Müh. KTÜ)

Elektrik
Özer Öztürk (Elektrik Müh. KTÜ)

5. Ödül
Hayri Sinan Balcı (Y. Mimar, MSGSÜ)
Nejat Balcı (Mimar, İDMMA)

Statik
İsmail Eken (İnş. Müh. UÜ)

Mekanik
Barbaros Köreleroğlu (Makine Müh., UÜ)

Elektrik
Mehmet Nazmi Kacar (Elektrik Müh., İDMMA)

1. Mansiyon
Burçin Cem Arabacıoğlu (Y. Mimar, MSGÜ)
Feride Pınar Arabacıoğlu (Y. Mimar, YTÜ)

Yardımcı
Mustafa Adil Kasapseçkin (İç Mimar, ÇÜ)

Statik
İrfan Saydar (İnş. Müh. , İTÜ)

Mekanik
Mehmet Yiğet Tümer (Makine Müh., İTÜ)

Elektrik
Necati Öcal Çağlın (Elektrik Müh. İTÜ)

2. Mansiyon
Deniz Dokgöz (Mimar, DEÜ)
Ferhat Hacıalibeyoğlu (Mimar, DEÜ)
Orhan Ersan (Y. Mimar, SDÜ – DEÜ)

Yardımcılar
Ecem Öksüz (Mimarlık Öğrencisi, İTÜ)
Deniz Coşkun (Mimarlık Öğrencisi, ODTÜ)

Statik
Cemal Coşak (İnş. Y. Müh., DEÜ)

Mekanik
Salih Emre Damar (Makine Müh., EÜ)

Elektrik
Gökçe Haver Toprak (Elektrik Elektronik Mühendisi, KTÜ)

3. Mansiyon
Tolga Sayın (Y. Mimar, MSÜ)
Yasin Çağatay Seçkin (Y. Mimar, MSÜ)

Danışmanlar
Ebru Firidin Özgür (Y. Şehir Plancısı, MSGSÜ)

Yardımcılar
Emre Özdemir (MSGSÜ)
Tuba Kılıç (MSGSÜ)
F. Sinem Domaniçli (Y. Mimar, İTÜ)
Birge Yıldırım (Y. Mimar, İTÜ)
Ali Seifloo (Mimar, URMİA)
Esra Sert (Mimar, YTÜ)

Statik
Onur Demir (İnşaat Mühendisi, YTÜ)

Makine
Mustafa Salim Dinççağ (Makine Mühendisi, YTÜ)

Elektrik
Baki Akyol (Elektrik Mühendisi, YTÜ)

İkinci kademede ilave olan kimlik bilgileri:

Trafik Raporu
Ergül Gedizlioğlu (İnşaat Y. Müh. , İTÜ)

Yardımcılar
Emre Özdemir (MSGSÜ)
Tuba Kılıç (MSGSÜ)
F. Sinem Domaniçli (Y. Mimar, İTÜ)
Ali Seifloo (Mimar, URMİA)
Deniz Eyyuboğlu (Peyzaj Mimarı, İU)

4. Mansiyon
Seçkin Kutucu (Y.Mimar, DEÜ)
Ebru Yılmaz (Y.Mimar, DEÜ)
Yonca Kutucu (Mimar, DEÜ)

Yardımcılar
Ali Sakal (Mimar)
Nabi Hamdi Mortan (Öğrenci, İ.Y.T.E.)
Pelin Timurcan (Öğrenci, İ.Y.T.E.)
Burcu Köken (Öğrenci, İ.Y.T.E.)
Deniz Serbest (Öğrenci, İ.Y.T.E.)
Sinem Samancı (Öğrenci, İ.Y.T.E.)
Berk Ekici (Öğrenci, Yaşar Ü.)
Ender Aydın (Mimar, DEÜ)

Danışmanlar
Selim Ardalı (İnşaat Mühendisi, BÜ)
Taner Kocaova (Makine Mühendisi, EÜ)
Namık Onmuş (Elektrik Mühendisi, İDMMA)

MELİSSA’NIN YENİ MODELLERİ KARİM’DEN…

Karim Rashid ünlü ayakkabı markası Melissa için çok şık ve modern bir ayakkabı tasarımı gerçekleştirdi. Ayakkabıyı bir sanat eserine dönüştüren Rashid, tasarımında estetik ve yuvarlak hatları uygulamış. Kendi tarzını ayakkabıya olduğu gibi aktarmış. Heykelsi görünüme sahip bu ayakkabılar ile başka bir sanat eserine gerek yok, gardırobunuzda müthiş bir tasarım ürününü saklıyor olacaksınız. Melissa markası bu ayakkabıya £70.00 fiyat verdi. Ayakkabının topuğundaki kavisler oldukça şıklık katmış. Topuğun yüksekliği 8 cm olarak belirlenmiş.

BÜYÜKADA’DA AÇILAN MİMARİ SERGİ

Adalar’daki mimari yapı ve mimarlarını tanıtan “Adalar, Binalar, Mimarlar Sergisi” açıldı…

Büyükada Çınar Müze Alanı‘ndaki serginin açılışında konuşan Adalar Belediye Başkanı Mustafa Farsakoğlu, Adalar’ın İstanbul’da çok özel bir yere sahip olduğunu belirterek, Kent Müzesi bakımından Adalar’ın İstanbul’da tek olduğunu söyledi.

Farsakoğlu, 1984 yılında sit alanı ilan edilen Adalar’ın zaman içerisinde tarihi yapısının yeterli ölçüde korunamadığını ifade ederek, Adalar bölgesinde yaklaşık 2 bine yakın tescilli eser bulunduğunu ve bu bakımdan Adalar’ın İstanbul’da doğal yapısını koruyabilen ender yerlerden olduğunu kaydetti.

Serginin küratörü Hasan Kuruyazıcı da daha önce İstanbul’un unutulmuş mimarlarını tanıtmak için çalışma başlattığını ifade ederek, “19. yüzyıl Ermeni ve Rum mimarları sergisini açtıktan sonra Adalar’daki mimari birikimi de araştırıp insanlara yansıtmam gerektiğini düşündüm. Adalar Müzesi ile bu sergiyi açtık” dedi.

Kuruyazıcı’nın küratörlüğündeki serginin, gelecek yıl Haziran ayına kadar ziyaretçilere açık tutulması planlanıyor. Ziyaretçilerin ücretsiz olarak gezebileceği sergide, “Prens Adaları”nın son 150 yılının mimarı zenginliği ve çeşitliliğini yaratan mimarlar ve kalfalarla, onların önemli eserleri yer alıyor.

 

AYAKSIZ MASA TASARIMI

Tasarımını Janjaap Ruijssenaars’ın yaptığı bu büyüleyici ürün farklı dünyalardan gelmiş hissi yaratıyor. Yer-çekimine meydan okurcasına havada sabitlenmiş bu ürün oldukça şık ve iddaalı. Dört ince bağlantıya sahip ve yerden sadece 40 cm yükseklikte. Taşıma gücü ise 900 kg. Bir sanat eseri olarak bakılan bu ürün günlük yemek masası olarak ve sergi alanlarında rahatlıkla kullanılabilecek tarzda üretilmiş. Lewitujące łóżko isimli ürün bu olağan üstü gösterisini manyetik kuvvetlere borçlu. Manyetik güçler ve mıknatıs kullanılarak bu sabitlenme gerçekleştirilmiş. İtme ve çekme gücünden yararlanılarak üretilen bu ürün mucit denilebilecek üstün yaratıcılık yeteneğine sahip Janjaap Ruijssenaars’ın yeni ve en dikkat çekici tasarımı.

Boyutlar: 1.30m x 3.0m x 0.25m, boyu 4 metre
Ağırlık: 2000 kg
Kapasite: Bu model, en fazla 900 kg. kapasitelidir.
Güvenlik: Üründe kullanılan manyetik kuvvetlerin insan sağlığına ve vücuduna hiçbir etkisi yoktur. Manyetik alan minumum seviyede tutulmuştur. Bilgisayar, cep telefonu gibi cizhazlar rahatlıkla kullanılabilir.
Montaj: Bu ürün profesyonel özel eğitimli kişiler tarafından montajlanır. Seri üretim yapılmadığı için siparişten sonra 12 aylık bir süre içinde teslim edilir.

İSTANBUL ÖDÜLE DOYMUYOR !

İstanbul, Financial Times’ın En İyi Yaşanılabilir Şehirler anketinde, dünyanın yaşanılabilecek en iyi şehri olmasının ardından, şimdi de Daily Telegraph gazetesi tarafından “En İyi Kültür Şehri” ve “En Büyük Kültürel Destinasyon” alanlarında ikincilik ödülüne layık görüldü.

Türkiye dünyanın en hızlı gelişen ve yapılan yeniliklerle her alanda olduğu gibi kültür ve sanat alanında da ev sahipliği yaptığı uluslararası organizasyonlar, sanat etkinlikleri ile dikkatleri üzerine çekmeye devam ediyor.

Türkiye’nin yakaladığı değişimin lokomotif şehri olan İstanbul, son olarak Financial Times’ın En İyi Yaşanılabilir Şehirler anketinde, dünyanın yaşanılabilecek en iyi şehri olmuştu. İstanbul şimdi de İngiliz Daily Telegraph gazetesi tarafından “En İyi Kültür Şehri” ve “En Büyük Kültürel Destinasyon” alanlarında ikincilik ödülüne layık görülerek kültür-sanat alanında yakaladığı dinamizmi tescilledi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin faaliyete geçirdiği uluslar arası kongre merkezleri ile kültür-sanat organizasyonlarına ev sahipliği yaptığı ve tarihi dokunun gün yüzüne çıkarılması adına çalışmaların titizlikle yürütüldüğü bir dönemde bu ödülün gelmesi, yapılan çalışmaları taçlandırmış oldu.

İngiliz Daily Telegraph gazetesinin tur operatörü Page & Moy ile ortaklaşa dağıttığı “50 En Büyük Kültürel Destinasyon” ödüllerinin sahipleri, jürinin yanı sıra Daily Telegraph okuyucuları tarafından belirlendi. Bu da gazete okurlarının İstanbul’u dünyanın en önemli kültürel değerleri arasında gördüğünü gösteriyor.

Konuya ilişkin Türkiye’nin Londra Kültür ve Tanıtma Müşavirliğinden yapılan açıklamada, Müşavir Tolga Tuyluoğlu, ödülü almaktan gurur duyduklarını söyledi. Tuyluoğlu, “Bu ödüller hiç şüphesiz ki İstanbul’un 2010 Avrupa Kültür Başkenti olması konusundaki başarısının göstergesidir. Ayrıca, Türkiye’nin İngiltere pazarındaki önemini göstermektedir” dedi.

Açıklamada, Mintel adlı araştırma şirketi tarafından İngiltere pazarında bu yılbaşında yapılan bir araştırmanın sonuçlarına değinildi. Araştırma sonuçlarına göre, iklim, kültür ve tarih, İngilizlerin tatillerinde Türkiye’yi tercih etme nedenlerinin başında geliyor.

İngiliz turistlerin genelde Türkiye’ye “deniz, güneş ve kum” için gittiğinin sanıldığı ancak araştırma sonuçlarına göre, İngiliz turistlerin yüzde 71’inin ziyaretleri sırasında Türkiye’de tarihi bir yeri ya da müzeyi gezdiğini söylediği kaydedildi. Bu durum “En İyi Kültür Şehri” ve “En Büyük Kültürel Destinasyon” ödüllerinde Roma’nın ardından ikinci olan İstanbul’un İngilizlerin kentimize atfettiği kültürel önemin de bir işareti.

Hiç kuşkusuz, her alanda olduğu gibi kültür-sanat alanında da ülkemizin lokomotifi olan İstanbul’un yakaladığı ivmede, küresel ölçekli düşünen ve uluslara arası arenada yerel birliklere liderlik eden Başkan Kadir Topbaş’ın ve ekibinin vizyoner duruşunun payı büyük.

 

SİLİKONUN,MASADA ŞEKİL BULMUŞ HALİ!

Koreli tasarımcı Maezm, silikon malzemeden üretilmiş servis ve tabak tasarımı gerçekleştirdi. Bu ürün gelecek ay Designersblock Londra Taasarım Festivali’nde sergilenecek. Esnek silikon kalıba sahip ürün yemek masasına yayılıp sabitleşiyor ve daha sonra toplanıp yıkanabiliyor. Designersblock 24-27 Eylül tarihleri arasında Londra’da gerçekleşecek.

 

ATATÜRK KÖPRÜSÜNDE RESTORASYON ÇALIŞMALARI

Muğla’nın Dalaman ilçesinde Dalaman Çayı üzerine 76 yıl önce, Atatürk’ün emri ve Başbakan İsmet İnönü’nün talimatıyla yaptırılan ve o dönemde Muğla-Antalya arasındaki karayolu ulaşımını sağlayan ”Atatürk Köprüsü”nde restorasyon çalışmaları başladı.

Dalaman Belediye Başkanı Sedat Yılmaz, ilçede bulunan Dalaman çayı üzerindeki Atatürk Köprüsü‘nün, Atatürk’ün emri ve Başbakan İsmet İnönü’nün Nafia Vekili (Bayındırlık Bakanı) Ali Çetinkaya’ya verdiği talimat sonrasında 1934 yılında yapıldığı bilgisine sahip olduklarını söyledi.

Yılmaz, köprünün yakın tarihe tanıklık etmiş ve Ege ile Akdeniz’i birbirine bağlayan önemli bir köprü olduğuna işaret ederek, ”Atatürk Köprüsü yapıldığı tarihten bu güne kadar bölgemize çok hizmet vermiş, tarihe tanıklıkları olan bir köprüdür. Köprünün korunması ve bundan sonra da hizmet vermesi amacıyla Ortaca Belediyesinin de katkılarıyla Dalaman Belediyesi olarak SİT Kuruluna müracaatlarda bulunduk. Taleplerimiz olumlu karşılandı ve SİT Kurulundan izinlerimizi aldık. Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından yapılan ihale aşamasından sonra çalışmalar başladı. Karayolları Bölge Müdürlüğü gözetiminde gerekli çalışmalar yürütülüyor” diye konuştu.

Tarihi Atatürk Köprüsü’nün kültür ve barış köprüsü olacağını hatırlatan Yılmaz, şöyle konuştu: ”Köprünün ayak kısımlarına 750 adet 2 metreye 1 metre çapında beton blok döşenecek. Daha sonra kumlama, sıva ve boya yapılacak. Çalışmalar tamamlandıktan sonra inşallah bir kültür köprüsü, bir barış köprüsü olacak. Daha yıllarca bölge insanına hizmet verecek olan bu köprüyü tekrar bölgemize kazandırmak amacındayız. Köprü ağır tonajlı araçlara kapatılacak ancak küçük araçlara ve yaya trafiğine açık tutulacak. Yöre halkının da isteği bu yöndedir. Çalışmalar bittikten sonra da köprünün güzel halini görmek, bu mutluluğu tüm halkımızla paylaşmak istiyoruz ve bunu heyecanla bekliyoruz.”

Dalaman çayı üzerindeki 1934 yılında yapımına başlanan köprü, 170 işçi tarafından, bir yıl içinde Fransız mimarisine uygun olarak, bombeli kemer şeklinde, 4 metre genişliğinde, 3 ayak üzerinde 14 metre yüksekliğinde, 85 metre uzunluğunda inşa edilmiş.

 

BEYAZ FIRIN,GÖRSELLİĞE ÖNEM VERİYOR

Fransızların meşhur makaronlarını Türk damak tadına uygun farklı çeşitlerde Türkiye’de ilk kez hazırlayarak satışa sunan Beyaz Fırın, MACARONS markasını modern ve özgün kimliği ve şık ambalaj tasarımlarıyla tazeledi.

Beyaz Fırın’ın ajansı Karbon tarafından tasarlanarak mağazanın tezgahlarında kendini göstermeye başlayan makaron kutuları, tasarımındaki canlı renkleriyle birlikte boyutlarıyla da dikkat çekiyor. Farklı gramajlar için 5 farklı boyutta tasarlanmış olan kutu ambalajların dışında, 24’lük makaron ambalajı farklı formuyla da fark yaratıyor.

MEHPARE EVRENOL EVLERİN YEŞİLE OLAN HAKİMİYETİ

Akasya Acıbadem başta olmak üzere Sinpaş’ın pek çok projesinin mimari olan Yüksek Mimar Mehpare Evrenol, insanların yeşil ve suya olan özlemine ve özel alana duyduğu ihtiyaca yönelik projeler çiziyor. Evrenol, yakın gelecekte daire metrekarelerinin biraz daha küçüleceğini söylüyor…

Sinpaş GYO‘nun bugüne kadar yaptığı pekçok projede imzası olan, son olarak ise SAF Gayrimenkul tarafından yapılan Akasya Acıbadem projesinin Kent etabının mimarisini üstlenen Yüksek Mimar Mehpare Evrenol, şehir yaşamında arazinin mimarlara sunduğu imkânlar ile insanların yaşam talepleri arasındaki ilişkiyi anlattı. Evrenol, şehir nüfusunun artmasına paralel olarak ekonomideki gelişim ile birlikte kent içerisinde yapılan projelerin artık sadece yaşam alanları değil bir yaşam biçimini de insana sunduğunu anlatıyor. Mimar olarak, insanların yüksek olmayan, çevresiyle özellikle de doğayla iletişim içinde olan konutlarda yaşamak istediğini söyleyen Evrenol, geliştirdiği tüm projelerde bu kriterleri ele alarak çözümler ürettiklerini belirtiyor. Workshop Mimarlık’ın sahibi olan Evrenol’un imzasını taşıyan Sinpaş GYO bünyesindeki Akasya Acıbadem, Ottomare Suits, Bosphorus City, Bursa Modern ve Antepia projelerinin tamamında konutların yeşil ve suyla olan ilişkisi dikkat çekiyor. Evrenol, bunun mimari bir trendin bir parçası değil, insanın doğaya olan özleminin bir sonucu olarak doğal bir şekilde ortaya çıktığını vurguluyor. Örneğin Akasya Acıbadem projesinin kütle halinde binalar yerine yoğunluğun farklı alanlara dağıldığı bir proje çizdiklerini söyleyen Evrenol, projenin içinde bir koru ve bir göl olmasının istedik. Bu nedenle de bu etaplar ortaya çıktı” diye konuşuyor. Evrenol, Akasya Acıbadem‘de arazinin kendilerine 16 katlı 4-5 kule yapma imkânı da tanıdığını ancak bunu tercih etmediklerini söyleyerek insanların yüksek kulelerin bulunduğu bazı projelere “Neden o kadar yüksek bir bina yaptınız” diye eleştirdiklerini paylaşıyor. Evrenol, “Bu kadar metrekareyi nereye sığdıracağız. Emsalin ve arazinin uygun olduğu durumlarda dikey yoğunluğu fazla olmayan projeler de yapıyoruz. Ancak birbiri ile dip dibe 4-5 kule yapmak yerine bunu farklı yükseklikteki konutlarla çözmeye çalışıyoruz” diyor.

DİKEY KULEDEKİ CAMLARI AÇTI
Evrenol, insanların artık yaşadıkları konutlarda komşularından izole alanlar istediklerini söyleyerek yüksek yapıların insanlara bu imkânı tanıdığını söylüyor. Üstelik Akasya Acıbadem projesinde dikey kulede camları açma olanağı sağlayarak da rezidansların yarattığı yapay ve soğuk yaşam algısından kurtardıklarını belirtiyor. Bunun yanı sıra emsalin yüksek kule yapmaya izin vermediği alanlarda ise bunu birbiri ile mesafeler bulunan yatay binalarla çözdüklerini kaydediyor. Örnek olarak da Akasya Acıbadem‘in birbiri ile ilişkisi bulunmayan yatay konutlarını veriyor. Bosphorus City projesinde ise hem enine hem de boyuna bir mekan kurgusu yaratarak mesafeli ve farklı tiplerde konutlar yarattıklarını belirtiyor.

DENİZ GÖRMEYEN DAİRE YOK
Evrenol, şehir hayatının hızlı temposunda insanların evlerine geldiklerinde dinlenebilecekleri alanları önemsediklerinin belirterek projelerde yeşil alanların bu ihtiyaca cevap verdiğini düşünüyor. Örneğin Bursa Modern projesinde yorucu günün sonunda insanların zengin peyzaj alanları ile dinlenecekleri bir alan yarattıklarını anlatıyor. Aynı kurguyu Kelebekia projesinde de aynı kurguyla yaptıklarını söylüyor. Evrenol, Ataköy’deki Ottomare Suits projesinde ise tüm konutların denizi aynı anda görmesi düşüncesinden hareket ettiklerini belirterek “O projede deniz manzarasına hakim olmayan tek bir daire yok. Mimarisi tek bir kütle halinde ve aşağı doğru akan bir proej yarattık” diyor.

Ataköy ve Halkalı’da iki yeni proje geliyor
Sinpaş‘ın şimdiden 2012 yılında lanse edeceği projeler için çalıştıklarını belirten Evrenol, Ataköy’de 2 bin konutluk yeni bir projenin hazırlıklarını yaptıklarını söylüyor. Evrenol ayrıca Halkalı’da da İstanbul Sarayları projesinin devamındaki arazide bir projeye hazırlandıklarını belirtiyor.

Metrekareler küçülüyor
Evrenol, şehirlerdeki arazi sıkıntısı nedeniyle projelerdeki daire metrekarelerinin giderek küçüldüğüne değiniyor. 1+1 dairelerin bir modadan çok bir ihtiyaçtan dolayı ortaya çıktığını ve azalmayacağını söyleyen Evrenol, buna karşın dairelerdeki metrekarelerin ise kent içinde arazi üretme maliyetlerinin artmasıyla birlikte yakın gelecekte biraz daha küçüleceğini kaydediyor.

Evrenol, “Konutlar küçülecek ama efektif çözümler üretilecek. Örneğin artık merdivenler ya da koridor boşlukları boş alanlar olarak değil de doğru bir mimari ile evin içindeki kullanım alanlarına eklenecek. Oda, mutfak ve salonlara ek alanlar yaratılacak.” diyor.

Evrenol, küçük dairelerin gelecekte de popülaritesini yitirmeyeceğini ekliyor. Antep, Bursa gibi şehirlerdeki geleneksel evlerin çok büyük olduğuna değinen Evrenol, “Antepliler bir yaşam sanatkârı. Mutfaklarıyla olan ilişkileri çok iyi. Bizm salonda kullandığımız metrekareleri mutfak olarak istiyorlardı. Ancak orta bir yolu bularak onları daha küçük metrekarelere ikna ettik. Ayrıca projede az sayıda yaptığımız küçük dairelerin de bu bölgede ilgi görmesi bizi şaşırttı” diyor.

 

TABURENİN ESTETİKLE BÜTÜNLEŞMESİ

Tasarımcı Bram Geenen, Studio Geenan için bir tabure tasarımı gerçekleştirdi. Tasarımcı, mimar Antoni Gaudi tarzından esinlenilerek tabure tasarımı gerçekleştirilmiş.

Zarif tasarıma sahip bu tabure oldukça da hafif. Taburenin ağırlığı 1 kilogıram. Izgara alt yapısı poliamid malzemeden ve karbon-fiber malzeme ile de kaplanmış.

KARİM RASHİD,HER SEKTÖRDEN TALEP GÖRÜYOR!

Dünyaca ünlü tasarımcı Karim Rashid, beyaz eşya markası olan Gorenje için klima ve ocak tasarımı gerçekleştirdi. Karim Rashid bu yeni tasarımları ile beğeni topladı. Karim Rashid markaya yeni bir soluk ve renk katmış. Gorenje markası için birçok ürün tasarlayan Karim Rashid son olarak; farklı malzemesi, estetik yapısı ve sıra-dışı tasarımı ile Top-Class ocak ve klima tasarımını sundu.

Karim Rashid tarafından tasarlanan ürünlerde işlevsellik, minimal füzyon, teknoloji, etkileşim ve doğallık ön planda. Grafik detaylarla tamamlanmış ve kendini bulmuş bir ürün olan ocak tasarımı görülmüşün dışında bir güzelliğe sahip. Ayrıca farklı tarzı ile ev dekorasyonuna yeni bir hava katacak. Ürünlerinde kalite ve dayanıklılığı asıl olarak kabul eden Goranje markası bu yeni ürünlerin bulunduğu koleksiyonu ile oldukça beğeni topladı.