MODERNİZMİN GELDİĞİ SON NOKTA

Bu lüks ev bir Paris firması olan Jouin Manku Mimarlık ve YTL Design Group ile beraber büyük ölçekli bir iç ve dış mimari projesi oldu. Bu iki firmanın ilk projesi oldu. Kuala Lampur’da bulunan bu lüks ev eşsiz stili hakkında çok şey söylüyor.

Evin iç ve dış tasarımındaki detaylar birbirine karışmış halde bütünlük göstermiş. Duvarlardaki eğimler mimari yapıya hareket katmış. Alt kattın komple cam kullanılmış, bu sonsuz bir etki yaratmış. Geniş bir boşluk ufka doğru çekiyormuş gibi bir his veriyor. İç mekanda modern, egzotik ve lüksün bütünlüğü mekana hakim olmuş. Beyaz ve doğal ahşap kullanılan mekan doğanın yansıyan yüzü olmuş. Evin bölümleri insanı şaşırtacak kadar geniş; dokuz yatak odası, mutfak ve özel bir yemek alanı, özel bir kütüphane, oyun odası, bir çalışma, bir fuaye, resmi bir yemek odası, bir balo salonu, bir kilise, 21 banyo, bir yüzme havuzu, kapalı otopark, iki misafir suit ve misafir otopark. Bu lüks evin ortasında heykel görünümlü birde merdiven bulunuyor ve salonun ortasında ise 13.000 tane özel tasarlanmış yanardöner porselen malzeme kullanılan bir avize uygulanmış. Bu muhteşem 3000 m2 lik evde ailenin üç kuşağı birlikte yaşıyor.

 

EV YADA TEKNE?BU TASARIMLAR HEPSİNİ KAPSIYOR!

Bu bir tekne! Bu bir ev! Hayır, bu bir yüzen ev!

Amsterdam ve Londra’daki kanallarda da kullanılan tekne-ev konsepti, lüks konutlara ilham verdi…

Bazıları hareket de edebilen evlerin pek çoğu da enerjisini doğal kaynaklardan elde ediyor.

Watervilla Kortenhoef

Hollandalı firma WaterStudio’nun özel kullanım için tasarladığı ev, 2008’de yapılmış. Dışarıdan bakınca bu ev fazlasıyla basit ve minimal görünse de, onu ilginç kılan yanı suyun altındaki ikinci kat.

Üst katı oturma odası, yemek bölümü ve mutfaktan oluşuyor. İkinci katta ise yatak odası, banyo ve diğer özel alanlar bulunuyor.

MERDİVEN VE KİTAPLIK,AYNI PLATFORMDA

Merdivan, merduban serisinin en son üyesi…

lab:istanbul ekibi tarafından tasarlanan merdivan; daha önce ses getirmiş olan merduban kitaplık serisinin yeni üyesi…

Merdivan; iki adet kısa merdivenin bir araya gelmesinden oluşan bir oturma köşesi. Merdivan çocuklar için eğlenceli bir oyun alanı, büyükler için okuma köşesi…

 

İster salonunuzda, ister balkonunuzda, ister bahçenizde…

Merdivan’ı evimin, bahçemin neresinde; hangi desenlerle kullanabilirim diyenler www.labistanbul.com internet sitesini ziyaret edebilirler.

İSTANBUL’U YENİDEN YORUMLAYAN,PROJE ETKİNLİĞİ

7 tepeli İstanbul’un 7 objesi seçildi… Genç tasarımcılar, İstanbul’la özdeşleşmiş objeleri yeniden tasarladı. Tasarımlar önce Milano Domus Akademi’de ve Almanya Bauhaus Universitat Weimar’da sergilendi. İstanbul, projenin üçüncü ayağı… Milano Domus Akademi ve Weimar Bauhaus Universitesi öğrencilerinin, oluşturdukları tasarımlardan üçüne burada ödül verildi.

Tesbih, rahle, kahve fincanı, beşibiryerde, lokumluk, hamam seti ve boyacı sandığı… ‘Bu 7 nesnenin ortak özelliği nedir?’ diye sorsak acaba cevabınız ne olurdu? Düşünmek isteyenler yazıya burada biraz ara verebilir, ama sabırsızlananlar için hemen açıklayalım: Tabii ki İstanbul. Bunların hepsi İstanbul’un belleğinde yer eden objeler. Hem geleneğimizi hatırlatan hem de zengin kültürümüzü yansıtan bu objeleri, Erdem Akan, Ayşe Birsel, Ela Cindoruk, Defne Koz, Tanju Özelgin, Meriç Kara ve Koray Özgen gibi genç tasarımcılar modern bir yorum getirerek onları yeniden tasarladılar. Sadece tasarlamakla kalmayıp sergiye de çıkarndılar. Yıldız Teknik Üniversitesi Yüksel Sabancı Sanat Merkezi’nde salı günü açılan ‘İstanbul Otherwise’ adlı sergi, ‘Başka bir İstanbul mümkün mü? sorusu üzerinde temellendirilmiş. 2010 İstanbul Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve Proje A. Ş’nin birlikte gerçekleştirdiği sergiyi 31 Mayıs’a kadar görebilirsiniz.

İnsan inandıkça tesbih tanesi gibi pürüzsüz hal alır: Tasarımcı Erdem Akan sergide, ilk taneleri küp gibi olan, sona doğru ise yuvarlak hale dönüşen bir tesbih tasarlamış. Bunun nedenini şöyle anlatıyor: Sufi felsefesinde, tüm ibadetlerin insanı şekillendirdiği düşünülür. Mecazi olarak, başlangıçta köşeli olan insan inandıkça ve ibadet ettikçe bu köşelerinden kurtulur ve ideal bir küre misali pürüzsüz hal alır.

Türk kahvesini kahve falından ayırmak imkânsız: Ayşe Birsel’in yaptığı kahve fincanı tasarımına bakınca sanki telvenin dışarı taşmış olduğu hissine kapılıyorsunuz. Birsel, tasarımına kattığı yorumu şöyle ifade ediyor: “Sana yol görünüyor, kısmetin var, kalbin kabarmış gibi kalıplar kahve falının kodlaşmış dilidir. Ne kadar çok dinlemiş olsak, yine de inanırız bu yorumlara. İşte bu çocukluğumdan beri duyduğum sözler ilham oldu. Kahve dilinin soyut, üç boyutlu ve duygu fırtınalarını fincandan porselene aktardım.”

Beşibiryerde, Anadolu’nun kırsal kesimlerinde önemli bir takı: Anadolu’nun kimi yörelerinde, özellikle de kırsal kesimde ekonomik değeri de olan bir çeşit süstür beşibiryerde. Ela Cindoruk ise şöyle anlatıyor: “Bu projede çıkış noktam, ister dağınık olsun ister bütün, beşibiryerdenin her iki biçimde de kullanılmasına olanak sağlayan bir obje tasarlamak oldu. Satmak ya da hediye etmek amacıyla bir parçasını koparabileceğiniz ve kalanları taşımaya, saklamaya devam edebileceğiniz yeni bir beşibiryerde…”

Geometrik desenlerden oluşan bir rahle: Kuran’ı Kerim okumak için kullanılan rahleye Meriç Kara farklı bir yorum getirmiş. Kara, “Tasarlanmış değişik boyutlardaki kitap ayraçlarını, bir kitabın sayfası işaretlenmişçesine objenin yüzeyindeki oluklara yerleştirdim. Ancak bu yerleştirme bir kurala dayanıyor; ayraç, rahlelerde sıkça rastladığımız birbirini kesen dairelerden ve düz çizgilerden seçilerek oluşturulan İslam bezeme sanatına ait geometrik örüntülerden birini oluşturuyor.” diyor.

Renkli elmaslara benzer lokumlar: Her biri adeta renkli bir elmasa benzetilen lokumların kendi tabağıyla ikram edilmesi gerektiğini düşünen Defne Koz lokumları şöyle sunuyor: “Geleneksel keyif anlayışının önemini bize ‘tatlı tatlı’ anımsattığı için onlara kıymet verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu yüzden her bir lokumu birer tabağa yerleştirdim, böylece hak ettikleri zamana ve alana kavuşmuş olurlar.”

Türk hamam kültürü teknolojiyle buluşmuş: Hamam kültürü bu topraklarda çok eskiden beri var. İstanbul’u anlatan objelerin başında yine hamam seti geliyor. Tanju Özelgin hamam tası, takunya ve peştamalı tasarlama sürecine dair şunları söylüyor: “Takunya ve hamam tası tasarımları, geleneksele bağlı kalınarak ahşap malzemeden imal edildi. Peştamalin rengini beyaz yaparak sete dahil ettim.”

 

Anıt nesne, boya sandığı: Serginin en ilgi çeken tasarımını Koray Özgen hazırlamış. Çünkü Özgen, minicik elleriyle sokaklarda ayakkabı boyayan çocukların kullandığı boya sandığını bir anıta dönüştürmüş. Zaten görenler de ‘Bu nasıl boya sandığı?’ yorumunu yapıyor. Özgen, sapsarı bir anıt tasarlamasının nedenini şöyle açıklıyor: “Çocukların insan olarak hak ettikleri saygınlıkla bağdaşır biçimde yaşam sürebileceklerini temsil eden, ayakkabı boyacılığı yapmak zorunda olmadıkları ‘başka bir İstanbul’ olasılığını anlatmak istedim.”

İLGİ ÇEKİCİ KİŞİSEL AKSESUARLAR

İlk bakıldığında Photoshop eserleri gibi görünse de resimdeki yiyecek-aksesuarlar tamamen gerçek…

İtalyan fotoğraf sanatçısı Fulvio Bonavia’nın tasarladığı ve sanatçının moda fotoğraflarından oluşan kitabında “A Matter of Taste” başlığıyla yer alan bu aksesuarlar, çekici ve lezzetli göründükleri kadar, tasarımcılara da ilham veriyor…

ROSS LOVEGROVE HAYALLERİNİ YANSITIYOR

Modern Çağın Organik Tasarımcısı Ross Lovegrove

Dünyaca ünlü İngiliz tasarımcı Ross Lovegrove, alüminyum ve karbon liflerini kullanarak yarattığı endüstriyel ürünlerle adını tasarım dünyasının neon ışıklı tabelalarına yazdırdı.

Ross Lovegrove‘un, doğanın akıl almaz işleyişi ve taklit edilemez ihtişamından ilham aldığı tasarımları teknoloji, doğal malzemeler ve organik formlardan oluşan bir üçlemeyi yaşatıyor. 21. yüzyılın yeni estetik ifadesi olarak görülen üslubun yaratıcısı kabul edilen Lovegrove‘un tasarımlarında endüstriyel tasarımda akla gelebilecek her şey; fotoğraf makinesi, otomobil, pet şişe, tren, uçak her şey var. Kendisini çağdaş sanat ve tasarım dünyasında konumlandıran sanatçı, alüminyum ve karbon liflerini olabilecek en üst sınırlara kadar esnetip şekillendirdiği tasarımlarla biliniyor.

APPLE VE SONY’E ÜRÜN TASARLADI

Almanya’da Frog Design‘da Sony için walkman ve Apple için bilgisayar tasarımı yaparak adını duyurdu. Jean Nouvel ve Philippe Starck ile beraber Atelier de Nimes‘e davet edilen Lovegrove, aralarında Cacharel, Louis Vuitton, Hermes ve Dupont‘un da bulunduğu bir çok üreticiye danışmanlık yaptı. Airbus Industries, Kartell, Ceccotti, Cappellini, Idee, Moroso, Luceplan, Driade, Peugeot, Apple Computers, Issey Miyake, Vitra, Motorola, Biomega, LVMH, Yamagiwa Corporation, Tag Heuer, Hackman, Alias, Herman Miller, Japan Airlines ve Japonya merkezli Toyo Ito Architects’in de bulunduğu müşteriler için projeler geliştiren sanatçı, birçok uluslararası ödül kazandı.

Sanatçının yapıtları arasında New York Modern Sanat Müzesi, Londra Tasarım Müzesi ve Weil Am Rhein, Basel’deki Vitra Tasarım Müzesi‘nin de bulunduğu dünyanın çeşitli tasarım müzelerinin sürekli koleksiyonları da yer alıyor.

Dev hoperlör

Lovegrove’un KEF firması için tasarladığı Muon hoparlörler, alüminyumun vakumlama tekniği kullanılarak tasarımın estetiği ve sesin fiziksel gücü kullanılarak sadece 100 adet üretildi.

Yerin-e hali

Rossgrove’un yeryüzü şekillerinden ilham alarak tasarladığı yer kaplaması renkli ve engebeli yüzeyi ile ilgi çekiyor.

Suyun akışı
Suyun akışından ilham alarak aliminyumu kalıba döken tasarımcı geri dönüşümlü ve organik bir masa lambası yaptı.

Kelebekia

Farklı döküm teknikleri ve geometrinin kullanıldığı sandalye, farklı formuyla minimalist ortamlar için ideal görünüyor.

DNA merdiveni
DNA’nın yapısından yola çıkarak tasarladığı merdivende Lovegrove yine vazgeçemediği kromu kullandı.

Pervane masa

Gingko Karbon Masa, şu anda Airbus A380’nin kanat parçalarından bazılarını üreten bir havacılık şirketi tarafından üretiliyor.

Ödüllü lamba

RossGrove’un İtalyan Artemide SPA için tasarladığı tavan aydınlatması 2008 red dot ödülünün de sahibi. Aliminyum ve kromun kullanıldığı tavan aydınlatması üzerine yansıyan ışığı tüm alana yayıyor.

Doğa ile teknoloji aşığı MANCHESTER Polytechnic

Üniversitesi’nden mezun olan, master eğitimini ise London Royal College of Art’ta tamamlayan Lovegrove, doğanın ihtişamını teknoloji ve el becerisi ile bütünleştirip ortaya hayal-gücünün sınırlarını zorlayan eserler çıkarıyor. Sanatçının pek çok tasarımıyla dünyada onlarca ödülün de sahibi olmasına şaşırmamak gerek.

MODERN ÇİZGİLERİN UYUMU

Vivienda en la Moraleja

Her odanın bahçeye bakacağı şekilde tasarlanan bu yazlık villa Madrid’in eşssiz güzelliğinde İspanyol esintilerini net bir şekilde gösteriyor. Vivienda en la Moraleja, Named, diye adlandırılan bu yapı 2 katlı bir bina olup 5 kişilik bir aile için rahat bir yaşam alanı sunmaktadır. Evin iç mimarisinde yatak odası en yukarıda bulunurken oturma odası bahçeyle bir şekilde zemin katta konumlandırılmıştır.